Onunla beraber okuldan çıktığımızda olacaklardan habersiz kütüphaneye dogru yürüyorduk. Kısa boylu kütüphane görevlisi baygın bakışlarıyla bizi süzmeye başladı . Kadından gözlerimi alıp etrafa baktığımda ortalıkta tek tük insan vardı.Etraftaki tek ses bizim ayak seslerimizdi. Kütüphanede ilk gördüğümüz masaya oturduk kısa bir süre sonra önümdeki kitabı fısıltıyla Elis'e okumaya başladım. O da beni tedirgin bir şekilde kaşlarını çatarak dinlemeye koyuldu. Okumaya devam ederken elimdeki kitap titremeye başladı. Sesimde gelip gitmeler oldu . Sanırım yine aynı şey oluyordu . Acilen ordan uzaklaşmam gerekiyordu. Elis'e bir şey söylemeden hızla masadan kalkarken başımın dönmesi ile sandalyeye takılıp yere düştüm. Yine anılar gözümün önünde canlanırken duyduğum tek şey Elis'in çığlıklarıydı.