Çıkış Yok

Önyargılar Cehennemi

Silah sesinden sonra arkama döndüm. Polisler onu vurmuştu. Neye uğradığımı şaşırdım. Swarm orayı terketti. Ben kucağımda ki kızla şoka uğrarken polisler yanıma geldi.

- Hanfendi iyi misiniz ?
- O. O ö öld..
- İsterseniz evinize bırakalım ?
- Yok , hayır.
- Peki iyi günler...

Kucağımdaki kız bir anda uyandı. Direk yere düştü.
- Sen kimsin?
- Ben Marry.
- Neden buradayım ki?

Yolda ona neler yaşadığımızı anlatmaya başladım.Herşeyi anlattım.
- Hayatımı kurtardın Marry saol.
- Adın ne senin?
- Omi
- Korece falan mı?
- Bilmem.
- Bize gidelim. Artık bende kal.
- Sana yeterince yü..
- Klişeleştirme hadi gidiyoruz.

Eve geldik. O lanet herif yoktu. Eve giren çıkan belli değildi. Evi tekrar topladım. Omi ' ye kıyafetlerimden verdim. Kendi odamda uyudu. Bende koltukta uyuyakaldım.

~ 02:00 ~
- Marry kalk !
- Ne noldu bu saatte?
- Arka bahçede biri var !!
Baya korkmuşa benziyordu. Ya artık bu evi satacağım. Yeter yani benden çok herkes kullanıyor.

- Sen burada bekle.
- Peki
Arka bahçeye ; bıçak, çakmak , biber gazı , sopa....
Kim var orada ?
* miyavvv

Ah lanet olsun. Bu kedi hani gitmişti. Sagolsun Mate yıkarak gitmiş. Bana kediyi yolladım demişti. Meğersem arka bahçeye koymuş. Vay s*rtük.

Kediyi yıkadım, besledim ve uyudu. Bu aralar anne gibiyim.
Herkes uyudu. Omi uyuyakalmış. Bende kendi odama gideyim hohogogogo.

~~~11:09~~~
Hadi millet kalkın. Evi temizledim. Kahvaltı hazırladım. Kediyi besledim. Birlikte kahvaltı yaptık.
- Omi hadi gel kuaföre gidelim.
- Tamam. Bende para yok.
- Sana bunu soran olmadı.

Evden çıktık. Los- Angeles sokakları serseri doluydu. En yakın kuaföre gittik. Biraz bakım ve yeni peruk aldım.

- Kendime geldim resmen. Marry sen harika birisin.
- Teşekkür ederim.
- Üstelik gözlerin öylesine derin,öylesine mavi ki!
- Buna gerek yoktu inan.

- Eve döndük. Omi biraz yorulmuştu. Hemen uyudu. Bende kirli elbiseleri yıkıyordum.
Bir not ;
^ ben Omi lez olduğumu kimse bilmesin. Bilmesinler ^

Buda neydi. Omgoodness !!
Ona ne olmuştu ki? Bu kız ne yapmaya çalışıyordu?

Sigara mı içtim. Kediyi besledim. Pattie ( ölen kedim ) onu çok özledim. Ah ahh!!...
Bi köşede uyuyakalmışım. Uyandım.

07:17
Okul bugünde yoktu. Salona geçtim. Omi yoktu. Omi nerdesin? Omiii omiiiiii

Kediyi alıp gitmişti. Ben gene yalnız kaldım. Noluyor böyle?
Bir not buldum ve şöyle yazıyordu;
Sen çok safsın. O polisler , o bu şu plandı. Benim adım omi değil. Bill. Sana oyun oynadık.

Bu ne? Ne bu yan... Yani bir kez daha lanet okudum kendime.
Peruğum gene düştü. Lanet olsun.

Artık Marry herşeye alıştı ki. Bu mu ağır gelcek. Herşeyi anladımda sen benim kedimden ne istedin asalak? Köpeklere yem ol inşallah. Şimdi nolcaktı ki ? Bidakika Swarm da bu işin içindeydi o zaman. Bu Swarm ' ın oyunu demek. Lanet olsun.!!

Aynaya baktım. Saçım uzamıştı az da olsa. Evden bir hışımla çıktım. Eczane' ye gittim.

- Hoşgeldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim size?
- Saçımın hemen uzamasını istiyorum. Yardımcı olun.
- Weroxx ürünümüz var. 1 bilemediniz 2 hafta içerisinde uzatır.
- Satın almak istiyorum.
- Tabi.

Eczaneden çıktım. Bijüteri' den makyaj malzemesi aldım. Sigara ve bir kaç abur cubur aldım.

Evde saçımı direk Weroxx ile yıkadım. Yarın okul vardı. Bu takma saçla gitmek istemiyordum. Ama yapacak birşey yoktu. Farkettim de benim neden hiç arkadaşım yok?
Telefonumdan biraz şarkı açtım.
Miley Cyrus Adore You.

Okul zamanıydı. Kafama peruğu geçirip sigaramı yaktım. Peruğu düzeltmeye çalışıyordum. Neyse ki 1 hafta içerisinde uzayacaktı. Yani kandırmadılarsa öyle olcak. Ya kendimi nasıl avutacağımı şaşırdım. Telefon ve anahtarımı alıp evden çıktım. Okula doğru yürümeye başladım..

Okulun bahçesine geldim. Norveç tam karşımda duruyordu. Ona çok fazla bir sert bakış attım. Sınıfa doğru çıktım. Yeni bir kız gelmiş galiba. Herkes başına toplanmıştı. Kız baya zengindi galiba. Üstündekiler pahalı şeylere benziyordu. Herneyse yerime oturdum. Ve yeni gelen o kız yanıma geldi.

- Hoşgeldin yok mu?
- Hoşgeldin ya
- Adın ne?
- Marry. Senin?
- April. Adın çok tatlıymış.
- Teşekkürler. Yaşın kaç?
- 19 senin?
- Beni boşver dedim ukala bir gülüşle.

Ders bittikten sonra kantine indim. Swarm yanıma geldi ve;
Marry! peruğun güzelmiş.

Lanet olsun. Bu neyin peşindeydi. Beni rezil edicekti. Bunu daha önce yaşadım.

-Swarm neyden bahsediyorsun?
- Ahahah bide bilmemezlikten geliyorsun ya şu hallerin beni bitiriyor.
- Swarm  dayak yiyeceksin. Defol git!

Daha sonra kantinden çıkarken Swarm peruğu çekip aldı. Arkama dönüp Swarm ' a tokat attım. Okula yeni gelen kızda bana yardım etti. Birlikte o lanet olası Swarm ' a giriştik. Bizi ayırdılar. Daha sonra okula yeni gelen kız elimden tuttu ve koşmaya başladı. Okuldan koşarak çıktık. Birlikte bir cafeye gittik.
- Yardımın için saol April.
- Marry bu ilk değil.
- Yardım mı?
- Hayır. Ben her kavgaya bulaşırım.
- Ben kimseye güvenemiyorum artık. Fakir, çirkin, ucube aptal kızın önde gideniyim. Beni kim ister ki?
- Benim ilk arkadaşım olur musun?
- Sana güvenebilir miyim?
- Sonsuza dek.

April 19 yaşında zengin ve ilk arkadaşı benim. Ona güveneceğim. Belki bu sefer cidden biriyle arkadaş olacağım. Olmadı bir darbede o vursun. Alıştık artık sonuçta.

- Senin evin var mı?
- Evet
- Eğer yoksa benle kal Marry
- Evimi çok seviyorum.
- Size gidersek inanırım.

Eve geldik. İçeriye geçtikten hemen sonra soru sordum.
- Kahve içer misin?
- Olur.

Ona kahve yaptım. Birlikte kahveyi içerken konuşmaya başladık.

- Seni değiştirebilirim.
- Anlamadım?
- Bak o ucube,fakir, çirkin olan kız gidebilir. Ben zenginim. Senide yapabilirim.
- Çok denedim değişmeyi. Ama bunun karşılığında saçım gitti.
- Bu sefer onların saçı giderse?
- Sen ciddisin.
- Marry sana tek bir soru soracağım.
- Sor.

- Değişmeye hazır mısın?