Divan Edebît'ı Sözlüğü

109 5 1
                                    

Ayş : Neşeli olma hali, bahtiyarlık
Âdem : İnsanoğlu
Agâh = Bilgili uyanık:
Ayan = Açık, meydanda:
Ahar = Son:
Ahfadına = Oğullarına,
Andalip = Bülbül:
Ağyar = Gayrılar,başkalar:
Arşaper= Arşa kanat açmak
Ah-i zar = Çok ağlayan:
Acem= Arap olmayan,iranlı
Azade = Hür, serbest:
Ataullah = Allah vergisi:
Anka-ı aşk = Aşk kuşu:
Avdet = Deri dönüş:
Afitap = Güneş: A
ba = Yünden yapılmış, kaba kumaş:
(B)

Bahr-ı safa = Safa denizi:
Bad-i safa = Sabah rüzgarı:
Bostan = Bağ, bahçe:
Bed = Fena, yaramaz, çirkin
Baki = Beka, devamlı:
Bihablil veriyd = Şah damar- B
aht = Talih, kader, kısmet: rından yakın:
Bahre = Deniz:
Beyt'ül atik = Eski ev, Kâ'be
Bî-vefâ : Vefasız
Bî-kes : Kimsesiz
Bipayan = Sonsuz,tükenmez:
Bâtın = İç, öz:
Bağ-ı hezar = Bahçe bülbülü:
Baran = Yağmur:
Bülbülü ra'nâ = Bülbül sesli, güzel
Bahri = Deniz: bundan böyle:
Baran-ı belâ = Belâ denizi:
bende: köle
(C)

Cevval = Koşan, dolaşan, hareketli:
Cife = Leş, pislik:
Cengü cidal = Savaş, kavga:
Cari = Cereyan eden,
canhıraş: yürek parçalayan
CANŞİKÂR : Öldürücü. * Mc: Can avlayan veya öldüren. Sevgili, mahbub.
(Ç)

Çâk : Parçalanmışlık hâli, yaralılık
Çarmıh = Hristiyanlık senbolü, haç:
(D)

Dehr : Zaman
dest: el
dil: gönül
destbusi: el öpme
Didem = Göz, gözüm:
Dad-ı Hakk = Hakk vergisi:
Devran = Dünya, felek, zaman:
Dil-i dânâ = Bilen dil:
Dehrin = Dünyanın, zamanın:
Defteri uşşak = Âşıklar Dânâ = Bilen, bilici: defteri:
Duzeh = Cehennem:
Dem bu dem = Yaşanan an:
Dilhane = Gönül hanesi:
Didar = Yüz çehre:
Darül karar = karar yeri:
dil: yürek
dide: göz
Dide = Göz:
Dûr = Evler,bölgeler,uzak:
Der-i devlet = Devlet içinde:
Dû âlem = İki âlem:
Dar-u ukba = Baki âlem, ahiret:
DEHA-İ KUDSÎ : Dinin derin hakikatlarını anlamakta yüksek mahareti olan dehâ. Dinî dehâ.
DERKETMEK :Bir şeyin en esasını, dibini öğrenmek, iyice anlamak.
(E)

Etfal = Çocuk:
Enver = Çok parlak çok nûrlu:
esrik: sarhoş dermansız
Ezhar = zuhur çiçekler:
Erihnâ = Bize göster:
Ezvak = Zevkler, tadışlar:
Enis = Dost, arkadaş:
esri: esir olan
Eflâk = Gök yüzü, gezegenler:
Enhar-ı aşk = Aşk nehri:
Eyyam = Aylar, zamanlar:
Ebsem = Duymamak, işit-
Esma = İsimler: memek
Ebhar = Denizler:
EBNÂ-İ ÂDEM :Adem oğulları. İnsanlar.
Envar = Ziyalar, aydınlıklar:
Enhar = Nehirler, ırmaklar:
Ey canu men = Ey benim
Elvan = Renkler:
El pençe = El bağlayan: canım:
(F)

Ferd = tek, yalnız:
Fâni = Ölümlü:
Fahri âlem = Âlemin iftihar ettiği. Hz. Muhammed:
Firkat = Dostlardan ve saireden ayrılma:
Firak = Ayrılık, ayrılma:
Felekler = Gökyüzü, gezegenler:
Fakr- Fahr = Fakirlikle iftihar etmek:
Fariğ = Vazgeçmiş, çekilmiş:
Fürûzân : Parlak. ışıltılı
fuzun: fazla
(G)

Ganem = Koyun:
girye: gözyaşı
Gerçi = Her nekadar, isede:
Giryân = Ağlayıcı, ağlayan:
Gurap = Karga:
girye-i dem: gözyaşı
Gâh-Geh = Zaman, zaman, arasıra, bazı bazı:
Gülşen = Gül bahçesi:
Gerdenim = Gerdanım:
Gufran = Affetme, merhamet etme:
Gâhî : Kâh, bazen, zaman zaman
Gül-i sahra: Çöl gülü
Gerdûn : Felek
(H)

Hüda = Allah:
Hünkâr = Padişah, Sûltan:
Handan = Gülen, gülücü:
Hâr = Diken:
Handân : Gülen
Hazân : Güz
Harabat = Harabeler yıkıntılar:
Harimi ismet = Mukaddes ocak, namus ocağı:
Hâki ıtırnak = Toprak kokusu:
Hâki pay = Tevazu etmek, ayağa yüz sürmek:
Hâki hâk = Toprakla, toprak:
Hayyealelfelâh = Haydin kurtuluşa:
Hande rîz = Gülüp duran:
Hazer kıl : Sakın
Haşru neşir = Mahşer - toplanma dağılma:
Hümayı aşk = Devlet kuşu, aşk kuşu:
Her dem = Her zaman: Hürrem = Hür olan:
Hem dem = Can ciğer arkadaş:
HAKKETMEK : Oyarak veya kazıyarak işlemek, yazmak
(I)

Divan Edebîyat'ı SözlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin