•1

35 1 0
                                    

"Lütfen telefonlarımızı kapatalım."

İşte en  ihtiyaç duyduğum cümle. Siz şimdi,"Manyak mısın Mina, telefonsuz kalmaktan mutlu olunur mu?" diyeceksiniz.Böyle zamanlarda olunuyor işte. Ve evet, telefon da hep böyle zamanlarda çalıyor.

"Annem arıyor.."

Hiç öyle bakmayın. Annemi telefonuma "Annişkom, Tatlışım, Annecim, Aşkıım" falan diye kaydetmemi beklemiyorsunuz herhalde. Neyse,biraz daha telefonu açmamazlık edersem 2 taraftanda küfür yiyebilirim.

"Efendim anne?"

"Milletin kızları anneleri arayınca 'canım annem nabeer' falan der. Bir de bizimkine bak."

Annem milletin kızlarını öve öve kendi kızları yapacak artık.

"Biz de tam bu konuyu konuşuyorduk." dedim.

"Siz mi? Ah, arkadaş yaptın demek. Canım kızım benim iyi iyi. Ne iyi oldu Amerikaya gitmen bak hemen arkadaş yaptın."

Ah anne ah..

"Lütfen telefonlarımızı kapatalım.."

"Anne ben kapatıyorum hadi görüşürüz."

Annemin birşey demesine izin vermeden telefonu kapattım. Ne zaman kalkacak şu uçak?

########

"Mina, nerdesin?"

Valizimi almaya çalışarak Elçinin sorusunu yanıtlamaya çalıştım.

"Şimdi indim uçaktan. İlerideki taksi durağına binip geleceğim."

"Gelirken kola almayı unutma." diyip yüzüme kapattı. Ne kadar da misafirperver bir arkadaş.

Sonunda gelmiştim. İhtiyacım olan yere.
Valizimi sürükleyerek taksi durağına doğru ilerledim. Etrafıma baktım. Etrafımdaki insanlara.. Herbirinin kendine özel sıkıntıları vardır. Tabi bazıların da öyle bir sıkıntısı var ki, uçurum kenarında bulmak istiyor kendini. Kim olduğu farketmez, o kişi ben olsam ne yazar? Buradayım işte. Amerikada.

Adımımı atmamla dibimdeki ani fren yapan arabayla karşılaşmam bir oldu. Tabi kolumdaki fermuarını açık unuttuğum ve içindekilerin çoğu dağılan çantamı düşürmemde.. Çıldıracağım galiba..

Adam arabadan indi ve yanıma gelerek,"Are you okey(İyi misin?)" dedi.
Adamı umursamadım ve yerdeki çantamı toplamaya çalışarak,"Off bir de bununla mı uğraşıcam şimdi!" Dedim. Nasıl olsa Türkçe bilmiyor. Küfür etsem yeridir.
Bir anda, "Bazıları karşındaki ingilizce konuştu diye rahat davranmasa keşke." sesi duydum. Ve bir adet yanımda çantamı toplamaya çalışan o adam. Utansam mı, sinirlensem mi bilemedim bak şimdi.

Çantamı hemen toparlayıp ayağa kalktım.

"Beni öldürecektin. Dikkat etsene."

Adam, eğildi yerden ayağa kalktı. Gayet cool bir tavırla,"Yeşil ışık yanıyordu. Hatalı kim tartışmayalım istersen." dedi.
Kapak olmuştum ama bunu tabiki de belli etmeyecektim.

"It's cold. Have a good day.(Hava soğuk,iyi günler.)" dedim ve valizimi alıp taksi durağına doğru ilerledim. Gerçekten çok soğuktu. Ama ben soğuğa alışkındım.

*
"Seninle birşey konuşmamız gerek Mina."

Donuyordum. Hava çok soğuktu fakat Nehir çok ciddiydi. Önemli bir durum vardı.

UçurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin