Rahatsız Eden Arkadaşlık

10 2 0
                                    

Etrafta dolaşmaya gene başlamıştım. Canım çok fazla sıkılmıştı, eve gitmek istiyordum ama ortalıkta koşturan terli insanları görmek istemiyordum. Sakin bir yer bulup oturmaktı tek derdim. Oturup kitap okumak. Telefonu elime aldım ve Yavuz Çetin- İstanbul'a Ait şarkısını açtım. Bu arada oturabileceğim tenha bir park arıyordum. Her yer doluydu. Kendimi biran kaybolmuş gibi hissettim. Sokaklar çok dar ve birbirlerine çıkıyorlardı. Geçtiğim sokaktan tekrar geçiyordum. Kaybolduğumun kanısına vardığımda biraz telaşlanmıştım. Kendimi tutamıyordum. Olduğum yere çöktüm ve kafamı ellerimin arasına aldım. Telefonum çalıyordu ama ben telefonu elime alma gücü bile kendimde bulamıyordum. Şimdi asla yüzleşmek istemediğim korkumla baş başaydım. Haplarımda yanımda yoktu. Hava aydınlıkken sanki bir anda kararmıştı. Ben hala çökmüş vaziyette birilerinin bana yardım etmesini bekliyordum. Buna muhtaçtım. "Hey! Bukowski'ci kız." Sefa'ydı bu. Kafamı kaldırıp ona baktım. "Neden burdasın ve neden ağlıyorsun?" Ağladığımın farkında değildim. "Bu saatte burda olmayı bende istemezdim ama burdayım işte. Keyfimden değil. Ayrıca ağlamıyorum, sen yanlış görmüşsün." Yalan söylemekte pek becerili değilsin." "Bu seni ilgilendirmez." "Kayboldun değil mi?" "Aslında kaybolmadım, yürürken farklı bir yola sapmışım, böylece eve dönüş yolunu karıştırdım." "Biz buna kaybolmak diyoruz." "Siz ona kaybolmak diyorsunuz, bense demiyorum." "Sen ne diyorsun?" Bir şey diyemedim. Haklıydı. "Tahmin ettiğim gibi. Neyse evinin adresini biliyor musun?" "Eğer evimin adresini bilseydim burda olur muydum?" "Pekala, evinin herhangi bir fotoğrafı var mı?" "Hayır." "Peki aklında kalan birkaç apartman?" Etrafa bakındım, karanlıkta hiçbir şeyi tam olarak seçemiyordum. "Hayır." "Evini bulma konusunda pek yardımcı olduğun söylenemez. Hadi gel." Kolumdan tutup beni ters yöne yürütmeye başladı. "Nereye götürüyorsun beni, kolumu neden tutuyorsun?! Bıraksana ya! Manyak!" "Az sussana. Seni sahafa götürüyorum, en azından ordan gidersin evine." "Ha, kolumdan neden tutuyorsun o zaman?" "Bu saatte buralar pek iyi olmaz, tutuyorum ki seni benimle sansınlar." "İğrenç." Sessizce yürümeye başladık. Bu sırada annemi aramıştım. Merak etmiş beni. Yazık, annelik hormonları tutuştu galiba. Yolu yarılamıştık. "Bana hemen nasıl güvendin?" "Güvenmedim." "O zaman seni tenha bir yere götürüp tecavüz etsem, pek şaşırmazsın." "Evet." Sessizlik olmuştu. "Ama böyle bir şey yapmayacağını biliyorum." "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" "Kendin söyledin." "İlginç birisin." Gülmüştü. O sırada sahafın önüne gelmiştik. "İstersen evine kadar eşlik edebilirim." "Hayır teşekkürler, bundan sonrasını ben halledebilirim. İyi geceler." Arkamı dönüp yürümeye başladım. Ama ona demek istediğim şeyler vardı. Eğer demezsem içimde kalırdı ve beni rahatsız ederdi. Hızlıca arkamı döndüm. "Sefa!" Yanına koştum. "Efendim?" "Şey, şuan tek arkadaşım sensin." Şaşırmıştı. "Arkadaş olduğumuzu sanmıyorum." Beni çok güzel bozmuştu. "Sana arkadaş dediğim için kendimden utanıyorum." Hızlıca uzaklaştım yanından. Ağlamak istemiyordum. Ben güzle biriydim. Biran durdum, tabi ya! Ben güçlü biriydim. Elçin Hanım'ın bana dedirttiği şey sonunda işime yaramıştı. Biraz daha yürüdükten sonra yeni taşındığımız apartmanı görmüştüm. Hızlıca ağır dış kapıyı iktirdim ve içeri girdim. Asansöre binip üçüncü kata bastım. Her katta iki daire vardı. Bu demek oluyor ki, bir tane karşı komşuya sahiptik. Umarım çok kahve ve sohbeti seven biri değildir. Asansörden indikten sonra kapıyı çaldım ve bekledim.
"Nerdesin sen! Gündüz çıktın, saat kaç?" "Benim çıkmamı isteyen sendin, unuttun mu?" "Hiç değişmeyeceksin değil mi?" "Sanmıyorum. Ben böyle iyiyim." Daha fazla yanında kalmak istemediğim için odama çıktım. Ne ile karşılaşacağımı çok iyi biliyordum. Berbat bir düzene sokulmuş oda. Lanet olsun. Odanın kapısını açınca hiç şaşırmadım. İlk önce kahverengi dosyamı kontrol ettim. Yerli yerinde duruyordu. İşte şimdi iş başa düşmüştü. Odamı kendi ruhuma göre düzenlemeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Oyuncak DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin