Iyi geceler Kyungsoo (23.19)
Bugün yine çok güzeldin. Aklımı başımdan alıyorsun Kyungsoo. Sana söylemek istediğim öyle çok şey var ki. Içimden geçenleri söylemek istemiyorum. Onlar çoktan geçtiler. Ben içimde kalanları söylemek istiyorum. Fakat buna gücüm yok. Hiçbir zaman olmadı. Nefes seslerini ezberleyebileceğim kadar yakındın ama çığlıklarımı duyamayacak kadarda uzaktın. Fiziksel bir uzaklıktan söz etmiyorum. Sanki birisi ben sana yakınlaştıkça seni benden uzağa çekiyor gibi. Bu mesafeyi kapatmaya çalışmak beni yoruyor. Bir mum misali eriyorum. Ateşimde sensin Kyungsoo. Asla sönme. Ben eriyip gitsem bile başka mumlarda yanmaya devam et. Seni seviyorum Kyungsoo.
Sehun günlüğünü aynı yere koyup Küçük prens kitabını aldı. Rastgele bir sayfa açıp okumaya başladı. Bir replik dikkatini çekti. 'Gözler kördür. Insan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçekleri görebilir.' Kyungsoo neden kendisine yüreğiyle bakamıyordu? Ona olan aşkını neden farkedemiyordu? Hoş , farketse ne değişecekti ki? 'Ah Sehun! Aşkını farkettim haydi evlenelim!' diyip boynuna mı atlayacaktı? Kapının tıklanma sesiyle irkildi Sehun. Elinde kitap yarı çıplak kapıya ilerledi. Kapıyı açtığında Tao'nun tiz sesiyle kendini kastı.
"Aman Tanrım! Çıplak bir adam!"
"Kapa çeneni lan."
Tao içeri girip ayakkabılarını çıkarırken konuşmayı sürdürdü.
"Ne oldu sana?"
"Sadece şu gecelerin bir kerecikte bana iyi olmasını istiyorum. Bir kerecikte mutlu uyumayı istiyorum Tao."
Tao Sehun'dan böyle sert bir çıkış beklemediği için gözlerini şaşkınlıkla büyütüp arkadaşına baktı. Sehun yere oturup sırtını yatağa yasladı ve dizlerini karnına dek çekip ağlamaya başladı. Tao yavaşca yanına çöktü. En yakın arkadaşını böyle görmeye dayanamıyordu. Ne hissettiğini elbette anlayabiliyordu. Tek kelime bile etmeden Sehun'a sarıldı.
"Üzülme dostum... Üzülme. Seni seviyorum."
"Nefret ediyorum Tao. Onun soluduğu havayı soluyanlardan nefret ediyorum. Onun bastığı yere basanlardan nefret ediyorum. Çaresizce sevmekten , sevgimin karşılıksız kalmasından nefret ediyorum."
Tao sessizce Sehun'a sarılıp durdu. Yarım saat kadar böyle kaldıktan sonra Sehun yavaşça kalkıp yatağına geçti. Yaşlı gözlerle uykuya daldı.
----
Eveeet bu bölümü part part yapacağım. Çünkü inanın bana vaktim yok. Bildiğiniz üzere okullar açıldı. Keyifleriniz nasıl? Umarım iyisinizdir. Şuan saat 02.13 ve saat 05.45 te kalkacağım. Yazımda bir hata varsa söylemekten çekinmeyin. Eleştirileriniz benim için önemli. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
-Eylül loves you ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Got You Owl
RandomImkansız bir aşk. O aşk uğruna çekilen sonsuz acı. Birikmiş nefret. Birikmiş hüzün. Birikmiş özlem ve aşk. Tek bir soru. Aşk mıydı o kişiyi kutsal yapan? Yoksa o kişi miydi aşkı kutsayan?