FILMFARE OCAK 2016 RÖPORTAJ 1

165 15 0
                                    

Piku, Tamasha, Bajirao Mastani... Gümbür gümbürdün. Senin için, belirgin bir aktör olarak göründüğün an nedir?

Özel hayatımda daha fazlası oldu aslında. Hayatımın bir döneminde, bir kaç yıl önce, ruhen yıkıldım ama aydınlandım da. Imtiaz Ali'nin Rockstar için dediği gibi; büyümekle alakalı bir şeydi. Ama evet bunun hakkında konuşmak istemiyorum. Keşifler, öğrendiğim şeyler ve kalp kırıklıklarım dahil. Yaptığım filmlerle ve çalıştığım insanlarla öğrendim. Sektöre adım attığımda aktrislerin saçlarının, duruşlarının, kıyafetlerinin, konuşmalarının sabit olduğuna inanırdım. Bir aktrisin nasıl olması gerektiğiyle ilgili basmakalıp bir tuzağa düştüm. Daha sonra Om Shanti Om'da, çünkü filmde çok güzel bir şekilde sunulmuştum, bütün filmlerimde böyle olacağını düşünmüştüm. Birisi sürekli arkamı kollayacaktı. Tıpkı Farah Khan'ı beni zorlayıp "Bebeğim böyle yap, şöyle söyle." demesi gibi. Bütün yönetmenlerin böyle olacağını düşünmüştüm. Ama işler böyle yürümedi.

Daha sonra?

Zamanla böyle olmayacağını anladım. O zamanlar ezici bir çoğunlukla erkek kurgusu vardı. Kendimle ilgilenmem gerekeceğinin farkına vardım. Ayrıca önceden sistemle savaştım, uyum sağlamaya çalıştım. Film seven bir çocuk değildim ama filmler hakkında her şeyi biliyormuş gibi davrandım. Film partilerine katıldığımda insanların sadece filmler hakkında konuştuğunun farkına vardım. Ya konuyu değiştirmeye çalışıyordum ya da tamamen sessiz kalıyordum. Ya da partiyi terk ediyordum çünkü orada olmak tuhaf hissettiriyordu. Bir çok kez yalan söyledim. İnsanlar "Bu filmi izledin mi?" diye sorular soruyordu bende "Evet, tabii ki." diyordum. İyi günümde kurtuluyordum, kötü günümde film hakkında sorular soruyorlardı ve ben kapana kısılıyordum.

Başarıyla kendine güvenmeye başladın mı?

Sonunda neden yalan söylediğimi merak ettim. Filmler hakkında her şeyi bilmemek, filmlerle yatıp kalkmamak bir sorun değil. Bugün bile yapmam gereken bir sürü şey var. Klasik filmlerden bir kaçını izlemedim. Ama bugün Mughal-E-Azam ve Sholay'i izlemediğimi söylerken rahatım.
Bugün bir partiye gittiğimde sosyalleşmeme gerek yok. Herkesle muhabbet etmeme gerek yok. Kenarda sessizce oturup insanları izlemekten memnunum. Ve evet insanlar gelip "İyi misin, partiden kopmuş gibi görünüyorsun." diyor. Partiden kopmadım, ben böyleyim. Ben böyleyim. İnsanlarla gereksiz yere muhabbet kurabilecek biri değilim. Tanıdığım bir kaç kişiyle otururken daha rahatım.

Bu sene aşkın farklı formlarını gösteren 3 film yaptın. Senin için aşk nedir? Biriyle beraber yaşadın mı?

Biriyle birlikte yaşadığım bir ilişkim olmadı. Ama insanlar arasında olabilecek çeşitli ilişkilere maruz kaldım. Banglore'den geldiğimde siyah ve beyaz vardı. Yıllar geçtikçe, günlük hayatta gördüğümüzden daha fazlasının olduğunu fark ettim. Çeşit çeşit ilişki var. Her ne kadar desteklemesemde bu tarz ilişkileri anlamaya ve kabul etmeye başladım. Her ne kadar değişik olursa olsun, ben kimim ki ilişkileri yargılayayım. Ama aynı zamanda evime geri dönüyordum ve geleneklere uygun olarak büyütüldüğüm şekilde yaşamaya devam ediyordum. Ancak kocamla aynı evde yaşarım. Bir ilişkide beraber yaşamanın adı bile geçmez.

Çeviri: KoffeeQueen

DEEPİKA PADUKONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin