...
Son 9 saattir Ankara-Erzurum otobüsünün içinde resmen can çekişiyordum. Neden uçak değil diye soran olursa da okulların açılma dönemine denk geldiği için biletler tavan yapmıştı. Parayı ona vereceğime ben yerim daha iyi düşüncesiyle babamı otobüsle gitmeye ikna etmiştim. Öğrenciyiz artık cin fikirli olmak lazım değil mi ? :) Ama 9 saat tam 9 sene gibi geldiği için pişmanlıklar olmaya başlamıştı. Gerçi son pişmanlık neye yarar !
-İçimde evimden ayrılmanın hüznü, yeni bir okula başlamanın verdiği heyecan oluşmuştu. Kazandıktan yaklaşık 1 ay sonra yurt ayarlamaya gitmiştik ve az da olsa Erzurumla ilgili kafamda düşünceler oturmaya başlamıştı. Evet büyük bir şehirden gelmenin verdiği sıkıntılar olucaktı elbet ama alışacaktık. En az 4 sene daha burdaydık çünkü. Tamam Ankara da soğuktu ama bi Erzurum etmezdi. Kafamda deli sorular kolayca çözemiyorum misali olaylara çok yönlü bakmaya çalışıyordum. 17 yaşında üniversiteye başlayacaktım. Yeni insanlarla yeni ortamlara giricektim. Tabi ki bu çok zor birşeydi ama hedefler olunca katlanılmaya değerdi. En çok ta kalacağım yurttaki oda arkadaşlarımı düşünüyordum. Sonuçta 1 yıl boyunca aynı bardaktan su içip birbirimizin dertlerini dinleyip ailesi olucaktık ya da ters düşüp tamamen bir yıl bana zehir olucaktı. Ama ben her zaman orta yolu bulma taraftarıydım. Koskoca seneyi güzelleştirmek bizim elimizdeydi. Ve bunu başaracaktım.
Bu sırada otobüsün ani freniyle düşünceler dolusu bulutum bi anda puf diye uçtu gitti.
-NE OLUYOR BABA YA ?
-DUR KIZIM ANLARIZ ŞİMDİ.
Muavinin ''SAYIN YOLCULARIMIZ ANKARA-ERZURUM ARASI YOLCULUĞUMUZ BURADA SONA ERMİŞTİR. FİRMAMIZI TERCİH ETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ'' anonsuyla ne olduğunu tam olarak anlamıştık.
Otobüsten indik. Bavulları almak için beklerken babamı kalacağım yurdun müdürü aradı ve gelip alacağını söyledi. Çünkü terminal merkeze de kalacağım yurda da çok uzaktı. Tabi bu da bizim işimize gelmişti. Bavulları aldıktan sonra beklemeye koyulduk.
Ayaklarımın donduğunu hissediyordum .Yaklaşık yarım saat sonra yurt müdürü beyaz bir arabayla önümüzde durdu. Kısa bir merhabalaşmadan sonra bavulları arabaya koydular ve yola koyulduk. 25 dakikalık bir yolculuğun ardından yurdun önüne geldik. 3 katlı sarı renkli villaya benzeyen bir yurdum vardı artık. 4 kişilik odada kalacaktım. 2.kata çıktık ve babamla bavulları yerleştirdik. Babamın yarına dönmesi gerekiyordu. Bu yüzden bana 1 saatlik veda konuşmasından sonra tekrar Ankaraya yola çıktı. Babamı yolcu ettikten sonra yeni bir hayata TEK başıma çıkmanın verdiği mutlulukla odama çıktım. Kapıyı açtım ve :
MERHABA YENİ ODAM VE YENİ YAŞAMIM !
...
-Tedaviyi yarım bırakıp ailemi görmeye karar vermiştim. Bir hafta içerisinde Erzuruma gidilip okul işleri halledilmiş yurt bile ayarlanmıştı.Artık kazanamazsın diyenlere inat tam bir üniversiteliydim.Ama doktoruma kazandığım yeri söylediğimde baya bi azar yemiştim sonuçta benim hastalık soğuğa gelemiyordu aman sanki bende hastalığa pek geliyordum. Kalan son zamanlarımı ailemle geçirmiştim ve şuan babamla Erzurum yolundaydık. Gittiğim için üzülüyordum ama kazanamayıp gidemeseydim eğer daha fazla üzüleceğimi biliyordum hem insanın sevdiği bir bölümü okuması gibi bişey varmı?
-BABA AĞLIYOR MUSUN YOKSA GÖZÜNE BEN Mİ KAÇTIM ?
- YA KIZIM ZATEN ÇOCUKLUĞUNDA DA YANIMIZDA DEĞİLDİN ŞİMDİ DE OLAMAYACAKSIN DOYAMADIK SANA Bİ TÜRLÜ ..
Babama çok düşkün olduğum için onu böyle görmeye dayanamıyordum.Hani her kızın ilk aşkı babası olurdu ya benim son aşkımda babam olacaktı.Annemle pek anlaşamazdım zaten onu sevmediğim anlamına gelmezdi ama hepsinden ayrılmanın üzüntüsü bende ayrıydı.Bu sırada Erzuruma gelmiş olmalıyızki uçak hafif bir sarsıntıyla yere iniş yaptı.Ben bavulları beklerken babamda o arada taksi işini halletmişti . Adresi alabilmek için rehberimden yurt müdürünün numarasını çevirdim tam adresi aldıktan sonra taksiye bindik ve yurdun yolunu tuttuk.Tam 4 saattir sigara içmiyordum ve bu bende baş ağrısı yapmaya başlamıştı montumun cebinden sigarayı çıkartırken aynadan şoförün delici bakışlarına maruz kaldım içmek ve içmemek arasında git gel yaşadıktan sonra içmemeye karar vererek çıkardığım gibi geri koydum.Sonuçta burası İstanbul değildi insanların böyle iğneleyici bakışlarına alışmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şanssız ŞANSLILAR
Teen FictionÜç farklı gencin zorlu bir sınav dönemi sonrası kazandıkları üniversitenin bulunduğu ve alışmak zorunda kaldıkları şehrin onlara yaşattıkları... biraz komedi, biraz duygusal az birazda macera ekledik tabi bunları yazarken sevgimizi de katmayı unutm...