RÜYA-2

25 4 1
                                    

Müdür grey kaşlarını çatmış bi vaziyete ben ve yanımda duran ukala çocuğa işaret edip "Elvis ve Richard Martin hemen odama " diye emretti . Kafamı eğip müdür greyi takip ettim . Kafamdaki yara biraz sızlıyordu . Müdür grey gözlerini kısmış ikimizi izlerken derin bi nefes alıp . "Ilk senden başlıyorum bay Richard okula gelir gelmez bi olay , okula alışma süreci olduğu için bir şey demiyorum ama hemen kendine düzen ver " dedi tehditkar bir şekilde . Gözleri bu sefer benim üzerimde odaklandı. "Ve siz bayan elvis ! Bu önemli görevi size veriyorum. Yeni öğrencimize okulu sen gezdireceksin! " dedi tam ven ağzımı açmıştım ki müdür grey oturduğu yerden kalkıp " şimdilik bu kadar bi daha ikinizi bu durumda karşımda görmüycem " demesiyle ikimizde odasından çıkmıştık. Sinir iyice tepeme gelmişti. Yine gelen bay ukala önden sınıfa girmişti. Kızlar tuvaletine girip kafamdaki kurumuş kanı temizledim . Sınıfın kapısının önünde durup derin bi nefes aldım ve içeri girdim . Dersimiz felsefe eros hocanın dersi asıl adı freed ama tam bi aşk adamı olduğu için bu lakabı taktik . Kız kardeşim gibi gördüğüm sıra arkadaşım sandranın yanına oturur oturmaz soru yağmuruna tutu . " Elvis nerdesin , şu yeni gelen dövmeli yakışıklı ve karizmatik çocukla kavga etmişsin " dedi kafamı çevirip sınıfta onu ararken en arka sıraya yayılmış bi şekilde gözlerini tahtaya dikmiş duruyordu . " kafana noldu "diye eliyle yarayı gösterdi . Gözlerimi kapatıp " sandra bu konuyu kapatalım sinirim bozuluyo " dedim sevimli bi şekilde "olur" dedi
Eros hoca oturduğu yerden kalkıp sınıfın ortasında durup ."Evet çocuklar mesafe çok kötü birşeydir. Sizce insan sevdiğini sonsuza dek beklemeli mi yoksa onsuz yeni bi yol mu çizmeli kendine " dedi şiirsel bi şekilde . Sınıfta ses çıkmıyordu ta ki arka sıralarda erkrksi tanıdık bi ses " Bütün bekleyişlerin boşuna olduğunu sadece bekleyenler bilir "dedi yine ukala bi şekilde . Insan bi an olsun şu ukala ve bilmişliğini bırakmaz mı ! Bi hışımla " Aynı gökyüzüne bakarken , ne kadar olunabilir ki" dedim onun kadar bilmiş bi sesle bunları söylerken Richard ölümcül bakışlar atmayı ihmal etmiyorum . Oda bütün dikkatiyle beni inceliyordu . Sinir bozucu çarpık gülüşü yüzüne yer etti hemen aynı anda " Kader izin vermediyse belkide , doğru kişi değildir " bunu gözlerime bakarak söylemişti. Her söylediği kelime boğazıma takılı kalmıştı . Sınıfta yankılanan çığlık sesinin peşinden "ne kadar güzel söyledi doğru kişi diye " dedi çakma sarıdan bozma Lynn bu kızı öldürecektim . Eros hoca " bu konu ayrımına düşeceğinizi gösteriyor "demesiyle zil sesi yükseldi . Sandra gözlerini içi gülerek " ben kantine gidiyorum jack görürüm belki " dedi pilotonik aşkı jack . Camdan dışarı izlerken sandranın boş sandalyesine birinin oturduğunu hissetmemle kafamı çevirmemele bay ukalayı görmem bir oldu beni bu çocuğa iten veya çeken birseyler var . Elaya benzeyen gözlerini gözlerime kilitledi . Ne var dercesine kaşlarımı yukarı kaldırdım. Çarpık gülüşüyle beraber " spor salonundan başlayalım " dedi kaşlarımı hafif çatıp "anlamadım " dedim direğini masaya dayayıp elini çenesinin altına koyarak " müdür grey'in emri " gözlerimi kapatıp derin bi nefes aldım . " beni sınamak için mi gönderildi sen "dedim sinirle . Sıranın altında önceden koyduğum okul kuraları yazan kağıdı sertçe önüne koydum" Al oku " dedim " Hadi ama ! Bu kadar sinir bünyeye zarar " dedi alayla "tamam ! Spor salonundan başlayalım bi an önce bitsin şu eziyet " dedim . Hemen ayaklanıp önden gitmem için bana yol verdi . Gözlerimi kısarak bi bakış attım ona . Biraz yürüdükten sonra spor saolunun büyük kapısından içeri girdik . Salonu gözden geçirip " Güzel " dedi güzel kelimesini gözlerime bakarak bastırarak söylemişti . Sinirim yatışmıştı. Merakla " nerden transfersin " diye sordum . Ama bakışlarım karşı duvara sabitledim " yeni Zelanda " dedi kaşlarımı kaldırıp "hmm okul kurallarından bahsedeyim . Üniforma şart ! " dedim yüz ifadesine bakarsak pek sallıyor gibi değildi okul kurallarını " ve dövmeler , dövmeleri seviyorsun galiba " dedim dövmelerine bakarak " Hepsinin bi anlamı var yaşanmışlıklar "dedi ellerinin üstünde değişik biçimde şekiller vardı . Anlamlarını merak ediyordum açıkçası. "Çok fazla yaşanmışlığın var anlaşılan " dedim imalı bi şekilde tekrarlayarak " çok fazla " dedi acaba her sevgili için bi dövme ya da her kavga düşüncelerime bi son verdim . Çarpık gülüşüyle " arabanın kaskosu var mı " dedi dudaklarımı dilimle ıslatıp " araba benim değildi " dedim biraz düşünerek " anahtarı bana ver . Benim arabamla bırakıp seni eve tamir etirip getiririm " dedi " bence buna hiç gerek yok " dedim ve spor salonun kapısı açılıp kapandı gelen Williamdı . Liseden beri her sene bana arkadaşlık teklifi ediyordu . Ama ne kadar yakışıklı olsada dostum olarak görüyordum . Bize doğru yaklaşarak " Elvis " dedi . Ama Richard bakarak söyledi . Richard "Gerek olup olmadığını sormadım gece saçlı " dediği gibi salonun kapısına yöneldi.
Ne demişti şimdi bu gece saçlı mı ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin