Bir Taş Gördüm

Bölüm 8 - Soğukkanlılık

Asıl mesele şimdi başlıyordu. Bana ne kadar aşık olduğunu söyleyen bu çocuğa inanmalı mıydım? Yoksa çevreden duyduğuma inanıp hayatımın aşkından vaz mı geçmeliydim?
Bugün okula Selim'le beraber gidecektik. Çıkışta da beraber birşeyler yapacaktık.
"Günaydın sevgilim"dedi Selim.
"Günaydın " dedim bende. Arabaya binmiştik.
"Hayatım neden bana soğuk davranıyorsun?"
"...."
"Bahar canım iyi misin sen? Kime diyorum ben?"
Dalıp gitmiştim. Selim dediklerinden de hiç birşey anlamamıştım.
"Efendim ne dedin Selim?"
"Canım senin aklına takılan bişey mi var?"benimle böyle samimi konuşması hoşuma gidiyordu ama ben bu kısa sürede ona alışamamıştım.
"Yok ya sadece Beyda'yla biraz tartıştık. Ona canım sıkıldı. Önemli bişey yok yani."diyip geçiştirdim.
Okul kapısının önüne gelmiştik. Selim kapımı açtı ve elimden tutup arabadan indirdi.
Derse girmiştim ama kafam allak bullaktı. Kafamda bir ton soru vardı. Buna rağmen dersi dinleyip anlamaya çalışıyordum. Ebediyat dersini severdim ama aklımda başka şey varken anlamak mümkün değildi.
Sonunda ders sonu gelmişti.Selim'le teneffüs de kantinde buluşmuştuk.
"Selim ben iyi değilim sanırım. Yurda götürür müsün beni ?"
"Canım iyi misin sen. Sabahtan beri ağzını bıçak açmadı. Şimdi de iyi değilim diyorsun. Senin bu şekilde yurda gitmene izin veremem aşkım. Ben senin iyi ve kötü günlerinde hep yanında olacağım."
"Tamam Selim" dedim bütün soğukkanlığımla.
"Hadi kalk gidiyoruz hayatım."
"Nereye Selim?"
"Eve götüreceğim seni. Orda sana sıcacık çorba yaparım içersin. Belki biraz iyi gelir." Dedi.
Şaşırmıştım. Selim beni eve atmayı mı düşünüyordu? Tabiki de böyle birşeye izin vermezdim ama ya gerçekten doğruları söylüyorsa. Bunu bilemezdim tabi ama başıma neyin geleceğini bilmediğim için Selim'in teklifini reddettim.
"Selim beni yurda götürmeni istiyorum senden sadece."
"Tamam canım peki olur. Hadi ben seni yurda götüreyim o zaman."
Arabaya bindik ve ikimiz de konuşmuyorduk. Yurdun önüne gelince Selim;
"Canım kendini iyi hissetmek istiyorsan beni istediğin zaman arayabilirsin. Benim kapılarım sana her zaman açık aşkım bunu sakın unutma canım olur mu?"
Selim'e hiçbirşey demeden kapıyı açıp indim. Yurda girdim ve kendimi hemen yatağın üstüne attım. Karnım çok ağrıyordu. Üstümü değiştirip tekrar yatağa uzandım. Kalktığımda akşam olmuştu. Çok güzel bir uyku uyumuşum. Karnımın ağrısı biraz da olsa geçmişti. Elimi yüzümü yıkamak için tuvalete gittiğim de özel günüm de olduğumu anladım. Benim yanımda hiç pet yoktu. Kızlardan da isteyemezdim. Ben böyle konular da utanırdım çünkü. Üstümü değiştirip markete gitmeye karar verdim. Kapıdaki güvenlikçiden izin alıp arka sokaktaki markete gidecektim. Kaldırımın sonundan sağa saptım ve önüme bakmadığım için birisine çarpmıştım. Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda Selim duruyordu.
"Selimmm..."