Okulun önüne geldiğimde Akınar yazasını gördüm ve ilerlemeye devam ettim. Kapının girişinde deri bir koltuk vardı. Hemen üst kata çıkıp okul müdürünün odasını aramaya başladım. Ben etrafa bakınırken birine çarpmamla kendime gelmiştim. İçimden çarptığım kişiyi söverken çarptığım kişiyle göz göze geldim ve ben donup kalmıştım. Ayy inanmıyorum ya bu kız benim biricik Açelyamdı. Oda benim gibi donup kalmıştı.Üstümüzden şoku atlattıktan sonra birbirmize sıkıca sarılmıştık.
Açelya ile bizim arkadaşlığımız baya eskiye dayanırdı. Annesi ve babası ayrıldıktan sonra o annesinin peşinden İzmire gitmişti.(İzmire selamlar) Bu yüzden baya zamandır görüşemiyorduk. İlk ayrıldığında arada konuşurduk ama zamanla oda bitmişti.
Açelyanın o eski neşesi biraz daha azalsada hala benim biricik deli Açelyamdı. Zaten birbirizmizi görür görmez yine o eski samimiyetimizi yakalamıştık. Ben bunları düşünürken ilk o söze başlamıştı
"Ee fıstık ne işin var senin burda sen İstanbul kızıydın" ben bu sözü üzerine sırıttım ve
"Bizimkilerle geldim ya onlarda burdalar.Burdada bir şirket açcaklarmışta o yüzden ama onalar burdaki şiketi yoluna koyduktan sonra dönecekler." Bu sene yeni üniversiteye başladığım için bende istemiştim buraya gelmek hem bizimkiler geri döndüklerinde ben olan ben gibi davranabilecektim. Bizimkiler olmadan hayatımın daha güzel olağına inanıyordum.Okul işlerimizi halletikten sonra ders işlemeyeceğimizi söyleyince bizde Açelyayla biraz takılıp evlerimize dağılmıştık. Hemen eve gidip uyumuştum..
Yorumlarınızı istiyorum arkadaşlar :)) Oy kullanalım ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Olmayan Ben
Teen FictionAkan ailesinin kendice kuralları vardır ve bu kurallar Mira'yı bir kalıba sokmaktadır. Ben bu hikayede Mira'nın yaşadığı şeyleri anlatıcam :)) Oy kullanalım arkadaşlar :))