Maybe One Day

Journey

Biliyorum bu bölüm fazla güzel olmamış olabilir ama gerçekten yazmaya fırsat bulamadım hepinizden özür dilerim. Önceki bölümde yapmış olduğunuz muhteşem yorumlardan dolayı çok teşekkürler aynılarını bu bölüm içinde bekliyorum :D Bu arada Best Song Ever'ı dinlemişsinizdir heralde bence şu ana kadar gördüğüm en mükemmel klip olmuş bundan iyisi olamazdı eğer hala izlemediyseniz hiç vakit kaybetmeyin derim :D Hepinizi çok seviyorum oy ve yorumları unutmayın bir daha ki bölüm daha güzel olacak söz veriyorum :D Neyse bu sefer çok konuştum iyi okumalarr :D 

Gözlerimi açtığımda Harry yatakta yoktu onun yerine kokusu boşluğu doldurmaktaydı hafifçe doğrulup banyoya doğru yürüdüm yüzümü yıkadıktan sonra yatağıma dönmek için arkamı döndüğümde Harry ile karşılaşmam bir oldu. "Günaydın Harold." Sesim dün geceye göre daha net çıkıyordu. "Günaydın nasıl hissediyorsun?" Yüzümü buruşturdum "Yorgunluk dışında beni rahatsız eden pek bir şey yok" " O zaman seni yatağa taşımalıyım." Bir anda kucağına aldı ve yatağa getirip yatırdı. "Harry beni bu kadar şımartmana gerek yok alt tarafı grip oldum." Hazırladığı kahvaltı tepsisini yanıma getirip kucağıma koyduktan sonra yanağıma öpücük bıraktı "Biliyorum ama seni öpebilmem için hastalıktan kurtulman lazım ve bu ne kadar çabuk olursa seni o kadar fazla öpebilirim." Suratıma koca bir gülüş yerleştirdim "Harry şu an seni öpmek istiyorum ama hasta olmanı da istemiyorum." Dudağımı ısırıp acı bir şekilde ona baktım parmağıya dudağımı dişerimin arasından kurtardıktan sonra alt dudağıma küçük bir öpücük kondurdu ve sırıtarak kahvaltı etmemi seyretti. Kahvaltım bittikten sonra sıcak bir duş aldım ve yanıma laptopumu da alıp bahçede ki salıncağa oturdum. "Kahve ?" Maggie yanıma elinde iki kupayla gelmişti evet anlamında başımı salladıktan sonra yanıma oturdu. "Harry kendini bu gün iyi hissettiğini söyledi." "Evet iyiyim sağolsun Harry bir dakika bile yanımdan ayrılmadan bana baktı stüdyoya bile gitmemeyi planlıyordu ama zor vazgeçirdim  o bu zamana kadar tanıdığım en mükemmel insan." Maggie bu halime güldükten sonra kahvesini yudumladı. "Angela dün gece eve gelmedi arayıp Jake birlikte olacağını söyledi." Kafamı salladım ve laptopta ki oyunuma geri döndüm evet oyun oynuyordum şu Candy Crush olanı herkes bu oyuna sarmıştı ve bende onlardan biriydim. "Artık Angela için endişelenmiyor musun Kath ?" Derin bir nefes aldıktan sonra laptopu kucağımdan kaldırıp yanıma bıraktım ve Maggie'ye döndüm. "Angela kendi başının çaresine bakabilir hem Jake ona herhangi bir zarar vermez tabi duygularıyla oynamasından bahsetmiyorum ama şu an bırakalımda Jake'le birlikte zaman geçirsin liseden beri onun peşindeydi ve şimdi Jake'e sahip ve ben Jake'in salakça hareketlerinin Angela'nın aşkını sarsmasını istemiyorum bu yüzden sessiz kalmayı tercih ediyorum ve inanıyorum ki Jake'te zamanla Angela'nın ona ne kadar değer verdiğini anlayacaktır." Maggie biraz düşündükten sonra yüzüme bakıp hafifçe gülümsedi "Umarım sen haklısındır Kath." 


***********

Harry konserleri için gitmişti bende bu gün yola koyuluyordum beni uzun ve yorucu bir tur bekliyordu ama hayranlarımla birlikte olabileceğim için çok mutluydum tabi Harry ile çıkmaya başladığımdan beri hakkımda kötü şeyler duymaya alışmıştım ama bunların olacağını biliyordum bu yüzden de şikayet etmeye pek hakkım yok tabi destekleyen hayranlar içinde ayrıca seviniyorum onların bizi beraber yakıştırmaları ve hakkımızda güzel şeyler demeleri bir kere daha ne kadar şanslı olduğumu hatırlatıyor bana ve şu an uçağım kalkmak üzere hep birlikte yerlerimize geçtik ve kalkış için hazırlanıyorduk ve bu yolculuğun en sıkıcı yanıda Jake'inde bizimle birlikte gelmiş olmasıydı ama dediğim gibi umursamıyorum ve Jake beni her ne kadar sinir etsede Angela'nın mutluluğu için ona karşılık vermiyorum ve tabi Maggie bu konuda bana çok yardımcı oluyor beni yanlız bırakmıyor ve Jake'in üzerinde kendi sinir edici etkisini kullanıyor Maggie'yi ne kadar sevdiğimi daha önce söylemişmiydim ? Onun sayesinde şu an ünlüydüm ve kendimden fazla sevdiğim tek şeye sahiptim evet doğru tahmin ettiniz o şey "Harry" eğer onunla tanışmasaydım bu kadar mutlu olabilirmiydim bilmiyorum ve tabi son olarak ta Maggie beni Jake'ten kurtarıyordu ve ben Maggie'ye bütün hayatım boyunca teşekkür etsem az, kısa zamanda çok sey yaptı benim için Angela'dan sonra bir tane daha kız kardeşe sahip olduğum için çok şanslıyım evet şimdide gökyüzünün keyfini çıkarmaya bakıyorum kulaklıklarımı taktım ve bulutların tepesinde olmanın verdiği huzurla sevgilimi düşünüyorum daha yeni ayrıldı sayılır yanımdan ama ben yinede onu özlemeden duramıyorum her gün skype ve telefondan görüşüyoruz mesajlaşıyoruz ama yetmiyor işte, insanın sevgilisi Harry Styles olunca doğal olarak yetmiyor tabii. Uçaktan indiğimizde burda kiralamış olduğumuz arabayla otele doğru gitmeye başladık yol boyunca Maggie'yle birlikte Angela ve Jake'in arka koltukta olan aşk sözlerini dinledik iyiki arabanın üstünü açmışım yoksa başka neler yapabilirlerdi düşünmek istemiyorum otele varmamıza az kaldığında telefonum çalmaya başladı Maggie telefonu bana uzattı "Harry arıyor" telefonu elinden aldım ve kulağıma götürdüm. "Bebeğim?" "Sevgilim?" telefonu açınca ikimizde genelde birbirimize sevgilim yada bebeğim derdik ve yanıt beklerdik daha sonra gülüşerek konuşmaya başlardık ilk başlarda ikimizede saçma geliyordu ama daha sonra ikimizde alıştık sanırım bunu yapmadan duramıyoruz. İkimizde kıkırdadıktan sonra "Otele vardınız mı ?" "Hayır ama az kaldı bir kaç dakikaya ordayız orada işler nasıl gidiyor?" "Gayet güzel hatta konserlerde ilişkimizi destekleyen yazılar bile görüyorum ve hayranlarımızın bu kadar destekçi olmaları beni çok mutlu ediyor onlara sahip olduğumuz için çok şanslıyız." Suratımda masum bir gülümseme oluştu Harry'nin hayranlarını çok önemsediğini biliyordum bu günlerde olmalarının her zaman onlara borçlu olduğunu söyleyip dururdu. "Sizi bu yüzden çok seviyorlar Harold." Gülümsedikten sonra Harry boğazını temizledi "Otele gittiğinizde beni ara Skype'tan görüşelim olur mu ? Seni çok özledim ve dinlenmek için biraz vaktim var ne dersin?" "Sen bir tanesin Styles, seni çok özlemiştim." Resmen parka giden çocuklar gibi cıvıldamıştım. "Üzerine pek bir şey giymene gerek yok sen ve ben olsak yeterli zaten orası sıcaktır değil mi ?" Pis pis sırıttığını hissedebiliyordum "Harry Maggie'yle aynı odada kalacağım." "Ne neden ki farklı bir yerde kalsan olmaz mı? Hem Angela kıskanabilir." "Hiç sanmıyorum o Jake'le beraber kalıcak ve bizi düşünebileceğinden pek emin değilim açıkcası." "Jake'te mi sizinle geliyor ve benim bundan niye haberim yok." Sesi ciddileşmeye başlamıştı ama şu an kavga etmek istemiyordum. "Sinirlenme hemen bak otele gidince anlatacağım, şu an  pek müsait değilim tamam mı ?" "Peki, ama o çocuktan hoşlanmadığımı biliyorsun uzak durmaya çalış." "Tamam seni seviyorum." "Bende seni bebeğim." Telefonu yanıma koydum Maggie bana sorgulayıcı gözlerle bakınıyordu. "Harry'le bizim hakkımızda mı konuştunuz acaba Kath?" Jake'in sinir bozucu sesi yine kulaklarıma dolmuştu. "Hayır Harry'le konuştuğumuz konular çok daha özel." Angela Jake'i susması için uyarıyordu ama Jake'in öyle bir niyeti yok gibi. "Ben yalnış duydum heralde." Jake ilk defa kısa kesmişti buda bir gelişmeydi sanırım. Otele geldiğimizde odalarımıza yerleştik ve Harry'i aradım daha sonra Skype'tan konuşmak için yatağıma oturdum ve sanırım bir kaç saat boyunca Harry'le konuşmuşum ki hava kararmaya başlamıştı ve uzun süredir bu kadar gülmemiştim Harry'le birlikte saçma konuşmalar yapmayalı ve dalga geçmeyeli uzun düre olmuştu ikimzde bunu özlemişiz. Odaya Maggie'nin girmesiyle gülmemi yarıda kestim elinde poşetler vardı. "Yoksa bana yeek mi getirdin ?" Gözlerim sevinçten çıkacak gibi olmuşlardı çünkü o kadar acıkmıştım ki anlatmaya çalışsam kelime hafızamda ki kelimeler yetmezdi. Maggie sırıtarak başını salladı ve yatağımın üzerine zıplayıp paketleri açmaya başladı birlikte güzel ir yemek yedikten sonra gerçekten yorulduğumu farkettim ve yarın epey bir yorulacaktım bu yüzden yatağıma kıvrıldım ve kendimi uykunun rahatlatıcı ellerine bıraktım.