1 // daima 2jae.

1.6K 122 257
                                    


Bir insan nasıl bu denli büyüleyici olabilirdi?

Gülerken kısılan gözleri ona hayran olmam için en büyük nedendi hiç şüphesiz. Ya da hareketleri.. Konuşurken verdiği tepkiler, kullandığı mimikler onu daha ne kadar fazla sevimli yapabilirdi ki? Cidden, bir insan her hareketinde nasıl bir öncekinden daha kusursuz görünebilirdi?..

Şuan bir kez daha farkediyordum da.. Ah, Jaebum'u sevmek için binlerce nedenim vardı.

''Youngjae, peki ya senin bu konu hakkında bir önerin yok mu,hm?''

Mark'ın sesi üzerine düşüncelerimden sıyrıldım. Gözlerimi Jaebum'un üzerinden hızla çekip utanarak Mark'a baktım. Umarım az önce kurduğum cümleleri düşünürken Jaebum'a haddinden fazla bakıp dikkat çekmemişimdir diye geçirdim içimden. Hatta bunun için yalvarmış bile olabilirdim.

''Şey, ben.. Sadece başka birşey düşünüyordum, üzgünüm.. Hangi konudan bahsediyoruz?''

Bütün grup arkadaşları oturmuş yaklaşık bir saat sonra düzenleyeceğimiz IGOT7 Fan Meeting'inden önce sohbet ediyorduk. Ve ben kendimi Jaebum'a bakıp düşüncelere dalarken bulmuştum.

''Sorun değil,'' dedi göz kırparak. ''Sadece hayranlarla buluştuğumuzda neler yapabiliriz, onları nasıl karşılayabiliriz diye fikir önerileri atıyorduk ortaya, ve sen fazlasıyla sessiz kaldın.'' dedi Mark.

''Ah, evet.. Daha fazla peluş ayıcık ve oyuncak alabiliriz eminim kız hayranlarımız bunları görünce çok mutlu olacaktır. Ya da, havalar çok soğuk olduğu için onlara sıcak çikolata veya sıcak şeyler ikram edebiliriz.'' diye cevap verdim konuya dahil olmak için çabalayarak.

''Sıcak şeyler ikram etme fikrini sevdim.'' dedi Jackson.

Bir süre daha önerilerde bulunup sohbet ettikten sonra yavaş yavaş ayaklandık.

Ben de ayağa kalkıp ilerlemeye başladım. En arkada Jaebum ve ben vardık, az sonra oda boşaldığında Jaebum kolumdan tutup beni durdurdu ve seri bir şekilde kapıyı kapattı.

Arkamı dönüp ona baktığımda sırıtarak yüzüme bakıyordu.

Yutkundum ve soru soran gözlerle yüzüne baktım.

Anlamış olacak ki, ''Fazla dikkat çektin.'' dedi.

Utanmıştım, yanaklarımın kızarmamış olmasını dileyerek, ''Hadi ya.'' diye mırıldandım.

''Evet, bir ara beni kaçıracağından falan bile korktum. Çünkü o bakışların başka bir açıklaması olamazdı.'' dedi Jaebum kıkırdamaya devam ederken.

''Sahiden mi? Gerçekten o kadar dikkat çekici mi bakıyordum sana?'' diye sordum, ensemi kaşıyarak yere bakarken.

''Maalesef.'' diye yanıtladı, ama hala kıkırdıyordu. ''Neyse ki kimsenin farketmediğini umuyorum, çünkü herkes işi ile ilgileniyordu. En azından umarım Mark haricinde kimse farketmemiştir.''

''Umarım.'' diye mırıldandım.

Mark, Jaebum ile aramızda olan durumu biliyordu. Bunu hiç karşılıklı konuşup dile getirmemiştik ama Mark'ın bildiğini hissetmek zor değildi. Çünkü bizi ne zaman yanyana görse gülerek ya da manalı bir şekilde bakıyordu.. Dediğim gibi daha önce bunu üçümüz hiç konuşmasakta Mark'ın bizi anlayışla karşıladığını çok iyi biliyorduk.

''Biliyor musun?'' dedi, kolumu daha sıkı tutarken, ''Bana böyle bakmanı seviyorum.''

''Demek öyle?'' diye sordum. Sırıtmaya başlamıştım.

ALWAYS || 2JaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin