Soğuk diyorum.Çok soğuk.Üşüyorum,üzerimi örten olmuyor.Yavaş yavaş ölüyorum.
Toprak.Toprak ısıtmıyor anne.
Yalnızım,sarılanım yok baba.
Eğlendirmiyor beni kimse,sizde yoksunuz kardeşlerim.Alışır mıyım,bilmiyorum.Bilmemek ilk defa çok acıtıyor canımı.Canım mı var ki bedenimde?Acıyan,yanan ruhumdan başka bir şey değildi.
Düşünüyorum sonra.Hep düşüneceğim toprağın altında.Ama duymayacak kimseler sesimi.Bağırarak konuşacağım,sesim yankılanmayacak dağlardan.
Susacağım sonra.Alışacağım sanırım zamanla.Susmaya da duyulmamaya da.
Ölüme alışacağım.22 Ekimi hiç bu kadar hissetmeyeceğim.Onu da hissedeceğim.Gözlerimin son kez dünyaya kapanışını unutmayacağım.
Kulaklarım hep duyacak seslerinizi.Anlatamadıklarınızı duyamadığıma isyan ederek,dinleyeceğim.
Ve şu toprağın altındaki benim,ben olmadığımı.Duaların olmayan bene gideceğine üzülerek haykıracağım.
Benimle beraber sonlanacak sırların yoldaş olacağını bilmeden öleceğim.Kapımı çalan hastalığa yarı inkar yarı kabulleniş ile ikramlarda bulunacağım.
Ruhumu emanet edeceğim hastalığıma.Ölmek için bahaneler arayanlara iğrenerek bakacağım.
En kötüsüde şimdiki zamanı kabullenip,'ölüyorum' diyeceğim.Beni ölüme sürükleyen sırrın içinde bulacağım kendimi.Gerçekler ile değilde sırlar ile gömüleceğim.
Çıkaramayacak kimse hakikati,ve ben burada kalemimin tükenmesini bekleyene kadar yazacağım.Umudun adını ölümüme koyacağım.
HOŞGELDİN UMUDUM.