(Mesnevî-i Nuriye'den)
İ'lem Eyyühel-Aziz!Geceye benzeyen gençliğim zamanında gözlerim uyumuş idi, ancak ihtiyarlık sabahıyla uyandım, mealinde olan:
ﻭَ ﻋَﻴْﻨِﻰ ﻗَﺪْ ﻧَﺎﻣَﺖْ ﺑِﻠَﻴْﻞِ ﺷَﺒِﻴﺒَﺘِﻰ ﻭَ ﻟَﻢْ ﺗَﻨْﺘَﺒِﻪْ ﺍِﻟﺎَّ ﺑِﺼُﺒْﺢِ ﻣَﺸِﻴﺐِ
şiirin şümulüne dâhilim. Çünki gençliğimde en yüksek bir intibah şâhikasına çıktığımı sanıyordum. Şimdi anlıyorum ki, o intibah intibah değilmiş. Ancak uykunun en derin kuyusunda bulunmaktan ibaret imiş. Binaenaleyh medenîlerin iftihar ile dem vurdukları tenevvür-ü intibahları, benim gençlik zamanımdaki intibah kabîlesinden olsa gerektir.Onların misali, rü'yasında güya uyanıp, rü'yasını halka hikâye eden naim meselidir. Halbuki rü'yasında onun o intibahı, uykunun hafif perdesinden derin ve kalın bir perdeye intikal ettiğine işarettir. Böyle bir naim ölü gibidir. Yarıbuçuk uykuda bulunan insanları nasıl ikaz edebilir?
Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünki aramızdaki dere pek derindir. Doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalalete düşer boğulursunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençlik Rehberi
ContoRisale-i Nur Külliyatından Gençlik Rehberi Müellifi Bediüzzaman Said Nursi