Ben Bertilda Ivaskhov kral 3. Henry'nın ilk ve tek kızı aynı zamanda da en sevmediği kızı.Düşmanlarını bile benden daha çok sever ve onlar gibi sonumun olacağını sayısızca kez dile getirmiştir ve gerçekleşiyordu.Sürgün ediliyordum.Kralımın söylediğine göre evleniyordum.Evet kralın biricik kızı(!) evleniyordu.Kimle evlendiğim onlar için önemli değil aslında benim içinde önemli değil.Sadece bu saraydan uzaklaşmam için ayarlanmış bir evlilikti.Sürgün ediliyordum çünkü çok şey biliyordum ve onlar için bir tehlike haline gelmiştim.Ben gitmediğim sürece entrikaralarına devam edemeyeceklerdi.Aslında devam edeceklerdi ama benim yönettiğim şekilde.Ben bertilda ismimin anlamına uygun onlarla savaşacaktım.Savaşan kız olacaktım.Bu zamana kadar bir tek savaşan kızdım onlara karşı ta ki bugüne kadar...
"Bir hafta sonra evlenecek olan birisi için fazla rahatsın"
Odamdaki eşyalar toplanırken erkek kardeşim charles odama girdikten sonra düşüncelerini dile getirmişti.Evet haklıydı rahattım.Çünkü öyle bir düğün olmayacaktı.Ama ona bunu söyleyemeyeceğimden mutlu bir şekilde ona döndüm
"Her zamanki halim.Sevgili kardeşim bu ziyaretini neye borçluyuz yoksa hazırlıkları hızlandırmak için mi geldin ?"
Charles odaya şöyle bir baktıktan sonra hizmetçilere dışarı çıkmalarını söyleyip kapanan kapı sonrasında yanıma geldi.Ve çarpık gülümsemelerinden birisini yolladı
"Aslında prenses bertilda buraya hazırlıkları yavaşlatmaya geldim.Ve kötü bir haberle geldim.Bir hafta sonra eşin olacak kişi sarayımıza teşrif ettiler.Ah o surat ne öyle ben en azında bir yada iki kez görürüm hatta mümkün olduğunca az ama sen bütün bir ömrünü o adamla geçirceksin.Bertilda bu konuyu babamla konuşmalıyız gerekirse ona karşı gelirim senin için kardeşim"
Charles'in konuşmasını sonunda kadar dinledim ve bu ailede nedensadece charles'i sevdiğimi bir kez daha anladım.Charles bu zamana kadar hiç babama karşı gelmemişti aslında karşı gelincek bir durumda olmamıştı charles onun gözdesiydi.
"Benim evlenmemem için babama karşı gelmene gerek yok charles ben mutluyum.Hem babama karşı gelmeyi başka zamana saklamalısın bu ülke senin gibi bir krala muhtaç onları senin gibi bir kraldan mahrum etme"
Charles ilk başta ilerde kral olmasından bahsettiğimden gerek olsa gülümsedi sonra tekrar sinirli haline büründü
"Sen mutlu değilsin bertilda bunu anlamak için yeterince büyüdüm sen hala beni küçükmüş gibi görsende.Hem tanrı aşkına aramızda bir yaş var""Büyük olmak hiçte bir yarar sağlamıyor gördüğün gibi. Ah yoksa sende mi evlenmek istiyorsun hem benim düğün hazırlıklarımı yavaşlatmışken aynı anda yaparız belki ne dersin ?"
Charles dediğim şeyle beraber gülünce bende onla beraber gülmeye başlamıştım ki odamın kapısı aniden açılmasıyla gelen kişiyi görmemizle kahkamızın kesilmesi bir oldu.Bizi görünce hızlı bir şekilde selam verip soğuk bakışlarını yöneltti
"Prenses,kraliçe devonne sizi görmek istiyor"
Tanrım,bu kadından oldum olası hep korkmuşumdur.Herhalde annemin baş yardımcısı olmasıda büyük bir etken.
"Tamam guendolen sen çık ben geliyorum""Üzgünüm ama anneniz sizi hemen görmek istiyor"
Muhtemelen düğün hazırlıkları ile ilgili ve çok değerli grandük alberta yani bir hafta sonraki eşimle tanışacaktım charles'e sonra görüşürüz deyip guendolen'in peşinden-oldukça uzaktan-kraliçenin yanına gidiyordum.Büyük salonun kapısı açıldığında kraliçe her zamanki koltuğunda oturmuyordu ayakta hızlı hızlı volta atıyordu kraliçeyi hayatımda ilk kez böyle görüyordum.Telaşlı.Beni gördüğünde yüzünde garip bir ifade oluştu ama o anda onu çözemedim.Direk soruya girdim
"Beni çağırmışsınız majesteleri"
"Karanlık taç geri geliyor"
Bu sözler sonunda beynimde dönmeye başlamıştı.Yine mi?İşte yeniden başlıyorduk ülkemizin kabusu geri gelmişti.Bir çok kişi ölcekti.Her yerde cesetler.Herkes ölecekti...Kralla ve kraliçeyle bu yüzden tartışmıştım.Ve şimdi bana karanlık tacın geri geldiğini söylüyordu bu gerçekten imkansız bir şeydi.Yalan söylüyordu.Karanlık tacın geldiğini kimse önceden bilemezdi ancak o isterse bilinirdi.
"Rüyamda gördüm.Geri gelmişti."Devonne kraliçe ve rüyaları.İnanılmaz bir şekilde rüyasında her gördüğü gerçekleşiyordu bunu bilmeyen yoktu ama bu gerçek olamazdı.
"Kraliçem,bu imkansız.Her ne kadar rüyalarınız bu zamana kadar gerçekleşsede şimdide gerçekleşcek diye bir şe..."
Sözlerimi yarıda kesti ve adeta tüm sarayı inletircesine bağırdı ve o andan itibaren kafamda hep aynı kelimeler dönüyordu"O senin için geliyor..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Taç
FantasyKaranlık taç yeniden geliyordu Yarım kalan oyunu bitirmeye geliyordu Bu oyunda kimse masum değildi İyiler kötülere karşı diye bir şey yoktu Kötüler kötülere karşıydı Bu saraydaki,krallıktaki kimse mutlu olmayacaktı Sahibi onun için geliyordu Sahibi...