Multimedia ~~ Baran Anıl Ateş~~
Evet biliyorum uzun zaman oldu ama sinavlarim baslayana denk bölüm yayınlamayı düşünüyorum bir aksilik çıkmazsa.
Keyifli okumalar.
Hatırlatma
Barani sertçe itip " Senden nefret ediyorum sana karsi icimde sadece saf bir nefret var !" Dedim
" hayir beni seviyorsun ama kendine itiraf edemeyecek kadar cesur degilsin , beni kiskaniyorsun , beni seviyorsun kizim sen " dedi kolumdan tutuo kendine cekerek elinden kurtulup hizlica o bari terk ettim .
Gercekten seviyor muyum? Yoksa nefret mi ediyorum ? Ne diyorum ben tabiki nefret .
------
Sessiz geçen bir haftayı daha arkamda bırakmıştım. O gün olanlar zihnimde tekrar canlandı, barana son kez gözlerimi ona dikip nefretle bakıp ordan ayrıldım. Bartıyı takmadan hızlıca ordan ayrıldım. Eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum , ikide bir elim dudaklarıma gidiyordu. Bu tarifi imkansız bir duyguydu kin, nefret, sevgi, Ne sevgisi ya ona içimde duyduğum sadece kin ve nefretti . Eve geldiğimde dağılmış halimi gören Betül neler olduğunu sormuştu duş aldıktan sonra ona olan biteni anlattım yorumu ise" o çocuğu seviyorsun " oldu ben ondan nefret ettigimi söylerken şaka yapmıyorum ciddiyim ya nefret ediyorum uzatmanın bir manası yok. Ona kesin bir dille nefret ettigimi söylediğimde " nefret, sevgiden bile daha güçlü bir duygudur" demişti . Iyice kafam allak bullak olmuştu .
Siyah dar paça pantolonum, beyaz kazak ve vazgecilmezlerim arasında olan zimbali siyah botum. Saçlarımı maşayla yapıp gözlerime elenier sürdüm son olarak, hafif bordo rujumuda sürüp odamdan çıktım. Betulun odasına gittiğimde orda olmadığını anlayıp aşağı indim.
" betüs nerdesin ya " diye sitemle soylendim . Mutfaktan güzel kokular gelince oraya doğru ilerledim masa hazır bir şekilde duruyordu Ama yine ortada betüş yoktu.
Buzdolapındaki kağıda elimi aldım " Kuzi benim işim olduğu için seni uyandirmadim okul saatine daha var diye, masayı kurdum ye sonra topla eşek yiyip yiyip birakiyorsun " notu okuduktan sonra dudaklarimda bir gülümseme oluştu.
Kahvaltımı ettikten sonra masayı hızlıca topladım. Evden çıkıp arabama atladım bu sene biraz daha çalışmam lazım üniversite sınavları vardı .
Okula girdikten sonra arabayı park ettim gozlerimdeki güneş gozlugumu alıp saçıma taktım. Arabadan inip okulun bahçesinde gözlerimi gezdirdim herkes kendi halinde takılıyordu. Bir çift kahverengi gözde gözlerim kesişti, Ona gözlerimi kısarak baktım , baran kafasıyla yanını işaret ettiğinde yani bu bir nevi ' yanıma gel ' oluyordu. Onu takmayarak hızlıca okulun içine girdim daha dersin başlamasına 7 dk vardı . Hızlıca sınıfa girdiğimde cam kenarındaki sırama doğru ilerledim bartıda gelmiş sinirli bir şekilde bana bakıyordu, tabi normal olarak haklı barda ona haber vermeden çıkıp gitmiştim üstüne üstlük bir hafta boyunca ne zaman benim yanıma gelip konuşmaya çalıştıkça ya ben ondan kaciyordum yada baran gelip beni onun yanından alıp bartıya yanıma yaklasmamasi yönünde tehditler ediyordu . Gerçi bartının Onu taktığı pek söylenemezdi. Sırama geçip oturduğumda bartı arkasını dönüp
"Koruman nerde berrin hanım " diyip tek kaşını kaldırdı.
"Of bartı bide sen başlama ya " diye sitemle söylendim.
"Neyse anlaticak mısın neler oluyor" diye sinirle soludu.
"Bişey olduğu yok özür dilerim seni barda bırakmak zorunda kaldım ".
