"Kızılayyyyyy......"
Diye bir sesle irkildim,tüm çabalarımın sonunda inebildim otobüsten karşıya geçmek için kırmızı ışıkta durdurdugum yerde etrafıma bakınıyordum
Gördüğüm bi yaşlı teyzeyle birlikte kafamı öne eğerek mırıldandım.
"teyze senin burda be işin var hemde bu saatte 08.00 de calisiyormusun yoksa bu saatte bu halde yok artık.."deyip tekrardan
-allahım zengin olayım izin ver yada al da erkenden kurtulayım ben bu yaşımda bu tiple calisamam bi kere bünyeme, aykırı ben bu yaşta oturcam sallanan sandelyeme öne arkaya ohhh çokta güzel olacak bu nedir ya...
Zor da olsa debelene debelene koşarak harekete geçen dolmuşa bindim, tam parayı uzatacakken biri ayağıma basarak
"pardon bi kişi uzatırmısınız?"
Tip tip baktım ama o bana bakmıyor içimden;
(Tabi tabi dolmusçunun çırağiyızya biz,ver ver öküz insan bi Özür diler bu cuppeyle ayagıma basmış bide pardon diyo)dısımdan hafif bir tebessümle
"tabi tabi"
Uzattiktan sonra boş bulduğum bir yere oturdum.tam ineceğim yere gelmişken arkadan tekrar bir ses
"kaptan yol ağzında "
Benden önce inerek yürümeye başladı bende arkasından...
"girmesem mi acaba hastayım desem?yarın var öbür hafta var yol yorgunuyum Geç kaldım diyip kahvaltı mı yapsam.(saatime bakarak)saat zaten 10.00 bu kadar geç kalmak yeter İran da oturmuyorum sonuçta" söylene söylene otele girerken çocuğundan oraya yöneldiği farkettim.
"bu kim bunun burda ne işi var öğrencimi?yok artık olsa ben tanırdım öğretmen çocuğu falan herhalde.."
Otele girdim....
Resepsiyona yönelerek
"Günaydın Tuğba ablaaa"
"Günaydın"
haylazlıklarımdan olcaktı ki baya bi ün kazanmıştım, çenem olup olmadık tavırlarım birde patavatsızlıgım aslında bana göre gayet normalim neyseee...
"ne arıyorsun burda?nöbete mi geldin?"
"sorma Tuğba abla ya ba.." (dememe kalmadan arkamdan ince bir ses)
"ooo mira hanım biz sizi mezuniyetinize bekliyorduk biraz erken gelmediniz mi?"
Arkama dönerek ciddi ciddi cevap verdim.
"Erdinç hocam sizede Günaydın Nasılsıniz? Saolun bende çok ıyyim"
"tatilinizi bölmedik umarım"
"BÖLDÜNÜZ.. Yarım kaldı dah bir hafta olmuştu gidd . . (Bi dakika bu eziyetin bir hafta oldugunu düşünerek bir tebessümle ) yok está pisi pisi hocam ne bölmesi gelcektim ben zaten hem siz babamla konuşurken bende tam ondan bahsediyordum."
"ya ya ee neden gelmedin?"
"sormayın hocam bir hastalık bir hastalık geçmek bilmedi (öhhh òhh)hala hastayım aslında isterseniz gideyim ben malum hasta hasta çalışmak olmaz"
"yok yok bal gibi olur hem hareket ederek daha çabuk iylesirsin napalım? Seni kata verelim evet evet iyi sen kattasın bir hafta boyunca hadi kolay gelsin.."
"KAT?"
"miracım oturup burda seninle bol bol sohbet etmek isterdim ama malesef işlerim var hadi kızım"
"ama hocam ben ne anlarım kattan mutfak öğrencisiyim sizcede mutfakta olmam gerekmiyormuu? ?"doğruydu ben kim temizlik kim??
"onu nobetini geciktirip bu satte gelmeden düşüncektin"
(offf offf )yok yok bu kesin komplo falan
"peki hocam peki " dedim.
Tam aşağı doğru ilerlerken arkamdan
"He bu arada ne kadar erken gelirsen o kadar erken cıkarsıniz küçük hanım"
(Yok yok allam sen beni al ya valla al küçük hanım mış mış Hayır nerden biliyon sanane off kat dedi ya resmen kat yok yok kesin al allahım rica ediyo......
------ TAKKKKK-----
"Omzumu hissetmiyorum,kesin koptu koptu aaaa ayı domuz önüne baksana biraz"
Dememe kalmadan ağzım açık kaldı o dolmusta gördüğüm çocuk şimdi beyaz bir kıyafetle çarpmıstı
"pardon"
Diyerek yoluna devam etti,bense olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum ki arkamdan biri bögurdü bugun niye herkes arkamdan konusuyo gec karsima konus dimi ama yok
"demek teşrif ettiniz"
Anlamamış bir ifadeye;
"Pardon"
"Ben kat şefi güler bir hafta boyunca bana yardımcı olacaksın"
" biraz ayıp olmuyormu? "
"neden"
"böyle arkamdan sinsice yaklaşmak bide dibimde bağırmak"
"çok çok özür dilerim nasıl oldudaaaa..hadi kızım hadi sonra konuşuruz gel benimle işler gecikti hadi dedi ve yukarı çıkmaya başladı.
"bende mira"
"İYİ "bune be insan bi nasılsın der biliyomusun der yapabilirmisin der Yoook öylece yukarı çıktı,
