A / 1 Siyah defter

24 2 0
                                    

Sakince sınıfa girdim. Ilk aylardan dikkat çekmek istemiyordum. Hızlıca etrafı süzdüm. Genelde en önlerde otururdum. Evet ben başarılı bir öğrenciyim. Kendime cam kenarı olan bir köşe bulup usulca oturdum. Sınıf yavaşca dolmaya başladı. Camdan dışarıya çevirdim istikametimi. Sonbahardaydık. Ağaçlardan dökülen yapraklara baktıkça üstü tozlanmış eski anılarım geliyordu aklıma.
Gerçi geri dönmek mümkün mü ki?

Ne de güzel günlerdi öyle! Aileydik, mutluyduk, huzurluyduk...

Akacak olan göz yaşlarıma karşı derin bir nefes aldım. Ben danabilirdim, bu hayata bu acıya...

...

İçeriye canımdan da çok değer verdim hocam girdi. Çok seviyordum bu hocayı. İnsanların dertlerini kolayca anlayabiliyordu. Neden psikolok yeri öğretmen olmayı tercih etmiş anlamadım.

Zayıf ve uzun fiziğe sahip güzel bir -kız- hocaydı.

"Oturun"

Yerimize otururken o da masasına oturdu. Kısa süre etrafa baktıktan sonra derse başladı.

...

Dersin bittiğini belirten zil çaldığında herkes ayaklandı. Sınıfı hızlıca terk etmelerinden derse karşı çok ilgi duymadıkları anlaşılıyordu. Okulun ilk gününden itibaren çok iyi bağ kurduğum arkadaşım geldi yanıma. Efsa

"Kantine inelim mi?"

Sorusuna karşılık başımla oynayarak çantamdaki bozuk olan paraları aldım. Kantine geldiğimozde uzun olan kantin sırasına girdik. Aradan uzun zaman sonra sıra bize geldi. İkimizde birer tost alıp sınıfa çıktık.
Uzun zamandır hayatını merak ettiğim çocuk, masasına oturmuş elindeki deftere bir şeyler yazıyordu.

Benim bulunduğum sıraya oturmuştuk. Dikkat çekmeden onu izlemeye başladım.

Adı Rüzgâr'dı. Onun da, hiç bir kimseye söylemek istemediği bir hassas noktası vardı. Bunu sezmiştim. Okulda popüler olarak tanılan, zeki bir çocuktu. Aslında o böyle biri değildi. Sadece hayatındaki zorlu yokuşlar yüzünden böyle kötü çocuk karakterine sahipti. Kim bilir belkide o da hayatının bu durumda olmasından memnun değildir. Onunla sadece bir kere konuşmuştum. O da resim hakkında. İlgilendiği bazı sanat dalları vardı. Katıldığı yarışlar vardı. Zekiliğinden dolayı bilgi yarışmalarına da giriyodu. İlgilendiği her şeyde çok başarılıydı.

Bu düşünceler eşliğinde tostumu bitirmiştim. Yanımda, pencereden dışarıyı seyretmekte olan Efsa' ya baktım. Toştunu bitirmişti. Pencereyi açıp kafasını dışarı çıkardı. Başımı Rüzgâr'a çevirdiğimde gözlerini kısmış bizi izliyordu. Kısa süre sonra tekrar önündeki deftere döndü. Hiç kimseye pas vermeyen, kendini yönetebilen birisiydi.
Herkesin merak ettiği siyah defterini kapatırken zil çaldı. Kesinlikle kırmızı noktasıydı o siyah defter. Şimdiye kadar kimse cesaret edememişti o defteri ellemeye.

-ARKADAŞIM-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin