Duşumu aldıktan sonra bir kaç saat şehri turlamayı planlıyordum. Ama tabii ki beklediğim gibi olmadı. Havluyla sızıp kaldım. Ne yapabilirdim ki, çok yorulmuştum. Ertesi sabah önceki akşamı uyuyarak geçirmenin verdiği dinçlikle hazırlandım. Çiçek Pansiyon' da kahvaltı vardı ama gitmek istemedim. Sonuçta burada bir kaç gün kalacağım ve sokakları turlamam lazım, değil mi? Güneş gözlüklerim, boynumda asılı fotoğraf makinem ve annemin aşırı büyük şapkasıyla tam turiste benzemiştim. Taşlı sokakları gezerken gözüme çarpan otantik kafeye girdim. Hep vintage, retro ve otantik tarzları sevmişimdir. Pek beceremesem de retro giyim tarzları çok hoşuma gidiyor.
Klimataria, oldukça hoş bir yerdi. Ama duvarlara asılmış kilimler, girişteki baklava ve onların koyduğu adıyla uzo nun -yani bizim rakımızın- fotoğraflarını görünce sinirlendim. Hatta çıkmayı bile düşündüm. Ama bu doğal klimalı bir bahçe bulunduran ortamdan çıkmak pek de akıllıca değildi.
Kendime not: Türkiye' ye dönünce Türk Standartlar Enstitüsüne bir uğra. Rakı ya bildiğimiz rakı! Nasıl alırlar?!
Fazla milliyetçiydim evet, ama ayçöğreğmi ve buzlu sütlü kahvemi bunu umursamadan bitirdim. Türk kültürünü kendisine ait gibi gösterse de bu yeri sevmiştim. Ne de olsa ucuzdu.
**
Agememnon gemiye zar zor yetişebilmişti. Aslında gemiyi kaçırsa bile sorun omazdı. Bu küçük ada Santorini'yi çok sevmişti. Bir tane kar küresi almıştı. Marié' ye de hediyelik aşya almayı düşünmüştü gelmeden önce. Tabi bu şeyi öğrenmeden önceydi, şeyi işte ya, şeyi. Dostum, cidden şu aptal kadını düşünmeyi kesmelisin. dite telkin etti kendine. Adayı gezerken yorulmuştu ama tüm gün uyuyamazdı ya. Odasına çıkıp eğlence programına baktı. Belki kendisini oyalayacak bir şeyler bulabilirdi.
Eğlence Programı
17.30 Meyve ve sebzelereden hayvan figürleri yapma dersi
18.00 Peçete katlama sanatı
18.30 Origamiden ejderha yapalım
19.00 Akşam yemeği
Yanlış kağıda bakıp bakmadığını kontrol etti. Maalesef doğru kağıttı. Kim böyle boktan şeyler için para verip bu gemiye binerdi ki? Tabii ki ben. Boş işler adamı Agememnon. diye düşündü genç adam. Belli ki bu kağıtta ilgisini çeken tek şey akşam yemeğiydi ve ona da saatler vardı. Odasında da vakit öldüremeyeceğini anlayan Agememnon, gemide poker oynayacağı bir yer aramaya başladı.
Arkadaşlar farkındayım çok kısa bir bölüm oldu ve geç geldi. Kusura bakmayın. 17 Temmuz - 30 Temmuz arası her türlü teknolojinin yasak olduğu bir kampa gidiyorum. Bölüm gelmeyeceğini söylememe gerek yok herhalde. Giderek vote ve okuyucu sayım düşüyor, üzülüyorum. Sevindirin beni :) Yorum yaparsanız çok mutlu olurum.
