ORTAĞIM BİR METEOR

VE FIRTINA ZAMANI...

###KAAN'IN AĞZINDAN###

Berke'ye kafa atmam bir yana ,Tülin teyzenin doğum gününü mahvetmiştik.Annem kesin iyi bir azarlardı.Ne yapabilirdim ki ? Kardeşime aşık olan bir playboy vardı.Kardeşimin bunu bilmesini istemiyordum.

Şoförün arabayı durdurmasıyla düşüncelerim bölündü.Arabadan indim ve eve doğru yürümeye başladım.Eve girdim.Salona geçip oturdum.Babam, annem ve Çağla'da gelmişti.Şimdi hapı yutmuştum.

"Berke'ye kafa atmak da neyin nesi?" diye hiddete söze girdi babam.Bir kaç saniye bekledikten sonra devam etti:

"Ya oğlum sen kafayı mı yedin?Hayır ,bari aklın yok , gururun da mı yok? Ben bu gençleri anlamıyorum.Ne oldu? Berke senin kardeşin gibiydi ço-" hızla ve sinirle lafını bölerek

"Berke ve kardeş kelimelerini aynı cümlede kullanma baba!"dedim baya sinirlenmiştim.

"Sözümü KESME! "diye celalle bağırdı babam." Senin bu yaptığın tam bi' utanmazlık.Bağır ,çağır anlarım.Kafa atmak nedir?"

"Yapmaması gereken bir şey yaptı baba.Yapmaması gereken çok büyük bir şey! HEM DE BİLE BİLE,YANLIŞ OLDUĞUNU BİLE BİLE!"diye bağırdım.

"Bana sesini yükseltme Kaan , yoksa -"

"Yoksa ne?Oğlum,aslanım gel konuşalım.Ne derdi vardı? Anlat , anlat da çare bulayım , diye yanıma gelseydin yükseltmezdim.Meselenin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bilsey-"

"Söyle o zaman , Tülin'in doğum gününü mahvedecek ne yaptı bu Berke " diye sordu annem ima ile.

"Bence erkek erkeğe görüşülecek bir konu anne.Biz çıkalım da abim ile babam konuşsunlar." dedi Çağla şimdiye kadar olan suskunluğunu bozarak.

Canım kardeşim onun hakkında konuştuğumu bilmiyor.

" Peki o zaman . Ne konuşacaksanız konuşunda sonra da Kaan Tülin teyzesinden özür dilesin." dedi annem .

"Tamam anne ."dedim kestirip atarak. Kesinlikle Çağla olayını söyleyemezdim.Başka bir şey bulmalıydım.

###NİLAY'IN AĞZINDAN###

Eve geçtiğimizde annem burnundan soluyordu.Babam ise gözleri ateş saçıyordu.Koltuğa oturdum.İşte başlıyorduk.Hadi hayırlısı...

"Kimseyi bilmeden suçlama Nilay ! O kızın da bir haysiyeti bir gururu var.O ailenin de bir şerefi var." dedi annem.

"Anne ama yüzde yüz eminim yaa. Ben o kodu bulmak için gece gündüz çalıştım, uykusuz kaldım. Sen de biliyors-"

"Bak Nilay kod zaten epi topu dört sayı olacaktı.Kod oluşturmanız için on tane sayı - sıfırdan ona kadar- karıştıracaksın.Sence aynı çıkması ok mu imkansız.Sen mantıklı bir kızsın bunu anlama-"

"Ama anne o kız o şifreyi hayatta çözemezdi.O kod özeldi yaa!"

"Ne özelliği vardı Nilay?" dedi annem büyük bir ima ile yine.

" Kod 1004 ' tü yani YAŞAM . Ama Çin ırkına göre ÖLÜM demekti. Yani kod zıttı.Bu kız bu şifreyi hayatta çözemezdi.Bu kodun altında yatan şifreyi çözemezdi.Hayatta olamaz yaa.O kızda o zeka olsaydı sınıf sonuncusu olmazdı herhalde." dedim .Hepsini bir nefeste söylemiştim. Nefesim kesilmişti.

"Olsun Nilay bu kimseyi suçlayabileceğin anlamına gelmez bu kişi sonuncu da olsa birinci de olsa.Ayrıca belki kız zekidir.Ama çalışmıyordur.Kimseyi suçlamak aşağılamak sana düşmez.Yarıdan tezi yok Elis'ten özür dileyeceksin o kadar."

"Ama ba-"

"Yoksa ceza alacaksın .Bu konuda burada bitti. Ya Elis'ten özür dile ya da cezana katlan o kadar . Bu konu da burada kapanmıştır."dedi baba ve dediği gibi de konuyu kapattı.