4.Bölüm

857 103 124
                                    



Sabahın erken saatlerinde güneşin rahatsız edici parlaklığıyla güne başlamıştım . Yanımda duran saate baktığımda henüz 7 olduğunu gördüm . Yastığımı kollarımın arasına alıp tekrar gözlerimi kapattım fakat güneşin varlığı uyumama engel oluyordu . 

Akşam dışarıyı izlemek için perdeleri sonuna kadar açmıştım ve şimdi de acısını çekiyordum . İstemeye istemeye sıcak yatağımdan çıktım ve perdenin ucundan tuttum . Gözüm dışarıya takılırken gördüğüm beden hiç de yabancı gelmemişti . 

Do Kyungsoo ..

Sevgilisiyle bu saatte deniz kenarında geziniyordu . Başımın ağrısıyla perdeyi çekip tekrar yatağıma geçtim . Akşamdan kalma bir halim vardı . En son hatırladığım barda dans ettiğim ve yanıma gelen güzel hatunla odaya çıkışımdı . 

Ne zaman odadan çıktım ? Nasıl otel odasına geldim ? Hiçbir fikrim yok ..


Yatağın yanında duran komodinleri karıştırdım ve birkaç ilaç arasında ağrı kesiciyi buldum . Kapının yanında duran buzluktan su çıkarıp ilacımı içtim .  Sehpada duran kumandayı aldım ve biraz televizyonu karıştırmanın iyi geleceğini düşündüm . Televizyonda daha çok siyasi içerikli birkaç görsel vardı ve benim en nefret ettiğim konulardan biriydi . Kanallara göz attıktan sonra işime yarar bir şey bulamayıp kumandayı yatağın üstüne attım .

 Dolapları karıştırıp gri şortumu çıkardım ve üzerime geçirdim . Üstümdeki tişörtü çıkarıp onu da kumandanın yanına fırlattıktan sonra elime yapışkanlı kağıt alıp odadan çıktım .  Kapının önünde temizlikçi kızlardan biri duruyordu .

" Afedersin . Odam biraz dağınık . Çarşafları değiştirip odayı toparlar mısın ? "

Bu kibarlığım karşısında kendime şaşırmıştım . İnsanları üzüp parçalamayı seven biriyken bu baş ağrısıyla fazla uzatmak istemiyordum . 

" Tabii efendim . " kız flört edercesine elini saçlarına atıp kıkırdadı . 

İtici ..

Ve bir de basit ..

Tam olarak böyle tipleri anlatacağım kelimeler bunlardı . 

Annemin odasına doğru ilerleyip odamdan aldığım yapışkanlı kağıdı kapıya yapıştırıp dışarıda olduğumu bildiren birkaç sözcük yazdım ve asansörün olduğu koridora doğru ilerledim . 

Asansörün yukarı çıkmasını beklerken ıslık çalarak etrafıma göz gezdiriyordum . Koridor sessizdi . Bu saatte tatildeki insanlar uyumaktan başka bir şey de yapmazlardı zaten . 

Asansörün geldiğini anlatan ses geldiğinde kafamı çevirdim . Asansörün boş olacağını düşünürken Kyungsoo'nun beni karşılaması da ilginçti . 

Fazla ilginç .

" Senin burada ne işin var ? "

" Odam bu katta . " Kyungsoo asansörden çıkıp birkaç adım atmıştı ki tekrar bana döndü . 

" Hem sana neden hesap veriyorum ? "

" Bilmem içinden geldiyse demek ki ."

" Ukala." 

Beni yansıtan en güzel kelime onun ağzından dökülürken daha güzel geliyordu . " Ukala " kelimesini söylerken ağzının aldığı şekil ağzını becerme düşünceme yardımcı olmuyordu . 

Ona karşı hala bir sevgi hissettiğim söylenemezdi . Hala altımda inlemesini istiyordum . Daha fazlası değil . 

" Kyungsoo . Hey baksana . "

Benden fazlasıyla uzaklaşmış minik bedene doğru koştum . 

" Bugün yapacak bir işin var mı ?"

" Neden sordun ? "

" Belki akşam biraz takılırız dedim . "

" Bir sevgilim var . Boş zamanımda genelde onunla ilgilenmeyi tercih ederim . "

" Genelde dediğine göre istisna yaptıklarında oluyor demek . "

" Üzgünüm Bay Kim . Fakat size ayıracak vaktim yok . "

Kyungsoo ne ara tuttuğumu bile hatırlamadığım kolunu çekip odasına doğru ilerledi . Asansörün aşağı iniş sesini duyduğumda hayal kırıklığına uğradım . Hem Kyungsoo'yu kaçırmıştım hem asansör gitmişti . 

Merdivenlerden inerek sahile geçtim . Kimsenin olmaması bir yandan iyiydi . Sessizlik hoşuma gidiyordu ve ciyaklayıp etrafımda koşturan kızları görmemek güzeldi . Denize rahatça girebilirdim . Kimsenin gözü üzerimde olmayacaktı . 


*********

Denizden çıktığım zaman sahilin kalabalıklaştığını gördüm . Sanki herkes aynı saatte gelme konusunda anlaşmış gibiydi. Denizden çıkıp şezlonga ilerledim . Güneş gözlüklerimi takıp dinlenmeye çalıştım . 

Etrafımda koşturan insanlar , denizde oynayan insanlar , aileleriyle tatile gelen küçük çocuklar .. Bazen onların sesi de dinlendirici gelebiliyordu . 

Gözlükleri çıkarıp fazla uzakta olmayan büfeye baktım . Chen ve Kyungsoo konuşuyorlardı . 

Hayır . Daha çok kavga eder gibi bir halleri vardı . Kyungsoo'nun gözlerinin yaşardığının farkındaydım . Kyungsoo umursamazca davranan Chen'i aldırmadan arkasına bile bakmadan gidiyordu . Eğlenceli bir film gibiydi bana göre . 

Gözlüklerimi tekrar takarak yatmaya devam ettim . Açıkçası onların kavgası pek de umurumda değildi. Tabi Kyungsoo'yu bana getirmediği takdirde. 

Güneşi kesen gölgeyle gözlerimi kıstım . 

" Biraz konuşabilir miyiz ? "

Gözlükleri çıkardığımda şaşkınlığımı gizleyemedim . 

" Tabii . "

" Bugün sanırım fazlasıyla boş zamanım var . Belki bir şeyler yapabiliriz . "

Gülümsememek için kendimi zor tutuyordum . Kyungsoo kızarmış gözleriyle oldukça çaresiz görünüyordu . 

Sanırım onların kavgası beni ilgilendirmeye başlamıştı ..

Yaz Aşkım || KaiSoo *ASKIDA*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin