Bölüm 1.

15 2 1
                                    




Ş-şey.Aslında bunu kimse okumasın diye yazıyorum.Bunu yazma sebebim kimseye kendimi duyuramayaşım.Sadece merak ediyorum neden böyle olmak zorunda? Neden iyi insanlar her zaman kaybetmek zorunda.Ben iyi bir yazar değilim.Hatta yazar bile değilim fakat yine de yazmak istedim bunları.

Ben Zeynep. 14 yaşında sıradan bir kızım. Kahverengi uçlarına pembe atılmaya çalışılmış uzun saçlarım, kahverengi gözlerim var. Boyum kısa kilom zayıf. Kısaca diğer kızlardan çokta farklı değilim. Hayal kurup içinde yaşarım galiba.Nedense olmayacak şeyleri olmuş gibi algılayıp ona göre tepkiler veriyorum. Beynim biraz farklı çalışıyor sanırım diğerlerinden.Imm şey özgüven güzellik ile alakalı mıdır? Bence alakalıdır. Çirkin birisi nasıl özgüvenli olabilir ki? Olamaz bence.Ve ben de çok güzel biri değilim. Normal bi tipim var işte. Neyse ya uzatmayacağım. Sadece özgüvensizim. Ve mutlu hiç değilim. Belki mutluyum. Ama farketmiyorum. Ya genelde içimde iki kişi varmış ve sürekli tartışıyorlarmış gibi hissediyorum. Bu sana da oluyor mu, hı?

Bazen akıl hastası olmaktan şüpheleniyorum. Bunu ne zaman babama söylesem "kesinlikle değilsin" gibi tepkiler veriyor. Nasıl bu kadar emin olabiliyor ki? Peki , sana bir soru. Sence ben mutlu değil miyim, yoksa kendimi buna mı inandırıyorum? Belki ikincisi daha mantıklıdır. Çünkü herşeye sahibim,14 yaşında bir kızın sahip olması gereken herşeye sahibim. iPhone 5S model telefonum,çeşit türlü kıyafetim,çeşit türlü makyaj malzemem var. Belki de sadece ergenlikte olduğum için bu kadar kötü hissediyorum.

Ya buraya bunları yazıyorum çünkü beni kimse dinlemiyor.Dinlese bile bi süre sonra sıkmaya başlıyor anlattıklarım. Doğru,onlar da haklılar değil mi? Her dâim neden beni dinlesinler ki? Öyle bir zorunlulukları mı var? Ben şey sanırım biraz özgüvensizim. Bundan bahsetmiş miydim? Evet etmiştim. Ben mesela bir şeye takarım. Ne demek.. mm.. mesela bir şarkıyı seversem ayda yüz otuz kereden fazla dinleyebilirim. Birini seversem 2 yıl platonik olabilirim. Ve o taktığım şeyin yenisini bulmazsam, ölene kadar saplantılı olabilirim. Şuan şöyle –ölene kadar farklı kişilere mi platonik şekilde aşık olacak bu kız?- dediğini duydum sanırım.İnsanlara baskı kurarım. Sanki beni taşımak, dinlemek ve benimle ilgilenmek zorundalarmış gibi. Bunu yaptığım için özür dilerim. Rahatsız olduğunuzu biliyorum.

İlke:

-Hadi ama bu kadar özgüvensiz olma lütfen.

Zeynep:

-Ama ben buyum çok üzgünüm.

İlke:

-Bu durumda kişilik bozukluğun var. *güler*

*Ahh, hadi ama git kafamdan İlke,şuan işim olduğunu biliyosun.*

Kusura bakma, sadece kafamdan gelen sesler. Nerede kalmıştık. Ya kısayım dedim ya. 158 santimetreyim. Ama cüce diyorlar genelde. Neşe dolu bir insanımdır. Hep gülmeyi severim,eğlenmek önemlidir benim için. Sırf biraz daha çok eğlenebilmek için yüzlerce kez salak damgası yedim insanlardan. Umrumda bile değil. Böyle dediysem de böyle olmaya özen gösteriyorum. Umrumda oluyor ya. Sadece boşversene. Şimdi sımsıkı sarılmak istiyorum. Ya bu konulara gelmişken söyliyim. Kimsenin beni sevmeyeceğini düşündüğüm çok zaman oluyor.

Çok yaraladılar beni. –böyle diyince klasik bir ergen oldum sanırım- Yani çok seveceğim ama karşımdaki asla sevmeyecek. Hep böyle hissediyorum. Mesela eskiden 2 yıl birini sevmiştim. O bana değer verdi. Fakat beni gerçekten sevdiğine asla inanmadım. Sonra liseye başladım. Biri oldu onun da bana değer verebileceğini düşünmedim. Hep bir peri masalı gibi gelirdi. Zaten çoğu da benim kurgularımdan oluşuyor. Acaba ben hangi dünyada yaşıyorum? Neyse bak şöyle oldu.Birgün otobüse bindim ve ço...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin