Ben bilmezdim küçükken sağcılığı,solculuğu. İlk okulda bakıştığım sarışın çocuk hariç hic flortumde olmadı zaten. En sevdiğim şey mahallenin kadınlarının sokak lambalarının ışığında elişi yapıp çekirdek yemesiydi. Bütün mahallenin çocukları toplaşıp saklambaç oynardık. Birbirimizin hırkasını giyerek çömlek patladı diye nidalar atardık gecenin 12 'sinde. Arada mahallenin yaşlıları cama çıkar 'eviniz yok mu sizin "? der isyan ederdi ama biz aldırmazdık. Mesela benim en büyük havam bisiklette tek elle gitmekti ,hiç başaramadım iki elimi bırakmayı. Sek sek oynarken sıra kapmak için yere tukurup üzerine basardım ve 'birinciligimi kapanın kanı kurusun'derdim. Ben bilmezdim hanefilik ,şafilik,alevilik. Kandillerde sokakta oynarken ellerimize 25 kuruşluk çikolata veya halleyin tadı hiçbirşey de yoktu. Susadık mi annelerimiz 1 sürahi su ve bir bardak salardı sepetle aşağıya, tek bir bardaktan hiç tiksinmeden en az 10 kisi su içerdik.Marka diye birsey yoktu annem bana bir yelek örse farklı renklerde iplerden ama aynı modellerden her kızda aynı yelek olurdu. Hiç unutmam en yakın arkadaşlarım Zeyneo ve Tugba dümdüz saçlarını kısacık kestirdi diye bende ağlayıp zırlayıp saçımı kısacık kestirmiştim. Ama unuttuğum birşey vardı benim saçım kıvırcıktı ve cok zir uzuyordu. Rahat bir seneden fazla bonus kafa gibi gezdim.Ama herbir teline değdi. Eğer bana şimdiki aklımla sorsalarsı büyüyünce ne olacaksın diye, ÇOCUK olacağım derdim.
Lise zamanım gelmişti artık,gönül isterdi ki sağlık meslek lisesi ama bende ne o puan vardı nede o kafa. Sırf çocukluk arkadaşlarım Zeynep ile Tuğba 5 sokak yukarımızdaki düz liseye yazıldılar diye oraya yazılmıştım.Sınıflarımızın ayrılacağını biliyordum dersem yalan olur. Okulun ilk günü okul bahçesinde düştüğümüz sınıfların şubeleri söylediler. Ücümüzde ayrı sınıflara düşmüştük. Saçlarım tepeden aşağıya balık sırtı örgülü pantolon etegim neredeyse bilegime yakındı. Yukarıya çekmeye çalıştıkça yanlar yukarıda ağı aşağıda duruyordu ve iğrenç bir görüntü teşkil ediyordu. Neyseki yalnız değildim Zeynep ve Tuğba'nın anneleride eteklerini kesdirtmemislerdi kızlarının.
Lise 1'e iyi kötü başlamıştım saçım hep örgülü ,eteğim hep ayak bileğine yakın hizadaydı. Zaman geçtikçe okuldaki kızlara özenip yukarıya kiviriyordum ama pantolon etek olduğu için iğrenç görünüyordu.