Teyzemlere el sallayıp bavulumla havaalanın kapısından içeri girdim. Uçağım gelene kadar beni beklicek zamanları yoktu işleri baya yoğundu.
Bekleme alanında boş bir yer bulup oturdum. Annemi ve babamı çok özlemiştim. Bir salak için Türkiyeden ayrılıp doğduğum yere yani Fransaya gelmiştim. Tabi anca 1 sene dayanabildim. Annemleri çok özlemiştim ve teyzemlere yük olduğumu düşünüyordum. Tek annemleri değil. Çocukluk arkadaşlarım Yağmur ve Burağıda çok özlemiştim. Zaten beni havaalanından onlar alıcaktı.
Uçağımla ilgili anons yapılınca bavulumu sürükleyerek ilerledim. Bilet işlerini hallettikten sonra uçağa bindim. Bir yandan koltuk numarama bakarken bir yandanda çantamı oturan insanlara çarpmamaya çalışıyordum. Yerimi bulup hızla oturdum. Çok şanslı olmalıyım ki cam kenarında oturuyordum ve yanım boştu.
Uçakta beklemekten oldum olası nefret etmişimdir bu yüzden kulaklığımı takıp başımı cama yasladım ve gözlerimi kapattım.
Gözümü açınca uçaktaki insanlar dışarıya doğru ilerliyorlardı. Hemen kalkıp üstten çantamı aldım. Havaalanının içine girip gözlerimle Yağmurları aradım. Bana el sallayan kumral uzun saçlı Yağmuru görünce ona doğru koştum ve sarıldım.
"Özlettin kendini kızıl"
"Bende çok özledim sizi " diyip yanağından öptüm. Yağmurun yanında duran Burağada kollarımı sardım.
"Bidaha kaçarsan seni döverim Sezin biliyosun dimi"
"Merak etme bidaha bırakmaya niyetim yok" diyip gülümsedim.
Burak çantamı ve bavulumu alıp yürümeye başladı. Bizde onun arkasından yürüyorduk.
"Herşey senin istediğin gibi ikinizde benim okuluma kaydoldunuz. Aslında benim içim pek rahat değil "
"Seni yalnız mı bıraksaydık"
"Bırakmazdınız biliyorum ama sende biliyosun o okul sizin için iyi bir yer değil "
"Senin içinde değil Yağmur ve seni yalnız bırakırsak bizim içimiz rahat etmez"
Yağmur babasını geçen sene kaybetmişti. Okulundan bi kızda babasına laf edince dayanamayıp kızı dövmüştü. Kız hastanelik oluncada okuldan atmışlardı. Her okula kayıt yaptırmayı denemişlerdi ama hiçbir okul suçundan dolayı onu kabul etmemişti. Özel okulada maddi durumu kötü olduğu için gidemiyordu. Tek çare Tekin lisesiydi yani genelde okuldan atılanlar gelirdi bu liseye. Tabi tamamı değil bazıları yakışıklı erkek veya güzel kız için geliyordu.
Burak bavulu ve çantayı taksiciye verip öne oturdu. Bizde Yağmurla arkaya oturduk. Aramızdan tek benim ehliyetim vardı çünkü onlardan bi yaş büyüktüm. E tabi arabamda vardı.
Eve vardığımızda Burakla Yağmuru öpüp "Yarın okulda görüşürüz " dedim.
Saat 10 du annemler hala toplantıda olmalıydı. Artık onlarla okuldan sonra görüşücektim. Bavulumu sürükleyerek odama getirdim. Annem odamı gittiğim gibi bırakmıştı. Tek fark yatağımın üstündeki kutuydu. Yatağa oturup kutuyu açtım. İçinde siyah bir elbise vardı ve tek kelimeyle muhteşemdi içindeki notu elime aldım. "Seni havaalanında karşılayamadığın için özür dilerim kızılım. Annenden sana küçük bir hediye:)"
Gülümseyip elbiseyi dolaba özenle yerleştirdim. Hemen ardından bavulumdakileri yerleştirdim.
Yaz tatilinde hep geç kalkıyordum şimdi okul için erken kalkmak benim için işkence olucaktı. Hızla duşa girdim. Aynanın karşısındaki sandalyeye oturup kızıl olan saçlarımı taramaya başladım. Saçlarım fazlasıyla uzamış ve kırılmıştı. Aslında saçımın kızıl olmasını sevmiyordum. Herkes bana kızıl diye sesleniyordu ve hoşuma gitmiyordu ama artık alışmıştım.
