Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik, 1925-1935 arasında gerçekleştirilen yasal değişikliklerle Türkiye Cumhruiyeti'nde kullanılan takvim, saat, rakam sistemleri, ağırlık ve uzunluk ölçülerinin değişmesi ile bayram ve tatil günlerinin düzenlenmesini içeren Atatürk Devrimi'dir.
İçindekiler
Saat sisteminde değişiklikTakvim sisteminde değişiklikUluslararası rakamların kabulüAğırlık ve uzunluk ölçülerinin değiştirilmesiMilli Bayram ve Tatil Günlerinin DüzenlenmesiDış bağlantılarKaynakça
Saat sisteminde değişiklikDeğiştir
Türkiye'deki saat sistemi 26 Aralık 1925'te "Günün 24 Saate Taksimine Dair Kanun"'un mecliste görüşülüp kabul edilmesi ile değişti. 697 sayılı kanun, 2 Ocak 1926'da Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun birinci maddesi "Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gün, gece yarısından başlar ve saatler sıfırdan yirmi dörde kadar sayılır" diyerek ülkede günün 24 saate bölündüğü saat sistemini yürürlüğe koyar. Kanunun 2. maddesi ile ulusal saat sistemi İzmit'ten geçen 30. meridyen esas alınarak oluşturuldu.
Daha önce ülkede Güneş'in battığı anı 12:00 kabul eden "alaturka saat" sistemi geçerli idi. Güneşin tepe noktasında battığı anı esas alan (grubi saat) ve tamamen battığı anı esas alan (ezani saat) saatler arasında farklılık söz konusu idi. Bir de güneşin en tepede bulunduğu anı 12:00 olarak kabul eden sistem (zevali saat) vardı. Ancak bu sistemlerin hiçbirisi ulusal birliği sağlamıyordu. Modern saat sistemine geçilmesi 1909 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda tartışılmış; kabul görmemişti[1].
Yeni saat sisteminin kabülünden sonra halk alafranga saat kullanma alışkanlığı edininceye kadar güçlük yaşandı. Valiliklerin muvakkithanelerdeki ezani saatleri kaldırması ve resmi dairelerde de yeni sistemin esas alınması ile uyum sıkıntıları azaltıldı.[2]
Takvim sisteminde değişiklikDeğiştir
26 Aralık 1925'te çıkarılan 698 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti'nde resmi devlet takvimi olarak Milâdî Takvim kabul edildi. Ülkede 1 Ocak 1926'dan itibaren miladi takvim kullanıldı.
Daha önce Osmanlı Devleti'nde Tanzimat dönemine kadar Hicri takvimuygulanmış, Tanzimattan sonra hicri ve Rumi takvimler birlikte kullanılmaya başlanmış; ardından sadece Rumi takvim kullanılır olmuştu. Cumhuriyet döneminde Miladi takvime geçildikten sonra bu konuda yapılan son değişiklik, 1945 yılında 4696 sayılı kanunla "Teşrinievvel, Teşrinisani, Kanunuevvel, Kanunusani" isimleri "Ekim, Kasım, Aralık, Ocak" olarak değişmesi oldu.