Arkama döndüm bir de baktım ki bana seslenen kişi Canmış .
-Ne var ? , dedim
-Gezinin ilk günü seni görmeden uyumak istemedim , dedi.
-Tamam gördün şimdi gidebilirsin sakın peşimden gelme , dedim .
Ve otele doğru koşmaya devam ettim.
Otele geldim , asansöre bindim . Ve baktım yine Burak . Bu oyundan sıkılmıştım . Ve Burağın gözlerinin içine bakarak :-Neyin peşindesin sen ?
-Ben senin kalbinin peşindeyim. Daha seni ilk gördüğüm günden beri aklımdan çıkmıyorsun . Sevgili olalım bana şans ver .
-Ben ... Ben de seni ilk gördüğümden beri düşünüyorum . Ama her şey çok hızlı değil mi?
-Olsun. Sonuçta birbiri için atan iki kalp var . Sevgilim olur musun ?
- ..............
-Evet de evet de mutlu olalım .
İçimden geçenleri dile getirmek istedim veee :
-EVETT !!!
Bunu duyunca bana öyle sıkı sarıldı ki neye uğradığımı şaşırdım . Ama çok huzurlu ve mutluydum .. Sonra gözlerimin içine baktı ve hadi odana çık uyu mutluluğum dedi . Benimde gerçekten uykum gelmişti iyi geceler sevgilim dedim ve asansördeki tuşa tıkladım benim tıklamamla birlikte herşey alt üst oldu ışıklar kapandı ve asansör durdu ... İkimizde neye uğradığımızı şaşırdık . Asansör sallanıyordu ve içerisi çok karanlıktı.
Acaba asansör mü bozulmuştu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Renkli Tonu
RandomRengarenk , çılgın ama biraz hüzünlü bir hikayeye ne dersin ?