Kamp

119 8 3
                                    

Merhaba ben Açelya, yaz tatili geldi, okuldan kurtulduk tatili eğlenceli geçirmek için kamp yapmaya karar verdik.Defne Manolya ve Ben . Karavanımız ile kamp yapmaya hazırlandık.Ertesi gün oldu Defne ile Manolya bize gelmişlerdi bile, bende son hazırlıkları gerçekleştiriyordum.Defne yanıma gelip bana yardım etmeye başladı biz malzemeleri karavana yerleştirirken Manolya'da kendi eşyalarını hazırlıyordu.Neyse yola çıkmaya hazır gözüküyorduk.Artık yola çıkma zamanıydı karavanı varacağımız yere kadar vardiyalı kullanacaktık. Yolun yarısına kadar arabayı ben kullandım,yolun geri  kalanında aralarında paylaşarak Defne ile Manolya kullandılar.Yolculuk zamanı azalmıştı artık ormanın bulunduğu ortam daydık .Defne arabayı durdurdu"kızlar ormanın tam ortasındayız,bence bu kadar yeterli zira ormanın kuytu köşelerine gidersek kız halimizle hayvanlara yem olabiliriz "bence de Defne daha yaşım çok genç bu yaşta  ayılara güzelliğimi kaptır amam"  lafa atıldığını fark ettim Manolyanın. Kızlara laf söylemek amaçlı "hadi,hadi az laf çok iş " Aradan fazla zaman geçmeden üçümüzde çadırlarımızı kurduk .  

Akşam oldu ve Ateş yakmaya çalışıyordum ,Manolya yanıma gelip bana çakmak uzattı bende çakmağın icat edildiğinden haberim yokmuş gibi taş ile yakmaya çalıştığımı fark edince yüzüm kızardı. Neyse bu an sandığım kadar fazla uzun sürmedi,Defne elinde şişe takılı olan iki porsiyon sosis bana uzatıyordu " Açelya öyle bakacağına elimdeki sosisleri alsan iyi olacak aç kalmayalım , ha ne dersin? " Defneyi daha fazla sinirlendirip şakanın gerçek olmaması için elindekileri alıp "kusura bakma dalmışım "  dedim ve Defne'nin  elinden anca böyle kurtuldum. Biz sosislerin kızarmasını beklerken aklıma karavanda gitarımın olduğunu hatırladım aslında küçük bir konser versek iyi olacaktı diye düşündüm ,karavana doğru yürüdüm gitarı bulabilmek için etrafıma biraz bakındım eni sonu buldum ve karavandan gülümseyerek indim,Manolya ve Defne bana bakıyorlardı ne yapmayı planladığımı anlamaya çalışıyorlardı .Ben gitarı alıp ateşin karşısına geçtim bana bakılan şaşkın gözler arasında "hangi parçayı çalmamı istersiniz " dedim ve Manolya bana parçalar önermeye başladı ilk istenilen parçayı çalmaya başladım Defne dende şarkıya eşlik etmesini istedim.

Akşam konseri gayet iyi geçiyordu,çok eğleniyorduk .Manolya'da boş durmamak için bizim bu tatlı ve küçük konserimiz'i video'ya ve resim le sonsuzlaştırmaya çalışıyordu daha sonra ise çektiklerini sosyal medyada paylaşıp gelen yorumlara sevinçle cevap veriyordu. Ama bu sevincimiz saniyeler içinde yerini korkuya ve kaygıya bıraktı çünkü az önce çalıların arsında duyduğumuz ses büyük bir endişe uyandırdı. 

 Aslında biz kızlarla böyle bir şeye bu kadar ürkmez dik fakat bu durumda üçümüzde acayip şekilde korkmuştuk yüreğimiz ağzımıza gelmişti bunun sebebininde ilk kampa çıkışımız olduğundan sanıyorum.

Gerçi ne kadar ürk semde kızlar benden daha çok korktular yani anladım ki yine en cesurmuşum  ben gerçi anlamama gerek yoktu, biliyordum Manolya gurubumuzun neşelisi çılgınıydı Defne sevimlisi ve ağır başlısı  bende cesur herhalde  

Aman her neyse  :) :) :)     

Korku dolu anların ardından ben telaştan ayağa fırladım "kim var orada " dediğimde telaştan ne yapacağımı şaşırdım,hemen çalılara bakmak için atıldım Defne "Açelya gitme " dediğinde ilk,tedirgin oldum ama sonra baktığımda yavru kedicik olduğunu fark ettim, "ah be yavru kedicik korkuttun bizi, seni sevimli şey " dedim yinede korkum bitmemişti fakat sakinleşmeyi tercih ediyordum yavru kediyi kucaklayarak "kızlar korkacak bir şey yok! bu sevimli kedicik sadece bize kötü bir oyun oynamış " Defne korkudan titreyen elleri ile kedicik'i alırken "ah seni yaramaz yavrucuk ya, bizi çok korkuttun " sakinleşme çabalarımızın ardından,artık tadımız tuzumuz kalmamıştı.Ben kızlara "artık bu kadar yeter yarın uğraşırız, yatalım " çadırlarımıza girip yattık gece üç küsuratları idi,ben hariç hepimiz yatıyorduk ben ise uyuyamıyordum bir sağa bir sola derken çadırın üstünden bir gölge geçtiğini fark ettim,telaştan sıçradım sonra saniyeler içerisinde gölge gitti belki psikolojik men diye düşündüm ve arkadaşlarımı da kaldırmadan sakinleşip yatmaya karar verdim.

Sakinleşmek uzun sürdü fakat yorgunluktan uyuya kalmıştım. Sabah olduğunda etrafta Defne ile Manolyanın sesine uyandım,çadırım dan çıktığımda doğudan doğan güneşin yüzüme vurduğunu hissettim,hemen önümde Defne ile Manolyanın kahvaltı hazırladığını gördüm Manolya avazı çıktığı kadar bağırarak "Açelya sofrada Hindistan cevizi de olsa iyi olurdu demi canım" dediğinde zaten artık ezberledim biliyordum ki bana sadece "Açelya bana git Hindistan cevizi topla " demekti,bende onun kalbini kırmak istemiyordum ve "tamam canım ama ben burada Hindistan ağacını nerede bulacağım? "dediğinde Manolya gözüme etraf Hindistan cevizi ağaçlarıyla dolu der gibi baktı ve " ilerilere git bulursun merak etme, " Kalbimi saran korku ormanın diplerine gittikçe artıyordu,sanki birinin beni öldürmek için takip edildiğim hissi vardı içimde , arkama baktığımda bir gölgenin, bakmamla kaybolduğunu fark ettim. Korkumdan arkama bakarak koşuyordum önüme baktığımda yüzü kanlı,elbiseleri yırtık  kanlı bir adam ile göz göze gelmiştim. Telaş panik ve korkudan ne yapacağımı şaşırdım öyle kilitlendim hareket edemiyordum .

Kendime geldiğimde arkama dönüp bir saniye bile bakmaya yeltenmedim ,göreceğim adamdan korkuyordum ,fazlasıyla koştuğumda artık bacaklarımda derman kalmamıştı soluk alıp verişim zamanla sayılamayacak derecede hızlı atıyordu ,telaştan arkama bakmayı unutmuştum kontrol amaçlı arkamı döndüm fakat kimse yoktu tehlikeyi atlattım diye önüme dönerken o yüz yeniden belirdi korkudan ne dediğimi bilemiyordum " yapma ne olur kıyma bana, ne olur öldürme " derken o bana doğru ben ise geriye doğru gidiyordum bir süre sonra ise kafama kaya parası değmiş gibi beynim uyuşuyordu artık kendimde değildim. Bayağı zaman geçmiş olmalı ki etrafımda Defne ile Manolya beni uyandırmaya çalışıyorlar. Neye uğradığımın farkında bile değildim " ne oldu bana " diye sayıklarken Defne bir oh çekti " korkuttun bizi canım  bir saatten beri ortada yoksun seni aramaya çıktığımızda baygın bir şekilde yerde yattığını görünce çok korktuk " aklım sanki yine o adamın bizi seyrettiğini söylüyordu hemen ayağa kalmak istedim Manolya sol Defne sağ koluma girdiler kamp bölgesine kadar böyle gittik. Vardığımızda Hemen karavanın içine geçip koltuğa uzandım kızlara " bu akşam karavanda yatacağım "dediğimde zaten onlarda " bizde senle karavanda yatacağız akşamlar esiyor, bu gidişle hasta olup döneceğiz hasta olmak istemeyiz " dediğinde içime bir ferahlık doldu , kızların yanımda olması bana güven kazandırıyordu. Aradan zaman geçti Akşam oldu kızlar yemek hazırlıyorlardı yemek masasını içeri aldık bu gün dışarı çıkmamıştık , kızlar beni yalnız bırakmak istemiyorlardı bende bu duruma hayır demezdim tabii .


Gizemli KöşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin