Berdel
İki genç. Hayatlarının en önemli noktalarında iken kardeşlerinin yaptıkları yanlış yüzünden nefret bağlarıyla birbirlerine bağlandılar...
Ferman ağa İstanbul'da okulunu bitirmiş memleket topraklarına geri dönmüş yiğit bir gençti. Babasının yerine geçmiş ve bütün işleri üzerine almıştı. Evlilik ona uzaktı. Ona göre evlenmek sevdiği biriyle yapılmalıydı. Annesinin kız arama çabalarını umursamaz zamanı geldiğinde aşık olacağı kadını bulacaktı.
Ama kader bu ya. Onun oyunu tüm planları yıkıp geçerdi.
Aram ise gencecik bir kızdı. Üniversite hayaliyle yanıp tutuşan tertemiz hayalleri olan bir kızdı. Su yeşili gözlerinde derin bir umut ormanı vardı.
Ama planlar bozuldu. Hayat tokadı ikisine atmıştı.
İki gencin hayatları kardeşlerinin hataları yüzünden birbirine bağlandı. Kıyamet Altındağ konağında koptu.
"Sen bu konağa girdiğin ilk anda azabın başladı, küçük şeytan." Dedi genç adam. Kız derin bir iç geçişle gözpınarlarında komutunu bekleyen yaşları geri gitmeleri için emir verdi. Gelinliği üzerinde, babasının bağladığı kırmızı kuşak belinde namusuyla gelin gelmişti bu eve. Oda istememişti bunu. Ama töre, hayalleri umursamazdı.
"Canımı yaktığın kadar yanarsın, Ferman ağa. Bu konaktan da senin nikâhından da kurtulacağım. Bunu sende göreceksin." Dedi genç kız titreyen sesini ezerek. Genç adamın gözleri nefretle taştı.
Onlar birbirlerine istedikleri kadar nefret yemini etsinler. Yazılan işlemeye çoktan başlamıştı.
Yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar. İlk hikayem. Lütfen destek olun!