Evet , üstümü giydim ve otelin lobisine gittim . Lobiye gittiğim an her taraf kapkaranlıktı ne olduğunu anlamadım açıkçası korkmuştum tam cebimden telefonu çıkarıp , telefonun fenerini açacaktım ki biri gelip arkadan gözlerimi kapattı .
Çok korktum ve çığlık attım . Ben çığlık atınca ışıklar açıldı . Arkamı döndüm ve arkamdakinin Burak olduğunu gördüm. Koskoca otelin lobisinde sadece biz vardık . Ben korkumu hala üzerimden atamamıştım. Ona diğerlerinin nerede olduğunu sordum sahildeler dedi ve elimden tutup hadi benimle gel dedi . Bende elinden tutup onunla sahile gittim .
---------------------------------------------------------
Sahile gittiğimde herkesin elinde dilek feneri vardı. Bize de birer tane verdiler ve Burak yanıma gelip , bağıra bağıra :
-Bir tek dileğim var MUTLU OLALIM yeter . ☺☺☺☺
Bunu duyduktan sonra ne diyeceğimi bilemedim ve koşa koşa ordan uzaklaştım . İçim içime sığmıyordu. Arkadan biri seslendi :
Hazal !!!
Bu ses tanıdıktı ama Burak değildi . Bu kim olabilirdi ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Renkli Tonu
De TodoRengarenk , çılgın ama biraz hüzünlü bir hikayeye ne dersin ?