Gözlerimi zorlukla açtığımda uçaktaydım. Yine aynı kabusu görmüştüm. Hostes iniş için "kemerlerinizi bağlayın " anonsu yapınca kendime geldim. Yolculuğa başladığımızda beri yanimda hiç susmayan çocuğa baktım. Çocuğun ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Annesi çocuğu susturmak için elinden geleni yapsada çocuk bir türlü susmuyordu. Önüme dönüp kucağımdaki açık kalan kitabı kapatarak sırt çantamın içine koydum. Ardından elimdeki soğumuş kahveden bir yudum alarak uçağın çıkışına doğru yürüdüm. Valizlerimi almak için sıraya girdiğimde etrafıma kısa süreliğine bakış attım. "Burası benim için yeni bir şehir ,yeni insanlar ve yeni bir hayat demekti". Kafamı kaldırdığımda güvenlik görevlisiyle göz göze geldim. Gözüyle işaret ettiği yerden çantamı alarak Los Angeles hava limanı'nın kapısından dışarıya çıktım. Daha yeni yağmur yağdığı her halinden belliydi. Yerlerdeki küçük çukurlarda su birikintisi varken suyun akıp gittiği yerde ise gökkuşağını anımsatan izler vardı. Elimi cebime atıp hocamın verdiği kağıdı çıkarıp adresi okumaya başladım. Etrafıma bakıp taksi arıyacağım sırada bir taksici önüme gelmişti bile. Kısa bir süre sonra vermiş olduğum adrese gelmiştik. Taksiciye ücretini vererek arabadan indim. Kafamı kaldırdığımda karşımda kocaman bir bina yanında ise iki tane küçük saha vardı. Biri futbol sahası iken diğeri tenis sahasıydı. Kapısında ise büyük harflerle EL DORADO ERKEK ÖĞRENCİ YURDU yazıyordu. Valizimi yerden alarak yavaş adımlarla içeriye doğru yürüdüm..
Not: Sevgili okuyucularım öncelikle kitabımı okuyup yaptığınız o güzel yorumlardan dolayı teşekkür ederim. Sizin bu güzel yorumlariniz beni yazmaya daha çok teşvik etmektedir. Kitabın bölümleri her cuma akşamı saat 20: 00 yayinlanacaktir oy ve yorumlarinizi beklerim...