#Fırat
"Abi ya kız istemezse?"gerçekten biterdim. En azından böylesi daha iyiydi, yani reddederse bi daha yüzüne bakamazdım."o zaman sevdir kendini."gerçekten mantıklı buldum. "Harbi ya, tamam. Ama nasıl?""bu Kızın doğum günü ne zaman?" Hakikaten hiç bilmiyorum."bilemem?"ama faceden bakabilirim."Serkan bekle az bakıyım.". Telefonu kapattım hemen baktım. Kahretsin bugün. Aradım Serkan'ı hemen "alo abi. Bugünmüş." "Hediye hazırlayalım o zaman" bi kafede buluşup mükemmel bi sürpriz hazırladık. Serapı Aradım hazırlıklar bitince.
..."Çayını içsene Serap!" Kız resmen beni bekliyordu bense manyak gibi Çay içiyordum. "Ya FIRAT abi neden Konuşmak istedin?"artık anlatmaya başlayabilirim. "Bak şimdi, ben seni kaçırıcam bu akşam. Tamam mı?"gözleri faltaşı gibi açıldı Allah'ım çok tatlı. "Telefonunu ver!" Diye emrettim. Verdi canımın içi hemen. Annesine "anne ben bu akşam sedalarda kalıcam." Yazdım. "Şimdi kalk, arabada Gözlerini bağlayacağım haberin olsun" dedim. "Saçmalık" deyip Güldü. Ama tuttum kolundan, arabaya yerleştirince anladı ciddi olduğumu. Gözlerini bağladım. Hazırladığım mekana gelene kadar bi ton soru sordu. Ama tek kelime etmeyip üstüne üstlük ağzını ve ellerini bağladım. O kadar tatlıydı ki korkarken. Geldik. Mekan sandığımdan güzeldi. Işıkları ve Kapıları kapalıydı. Ayrıca bi ormanlıktaydı. Onu içeri geçirdim ağzını ve ellerini açtım. Hazırladığım masaya oturttum.
Konuşmaya başladım "Serap, öncelikle seni korkuttuysam özür dilerim. Ama bu konuşma bitene kadar Gözlerini açamam. Bak, ben senden uzun zamandır hoşlanıyorum. Yani en başta ben bile inkar ettim ama, bir zamandan sonra kendimi kandırmayı kestim. Seni sevdiğimi kabullendim. Her gece senin de beni sevdiğini hayal ettim. Gecelerce, haftalarca, aylarca hatta belki de yıllarca. Iki yıl oldu sanırım, bak ben senden Karşılık beklemeden sevdim. Belki hayatında başkası vardır, ya da Başkasını seviyorsundur ama bu benim sevgimi engelleyemez, hatta git gide aşık oluyorum sana. Benim için küçük olman önemli değil. Ama ben ciddiyim. Seninle bi Ömür birlikte Yaşarım, her gece kolumu sana yastık bile yaparım, tabi sen istersen. Bak lütfen beni kırmamak için yalan söyleme. Severim de deme, şu an heyecandan titriyorsun. Seviyorsan seviyorum de. Biraz kaba oldu ama, iyi ki doğdun." Deyip gözlerindeki bağı çözdüm. Gözünden bi YAŞ aktı, mumları üfledi. "Iyi ki doğdun." Dedim. "Iyi ki doğdum" dedi. "Doğmasaydım, seninle tanışamazdım çünkü." Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. "Biliyorum her şey çok ani oldu Serap. Istersen..."sözümü kesti :"seni seviyorum." Nası bi hayata tutunmaktır bu benim için, resmen yaşam sebebim. :"ben de seni çok uzun zamandır seviyorum. Ama öyle uzaktan. Şimdiyse öyle garip ki. Buna inanabilmek, benim için hayatımı sana emanet etmek demek. Bunun için bi an Şüphe etmem. Yalnızca her an seni sevdiğimi, bil." O kadar sevindim ki. Havalara uçtum. Ya resmen Sevdiğim kız da beni seviyormuş. Rüya gibi. Serkan da çok şaşıracak. Annemlere hemen söylesek mi acaba? Hediyesini veriyim o zaman "sana bi hediye aldım."bunca şeyden sonra bi de hediye mi? Çok teşekkür ederim!" Cebimdeki kutuyu çıkardım ve açtım. Altından bir künye, üzerinde ise "sevdiceğim" yazıyordu. Elini tuttum ve bileğini bana uzatmasını sağladım. Bileğini uzattı. Allah'ım bu ne güzellik böyle. Bileğine künyesini taktım. Pastasını kestik. Ona sarılmak istedim. E HAKLI olarak istemedi. Uygun olmayacağını söyledi. Anlayışla karşıladım. Bayağı vakit geçirdik, sohbet ettik. Birbirimize birbirimizi anlattık. O kadar güzeldi ki. "O günden beri seviyorum seni" dedim. "Hangi gün?" Hatırlamıyor musun?"
....
İki sene önce: 20/06/2013
#FıratYarın bizim afacanın Sünnet'i var. Hazırlıklar çok yoğun. E tüm mahalle bi de akrabalar olunca kalabalık olacak. Tüm hazırlıklar iki güne hallolur diye bekliyorduk. Kıvanç da Sünnet olmaya korkuyordu. Doktora gittik. Sıra bize yaklaşıyordu. Bi yarım saate sıra bize geldi. Tam içeri girecekken telefonum çaldı. Babam arıyordu. Açtım, sünnet düğünü iptal olmuş. Dedim ki olsun çocuk, düğünü sonra olur. Olmaz diye tutturdu. Peki dedim Israr etmedim. Acil Kapısı'ndan çıkıyorduk kıvançla, o Sırada Serap fenalaştığı için ambulansla hastaneye getirmişler, ne oldu diye merak ettim, bu Sırada ben üniversiteye gidiyorum. Serap da lise 2. Nalan teyze çok üzgündü, Lütfü amca da yoldaydı, işte yani. Yanlarında kaldık biraz. Serapın astımı ilerlemiş. Okulda Fenalık geçirmiş. Doktoru çıkınca odadan hemen sordu Nalan teyze "Evladım, nasıl kızım? Söyle ha? Çekinme." "Teyzem, Kızın iyi oldu. Biraz dinlensin kendine gelir." Deyip gitti. Ben de Nalan teyze de çok rahatladık. Arabaları yoktu. İlyas abi de askerdeydi. İşin ilginç yanı yarın izne gelecekti. Bi kaç saat bekledik. Annemler de aradı durdu bu arada. Anlattım olayı sen kal dediler. Serap da uyanınca çıkışını yaptık. Eve getirdik. Yürüyecek mecal kalmamıştı kızda. Odası da üst kattaymış. Aldım kucağıma odasına kadar getirdim. Tonlarca teşekkür etti. Kokusu geldi bi ara burnuma. Yaşam sebebi gibiydi. Yatağına yatırıp üstünü örttüm ve aşağı indim.... "Bugün de doğum günüydü nur yüzlümün" gerçekten üzülmüştüm. Hemen pastaneye gidip bi pasta aldım. Çikolatalı. Getirdim. Minik bir doğum günü yaptık aramızda. O gece onu düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Sadece o. Bu zorluğu bi kaç güne atlatsam da bizim sınıftan bi kaç arkadaş bize geldiği gün annemin çenesi düşmüştü. Her şeyi anlatınca bizimkiler dalga geçip durdu benle. E haliyle kızdım onlara...
....günümüz 20.06.2015
#serapYa bu çocuk beni çıldıracaktı. Ya on saattir ne anlatmak istediğini soruyorum. En sonunda cevap verdi. "Bak şimdi, ben seni kaçırıcam bu akşam! Tamam mı?" Önce bi şok oldum. Sonra dedim şaka yapıyodur. "Ver telefonunu!" Deyince Aklım Başıma geldi. Nedenini merak etmeden telefonu ona uzattım. Kitlendim resmen. Sonra bana telefonu geri verdi. Allah'ım ne yaptı bu şimdi? "Şimdi kalk arabada Gözlerini bağlayacağım!" Deyince bu iş uzadı dememek için kendimi zor tuttum. Yana seviyoruz ama bu kadarı da zorbalık. "Saçmalık" diyebildim. Yerinden Kalkıp kolumu tuttu. Ağzımı dahi açamadım. Bu neydi böyle? Arabaya bindik. Gözlerimi bağladı. Giderken çok konuştum sanırım, ağzımı ve ellerimi de bağladı. Insan hiç mi üşenme ya. Bi yandan da duygusal yanım "oha sevdiğin çocuk seni kaçırıyor!" Diye haykırıyordu. Harbiden bi durup dinleyince kalbim çok hızlı atıyordu. Bi an gülümsemek istedim ama şu bant.. Biraz sonra geldik. Arabada bizden başkasının olmadığını düşünmekte yanılmamışım. İçeri geçtik hemen. Yağmur yağıyordu hafiften. İçerisi çok sıcaktı. Huzurlu bi sıcak ama. Çıtırtılardan Anladığım kadarıyla şömineyle ısınıyordu geldiğimiz yer. Ellerimi ve ağzımı çözdü. Nasıl rahatladım anlatamam. Beni tutup bi sandalyeye oturttu. Önümüzde bi masa vardı sanırım. Sonra konuşmaya başladı "Serap, öncelikle seni korkuttuysam özür dilerim. Ama bu konuşma bitene kadar Gözlerini açamam. Bak, ben senden uzun zamandır hoşlanıyorum. Yani en başta ben bile inkar ettim ama, bir zamandan sonra kendimi kandırmayı kestim. Seni sevdiğimi kabullendim. Her gece senin de beni sevdiğini hayal ettim. Gecelerce, haftalarca, aylarca hatta belki de yıllarca. Iki yıl oldu sanırım, bak ben senden Karşılık beklemeden sevdim. Belki hayatında başkası vardır, ya da Başkasını seviyorsundur ama bu benim sevgimi engelleyemez, hatta git gide aşık oluyorum sana. Benim için küçük olman önemli değil. Ama ben ciddiyim. Seninle bi Ömür birlikte Yaşarım, her gece kolumu sana yastık bile yaparım, tabi sen istersen. Bak lütfen beni kırmamak için yalan söyleme. Severim de deme, şu an heyecandan titriyorsun. Seviyorsan seviyorum de. Biraz kaba oldu ama, iyi ki doğdun!" Bunları dinlerken, gerçekten bunun rüya olmamasını o kadar istedim ki! Ve rüya olmadığını anladığımda o kadar şükrettim ki! Bi el hissettim, Gözlerimdeki bağı çözdü. Pastayı, sofrayı, Bulunduğumuz yeri farkedince ne kadar Şanslı olduğumu anladım. Ve duygusal biri olarak Gözümden bi yaş aktı. Karşımda "beni üfle!" Diye bağıran mumları üfledim. Sonra bana "iyi ki doğdun!" Dedi. İçimdeki şair hemen atladı ve "iyiki doğdum" dedim."doğmasaydım seninle tanışamazdım çünkü." Ve kendimi tutamayarak ağlamaya başladım. O yumuşak sesi "biliyorum her şey çok ani oldu Serap. İstersen.." Ve bu kez tamam dedim kendi kendime, artık gizlenecek bi şey kalmadı. Cesaretini topla ve "seni seviyorum." Inanmıyorum düşünürken söyledim. Neyse o zaman devam edelim. "ben de seni çok uzun zamandır seviyorum. Ama öyle uzaktan. Şimdiyse öyle garip ki. Buna inanabilmek, benim için hayatımı sana emanet etmek demek. Bunun için bi an Şüphe etmem. Yalnızca her an seni sevdiğimi, bil." Kendime inanamıyorum ya...
...
"Gerçekten bunları hatırladığına şaşırdım." Güldüm. Allah aşkına bu neydi. Anlamadan sevgili olduk. Yani her şey çok güzel ama bi garip."abine söylesek mi?" Dedi. Bu kadarını hesaplamamıştım. Çok ensişelendim birden. Ya abim kızarsa ya da anneme derse. O zaman beni kendi istediğiyle evlendirir.. Ne desem ki??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDİCEĞİM
Ficção AdolescenteCanım diye seslenesim geldi, tanır mı ama beni? Kızar mı çok? Acaba Başkasına aşık olmuş mudur? Hiçbir şey umrumda değil. Koşar adım yetiştim arkasından. Omzuna dokundum. Kokusu rüzgârla ciğerlerime işledi resmen. Arkasını döndü ürkekçe.. "Sen?" De...