Ş.H.

91 3 0
                                    

Albay Damery keçi derisi eldivenli ellerini havaya savurarak kahkaha attı. "Üstünüze tanımam Bay Holmes! Harika! Demek kendisinin katil olduğunu siz de tespit ettiniz."
"Kıtalar arası suçları takip etmek benim işim. Prag'da olanları okuyup da adamın suçlu olduğuna şüphe duymak mümkün mü? Tamamen kanundaki bir boşluk ve tanığın esrarengiz ölümü sayesinde kurulmuştur! Splugen Geçidi'nde 'kaza' dedikleri o olay yaşandığı sırada karısını öldürdüğüne eminim. Ayrıca İngiltere'ye geldiğini de biliyordum. Er ya da geç benimle işi olacağını hissediyordum. Söyleyin, Baron Gruner bu sefer neyin peşinde? O eski trajedi yeniden şu yüzüne çıkmamıştır herhalde."
"Hayır, bu seferki daha da ciddi. Suçun intikamını almak önemlidir, ama bunu engellemek daha da önemli. Korkunç bir olayın, vahşi bir cinayetin gözlerinizin önünde hazırlandığını görmek, olayın sonuçlarını kavramak ama engellemek için elinizden bir şey gelmemesi ne kadar kötüdür, bilirsiniz Bay Holmes. Bir insan daha üzücü bir gerçekle yüz yüze olabilir mi?"
"Haklı olabilirsiniz."
"O halde çıkarlarını korumakla yükümlü olduğum müşterimin durumunu daha iyi anlıyorsunuz."
"Sizin aracı olduğunuzu bilmiyordum. Müşteriniz kim?"
"Bay Holmes, lütfen bunun cevabını istemeyin benden. Şerefli isminin bu meseleye karışmaması gerekiyor. Kendisinin beklentileri son derece soylu ve kahramanca, ancak tanınmak istemiyor. Ücretinizin fazlasıyla ödeneceğine ve engellenmeyeceğimize emin olabilirsiniz. Bu durumda müşterinizin gerçek ismi önemini yitiriyor olmalı."
"Üzgünüm," dedi Holmes. "Vakaların sadece bir ucunun esrarlı olmasına alışkınım ama her iki ucun da bilinmez olması rahatsız edici. Sir James, korkarım bu işe girmek istemiyorum."
Konuğumuz hayal kırıklığına uğramıştı. Geniş, hassas yüzünde duygu ve endişe okunuyordu.
"Bu kararınızın doğuracağı sonuçların farkında değilsiniz Bay Holmes," dedi. "Beni çok ciddi bir çelişkide bırakıyorsunuz. Eminim size bütün gerçekleri anlatabilseydim bu meseleye el atmaktan gurur duyardınız, ama verdiğim bir söz beni bundan alıkoyuyor. En azından anlatabileceğim kadarını anlatmakla başlasam nasıl olur?"
"Söz vermediğimi unutmadığınız sürece sakıncası yok."
"Anlaşıldı. Öncelikle, herhalde Genaral de Merville'i duymuşsunuzdur."
"Hayber'deki De Merville mi? Evet, duymuşluğum var."
"Genaral in bir kızı vardır: Violet de Merville. Kendisi genç, zengin, güzel, başarılı; kısacası her açıdan harika bir kadındır. İşte bizim de bir iblisin elinden kurtarmaya çalıştığımız kişi bu kız; bu güzel, masum kız."
"Baron Gruner'in pençesine mi düşmüş?"



Sizce nasıldı lütfen oy ve yorumları unutmayın

Sherlock Holmes HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin