BİLEKLİK

181 35 11
                                    

Karanlık sadece ve biraz da soğuk yalnızlıktan bir tutam galiba bu kadar, durun hayır bu kadar değil sessizlik... Bir oda dolusu sessizlik, bir oda dolusu çığlık atan sessizlik ve biraz da küf kokusu odam benim sığınağım kulaklığımı takmış en yüksek sesle müzik dinliyordum belki bu sessizliği yok sayabilirim diye tekrar başlattım şarkımı. Müzik bile artık bu sessizliğin çığlıklarını susturamıyordu korkuyorum ama çok fazla değil sadece biraz. Annemin tüm bağrışları evde yankılanırken ben tek başıma oturmuş müzik dinleyip annemin sesinin geçmesini bekliyorum. Annem bir alkoliktir çok güzel ve mutlu ailemiz, bir anda babamın yok olmasıyla annemin alkolik olmasıyla ve benim tek kalmamla sonuçlandı. Ne güzel,  ben sadece bu evde kısılı kaldım ve yalnızlıkla savaşı yorum.

Ben bir sesim, tek başıma olsam da sesim.  Benim adım Gökşin  Soykıran bu sene yeni bir koleje başlayacağım. Aslında daha çok burslu olarak okumak pek çalışmam gerekiyor. Mesele Doğa Koleji'ni  kazandım güzel belki kendimi kurtarırım. Babama çok benzeyen ela gözlerim vardı ama babamın gözlerinden artı olarak mavi çizgiler vardı gözlerimde. Babam hep gözlerin maviyi koruyor, ela renk maviyi saklamaya çalışıyor derdi. Siyah saçlarım var her ne kadar dikkat çekmek istemesem de çok severek yaptığım gece mavisi gölgeler var saçlarım da bu rengi çok severim ne siyah gibi tamamen gece ye sahip nede beyaz gibi gündüze o tek ve ikisi de onun içinde gece de var mavi gündüz de hem yanlız hemde bir çok şeyle birlikte aynı benim gibi bana göre tekim ama etrafım daki çok fazla kişi var.

Bir şarkı daha bitti harika artık uyumak gerek yarın okul da ilk günüm ve iyi geçirmem lazım küf kokan odam da gıcırdayan yatağıma uzandım ve uykuya küçük bir merhaba.

❄❄❄

Telefonumun zil sesiyle uyandım . Okulun ilk günü umarım 11.sınıflar da pek göze çarpmam. Siyah bir okul forması vardı kolejin. İyi en azından forma güzel siyah bir etek siyah bir gömlek ve kolej ceketi vardı. Etek dizim bir karış üstündeydi çok aradım ama en uzun buydu siyah converselerimi giydim. Gece mavisi sırt çantamı sırtıma attım.

Odamdan dışarı çıkmamla annemin kanepede sızdığını gördüm.  Hiçbir şey olmamış gibi yürüdüm alışmıştım artık mutfağa geçtim bir kaç şey attıştırıp evden çıktım.

Yürümeye başladım. Deniz kokusu insanı sakinleştiriyordu erken çıktığım için sahilin kenarına kayalıkların üstüne oturdum. Denizi izledim, mavi benim dinlenme yolumdu o olmasa gökyüzü vardı her yere hükmeden mavi bazen bulutlar gelince gidiyordu ama her zaman geri geliyordu. Asla tek ve yanlız olmazdım, benim en azından mavim vardı.

Babamın en sevdiği renk, annemin gözlerinin mavinin en sevdiği tonu olduğu için ona aşık olan adam belki benide gözlerim için seven olur. Babam bu renke karşı sevgisi benide maviye bağlanmamı sağlamıştı. Babam nerde ve hangi maviyle bilmiyorum ama yinede bu renkle birlikte

Kulaklıklarımdan en sevdim müzik bitince fark ettim ağladımı tekrar başlatım müziği ve sesiz bir şekilde oturmaya devam ettim.

Küçük bir rüzgar esti değişik bir koku geldi deniz kokusunun yanında. Biraz sonra Kulaklıklarımdan biri çekildi ve bir esinti daha. Yeni çekilmiş kahve kesinlikle bunun kokusu eskiden bu kokuya bayılırdım ama küçük bir sorun bunu sevmemin nedeni babamdı hergün erken kalkar ve özenle kahve yapardı ama şimdi o kokuyu almayalı yıllar olmuştu.

Yanıma oturana baktım ve bir mavi daha ama bu gece mavisiydi bana sanki binlerce mavi camın arkasından bakan bir insan gibi düz bakıyordu o kadar düz ve hiçbir şeyi belli etmeyecek şekilde.

Kulaklığı kulağına taktı ve önüne dönmeden göz yaşlarım sildi, yüzünü denize döndü.

"Sende mi deniz için geldin?"

"Ha?"

O kadar öküzce bir cevap vermiştim ki onun dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı ama sanki bir şey olmuş gibi yine eski haline döndü.

"Sendemi deniz için geldin?"

Biraz düşündüm sanki fazla düşünmüşüm gibi bir ses beynimden yankılandı

Hadisene fazla düşünmedin mi?

"Hayır mavi için geldim "

Galiba sıra ona gelmişti .

"Ha?"

"Mavi için, asla beni yanlız bırakmayan mavi için... Sanki her hücreme işlenmiş gibi hissettiğim mavi için."

Benim dediklerimi düşünür gibi bir hali vardı. O da baktı denize sessizce müzik ve dalga sesleri. Kim olduğu umrumda dahi değildi o da pek umursamıyordu zaten.

Biraz oturduk sonra ayağa kalktı. Bana baktı ve cebinden mavi bir bileklik çıkartı ve bileğime taktı.

"Ben teşekkür etmem ama bunu teşekkür amaçlı kabul et yanında oturup denizi izlememe izin verdiğin için buna ihtiyacım vardı görüşürüz mavi saç."

Arkasından öylece baktım ilginç bir çocuk. Verdiği bilekliğe baktım.
Mavi bir zincir ve kenarlarında bulutlar, güneşler ve yıldızlar vardı. Ufak ve zarif bir şeydi neden bana verdi acaba değerli bir şeye benziyordu.

Sesiz bir şekilde kalktım yeni bir mavi renkle tanışmış oldum. O çocuğun gözleri... Hayat yeni bir mavi keşfetmemi sağlamıştı.

Yalnızlığımın  , içindeki mavi renge hitaben yazılmıştır.

Okuyanlara şimdiden teşekkür ederim

Mavinin Soluğu#RekayaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin