Yurdun kapısından içeriye girdiğimde uzun bir hol bulunmaktaydı. Holün sonunda üzerinde lacivert takım elbise bulunan beyaz saçlı, mavi gözlü yaşlı bir adam samimi bir gülümsemeyle beni karşıladı. Oyalanmadan holün sonundaki sempatik adama doğru ilerledim. Yanına gittiğimde bana yurt müdürü olduğunu söyleyip kendisi ve yurt ile ilgili bilgiler vermeye başladı. Ben ise sessiz ve sıkılmış bir şekilde onu dinliyordum. Aklımdan geçen tek şey odama gidip hemen bir duş alıp dinlenmekti.
Ancak bu adamın beni hiç bırakmaya niyeti yok gibiydi. Uzun süren konuşmasından sonra bana soru yönelterek benimle ilgili bilgiler istedi.
"Efendim;
Benim adım Deniz Ege Karas. 11 Temmuz 1996 yılında Istanbul 'da doğdum. İstanbul 'da Özel Atılım Üniversitesinde Güzel Sanatlar fakültesinde tam burslu olarak okumaktayım. Buradaki Oxford Üniversitesine Erasmus ile geldim. 6 ay burada kalıp eğitimime burada devam edeceğim.
Yurt müdürüne eğitimim hakkında biraz daha bilgi verdikten sonra odamın bulunduğu kata yani 3. Kat 175 numaralı odaya asansörler bozuk olduğu için merdivenlerle çıkmak zorunda kaldim.
3. Kata geldiğimde bembeyaz duvarlar ve değişik tablolar insanın içine sanki huzur fısıldıyordu. Vakit kaybetmeden siyah kapıların üzerindeki numaralara bakarak odamı buldum. Kapıdan içeriye girdiğimde Petunta kokusu etrafımı sardı.
Çiçeklere olan merakım küçüklüğümden bu yana devam etmekteydi. Bu kokuyu nerede alsam bu kokunun Petunya olduğunu bilirdim. Tıpkı annem gibi kokuyordu. Masanın üzerinde Petunyayı görünce tebessümüm daha da arttı. Odaya şöyle bir göz attığımda kocaman çift kişilik bir yatak, büyük bir kıyafet dolabı ve ufak bir çalışma masası bulunmaktaydı.
Eşyalarımı yerleştirdikten sonra köşedeki duvarı boydan boya kaplıyan penceyeri açarak Los Angeles ' ın o büyük manzarasını izleyerek aklımdan geçen tek şeyi fısıldadım. "UMUDUNU YİTİRME " ...
Yazardan not ;
Sevgili okurlarım umarım bu bölümüde beğenmişsinizdir .inşAllah diğer bölümler dahada güzel olacak takiplerinizi sorularınızı ve oylarinizı bekliyorum iyi günler....:) :)