Pencereden dışarısı, zifiri karanlık. Şehrin soluk yıldızlarının eşlik ettiği kudretli ay ve kapının pervazından kaçan soğuk esintiyle titreyen cılız bedenim, baş başaydık. Hiç bir şey hatırlamadığımdan olsa ki bebeğe dönmüştüm adeta. Konuşmayı bilmiyor, soğukta tir tir titreyen bedenimin ısınmasını sağlayacak bir hareketle bulunamıyordum. Nefesim kesiliyor, vücut ısım gittikçe düşüyordu. Beynim işlevini yitirmiş gibiydi. Yaşayan bedendeki ölü ruh dedikleri buydu belki de. Eski tahta kapının gıcırtısıyla arındım düşüncelerimden. Birkaç ayak sesi aldı gıcırtının yerini, karanlıkta pek bir şey seçilmiyordu. Ay ışığının kapladığı odayı karanlığın boğmasıyla nefesim kesildi. Nefesimi kesen şeyin yastık olduğunu anlamıştım birkaç ses duymadan hemen önce. Sonrası mı? Sonrası yine karanlık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuğlu
Mystery / Thriller''Alt tarafı, dört bir yanı çürük duvarlarla kaplanmış bir binadayız. Çıkmak ne kadar zor olabilir?''