Sabahın erken saatlerinde güneşin rahatsız edici parlaklığıyla güne başlamıştım . Yanımda duran saate baktığımda henüz 7 olduğunu gördüm . Yastığımı kollarımın arasına alıp tekrar gözlerimi kapattım fakat güneşin varlığı uyumama engel oluyordu .
Akşam dışarıyı izlemek için perdeleri sonuna kadar açmıştım ve şimdi de acısını çekiyordum . İstemeye istemeye sıcak yatağımdan çıktım ve perdenin ucundan tuttum . Gözüm dışarıya takılırken gördüğüm beden hiç de yabancı gelmemişti .
Do Kyungsoo ..
Sevgilisiyle bu saatte deniz kenarında geziniyordu . Başımın ağrısıyla perdeyi çekip tekrar yatağıma geçtim . Akşamdan kalma bir halim vardı . En son hatırladığım barda dans ettiğim ve yanıma gelen güzel hatunla odaya çıkışımdı .
Ne zaman odadan çıktım ? Nasıl otel odasına geldim ? Hiçbir fikrim yok ..
Yatağın yanında duran komodinleri karıştırdım ve birkaç ilaç arasında ağrı kesiciyi buldum . Kapının yanında duran buzluktan su çıkarıp ilacımı içtim . Sehpada duran kumandayı aldım ve biraz televizyonu karıştırmanın iyi geleceğini düşündüm . Televizyonda daha çok siyasi içerikli birkaç görsel vardı ve benim en nefret ettiğim konulardan biriydi . Kanallara göz attıktan sonra işime yarar bir şey bulamayıp kumandayı yatağın üstüne attım .
Dolapları karıştırıp gri şortumu çıkardım ve üzerime geçirdim . Üstümdeki tişörtü çıkarıp onu da kumandanın yanına fırlattıktan sonra elime yapışkanlı kağıt alıp odadan çıktım . Kapının önünde temizlikçi kızlardan biri duruyordu .
" Afedersin . Odam biraz dağınık . Çarşafları değiştirip odayı toparlar mısın ? "
Bu kibarlığım karşısında kendime şaşırmıştım . İnsanları üzüp parçalamayı seven biriyken bu baş ağrısıyla fazla uzatmak istemiyordum .
" Tabii efendim . " kız flört edercesine elini saçlarına atıp kıkırdadı .
İtici ..
Ve bir de basit ..
Tam olarak böyle tipleri anlatacağım kelimeler bunlardı .
Annemin odasına doğru ilerleyip odamdan aldığım yapışkanlı kağıdı kapıya yapıştırıp dışarıda olduğumu bildiren birkaç sözcük yazdım ve asansörün olduğu koridora doğru ilerledim .
Asansörün yukarı çıkmasını beklerken ıslık çalarak etrafıma göz gezdiriyordum . Koridor sessizdi . Bu saatte tatildeki insanlar uyumaktan başka bir şey de yapmazlardı zaten .
Asansörün geldiğini anlatan ses geldiğinde kafamı çevirdim . Asansörün boş olacağını düşünürken Kyungsoo'nun beni karşılaması da ilginçti .
Fazla ilginç .
" Senin burada ne işin var ? "
" Odam bu katta . " Kyungsoo asansörden çıkıp birkaç adım atmıştı ki tekrar bana döndü .
" Hem sana neden hesap veriyorum ? "
" Bilmem içinden geldiyse demek ki ."
" Ukala."
Beni yansıtan en güzel kelime onun ağzından dökülürken daha güzel geliyordu . " Ukala " kelimesini söylerken ağzının aldığı şekil ağzını becerme düşünceme yardımcı olmuyordu .
Ona karşı hala bir sevgi hissettiğim söylenemezdi . Hala altımda inlemesini istiyordum . Daha fazlası değil .
" Kyungsoo . Hey baksana . "
Benden fazlasıyla uzaklaşmış minik bedene doğru koştum .
" Bugün yapacak bir işin var mı ?"
" Neden sordun ? "
" Belki akşam biraz takılırız dedim . "
" Bir sevgilim var . Boş zamanımda genelde onunla ilgilenmeyi tercih ederim . "
" Genelde dediğine göre istisna yaptıklarında oluyor demek . "
" Üzgünüm Bay Kim . Fakat size ayıracak vaktim yok . "
Kyungsoo ne ara tuttuğumu bile hatırlamadığım kolunu çekip odasına doğru ilerledi . Asansörün aşağı iniş sesini duyduğumda hayal kırıklığına uğradım . Hem Kyungsoo'yu kaçırmıştım hem asansör gitmişti .
Merdivenlerden inerek sahile geçtim . Kimsenin olmaması bir yandan iyiydi . Sessizlik hoşuma gidiyordu ve ciyaklayıp etrafımda koşturan kızları görmemek güzeldi . Denize rahatça girebilirdim . Kimsenin gözü üzerimde olmayacaktı .
*********
Denizden çıktığım zaman sahilin kalabalıklaştığını gördüm . Sanki herkes aynı saatte gelme konusunda anlaşmış gibiydi. Denizden çıkıp şezlonga ilerledim . Güneş gözlüklerimi takıp dinlenmeye çalıştım .
Etrafımda koşturan insanlar , denizde oynayan insanlar , aileleriyle tatile gelen küçük çocuklar .. Bazen onların sesi de dinlendirici gelebiliyordu .
Gözlükleri çıkarıp fazla uzakta olmayan büfeye baktım . Chen ve Kyungsoo konuşuyorlardı .
Hayır . Daha çok kavga eder gibi bir halleri vardı . Kyungsoo'nun gözlerinin yaşardığının farkındaydım . Kyungsoo umursamazca davranan Chen'i aldırmadan arkasına bile bakmadan gidiyordu . Eğlenceli bir film gibiydi bana göre .
Gözlüklerimi tekrar takarak yatmaya devam ettim . Açıkçası onların kavgası pek de umurumda değildi. Tabi Kyungsoo'yu bana getirmediği takdirde.
Güneşi kesen gölgeyle gözlerimi kıstım .
" Biraz konuşabilir miyiz ? "
Gözlükleri çıkardığımda şaşkınlığımı gizleyemedim .
" Tabii . "
" Bugün sanırım fazlasıyla boş zamanım var . Belki bir şeyler yapabiliriz . "
Gülümsememek için kendimi zor tutuyordum . Kyungsoo kızarmış gözleriyle oldukça çaresiz görünüyordu .
Sanırım onların kavgası beni ilgilendirmeye başlamıştı ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Aşkım || KaiSoo *ASKIDA*
FanficJongin yalnızca derslerden sıkılmıştı ve üniversite sınavı sebebiyle kendini bitkin hissediyordu. Annesinden tek istediği bir tatildi. Soo artık gençlik döneminde bir bireydi. Babasına yük olmamak için kendine tatil köyünde bir iş bulmuştu. Peki y...