Not1:Riya Kokan Damlalar

1K 31 4
                                    

Riya...En nefret ettiklerimden bir tanesi.Yapmadıklarımı söylemem,tavsiye etmem takdir toplamak için.Aslında riya yaşamın her anında ve her alanında çok itici.Lakin en iticisi kaleme bulaşanıdır bence.Bence dedim de kimim ki ben?Yazar desen değil,şair desen hiç değil.Belki yazma yolunda olabilir o kadar.Ve ben de en usta yazarlardan en acemilerine herkesin eleştirdiği ama onsuz yapamadığı riyalı kalemlere karşıyımdır.O kalemler ki içi mürekkep doludur,riya kokan...Dokunduğu kağıdı üzen ve farkında olan,o riyayı hisseden okuyucuyu uzaklara iten,kör gözleri de kendisine çeken o kalemler.Farkında olmak için satıları okuyun ve de daha sonra satırların sahibine bakın.Eğer günlük hayatında,yazdığı şeyleri gündemine hiç almıyor sadece yazısının bahsi geçince konuşyorsa,anlayın ki o kalemin sahibi riyakardır,farkındaymış gibi davranandır. En itici riya kalemdekidir demiştim değil mi?Evet öyledir.Çünkü kalem bir hizmetkardır,henüz çatlamamış fikir tohumlarına su götüren.Ve ayrıca yazarın da ab-ı hayatıdır ki bir yazar yani gerçek bir yazar yaşamak için yazandır,yazmasa delirecektir çünkü ve kalemiyle ağırlanır o,daha doğrusu kalemin somutlaştırdığı fikirleriyle.Peki ya kalem yalana hizmet ediyorsa?Ya kaleme emreden hükümdar,yazar,yazdığını bir alkış fazla almak için değiştiriyorsa?Eğip büküyorsa kalemini bazı kafaların yukarıdan aşağıya sallanışını görmek için?Ne olur o zaman?O şanlı hizmetkar bir eğilir,iki eğilir sonrasında da kırılır.O riyalı mürekkep akar içinden, ve sonra tüm kafalar anlar ki kaleme emreden hükümdar alkış sever,iş sevmez.Yazdığına göre yaşamayı sevmez.En nihayetinde acı tablo çıkar karşıya;Tatbik edilmeyen malumat yığını ve gövde gösterisi.Alkışlar,alkışlar,alkışlar...İmza günleri,tebrikler belki.Kalem üzülür o zaman değil mi ya?Kağıtlar boynu bükük kalır,bir şey diyemez ki taşımak zorundadır riyalı satırları.Sonuç da sıfır olur hem.Birbirini onaylayan ve gururunu okşayan bedenler,hiçbir şey yapmadan etrafı izleyen ikişer pencere;gözler.Demem o ki;yazdığın gibi yaşamıyorsan,hiç emretme kaleme,üzme kağıtları,hazin manzaralar gelmesin önümüze!Unutma,tatbik edilmeyen yani uygulanmayan,özümsenmeyen bilgi,malumat(bilgi) yığınından başka bir şey değildir ve durum öyle bir hal alır ki sonunda samanı diploması,yükü de alkış ve takdir için öğrenilen ve yazılanlar olan bir eşek oluverirsin!

Müslüman Bir Gencin NotlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin