İstila

135 9 3
                                    

      Zombi sürüsü gittikçe büyüyordu. Önlerine gelen her şeye saldırıyor, virüs bulaştırıyorlardı. İnsanlar kaçmaya çalışsa bile kaçamayıp zombiye dönüşüyorlardı. Böyle giderse tüm dünya zombiye dönüşecek ve yok olacaktı. Birilerinin bunu durdurması gerekiyordu. Hayatta kalmayı başaran birileri. Zombilerden kaçabilen ve onları yok etmeyi bilen birileri. Bunun imkanı yoktu. Herkes, herşey göz açıp kapayıncaya kadar yok oluyordu, zombiye dönüşüyordu. 

       Sürü Cricoline kasabasına çoktan girmiş ve birçok insanı zombiye dönüştürmüştü bile. Her yer katliam alanı gibiydi. Hayatta kalan insan sayısı yoktu, onlardan kaçmayı başarabilen. Sürü kasabanın içine kadar herkesi zombiye dönüştürerek ilerlemeyi başarmıştı. Hayatta kalmayı başarabilecek birileri var mıydı? Bu istilaya bir son verebilecek panzehir bulunabilecek miydi? Ve bunlardan daha önemlisi Dünya yok olup gidecek miydi? 

       Herkes kaçıyordu. Etraf katliam alanı olmuştu. Her yerde zombi vardı. Virüs her yerdeydi. Kaçabilen tek kişi bile yoktu. 

       ''Baba!'' diye bağırsa da artık çok geçti. Babası ısırılmıştı. Zombiye dönüşmüştü. Şimdi babasından kaçmak zorundaydı. Ona saldırabilirdi. Zombiye dönüştürebilirdi. Ashly annesini de kaybetmek istemiyordu. Onu da kaybederse ne yapacaktı? Tek başına ne yapabilirdi? Bu sürüye tek başına karşı koyması gibi bir ihtimal yoktu. Şimdi yapabileceği tek şey annesini de kaybetmemek için zombilerle birlikte savaşmaktı. 

        Hemen eve gidip Emma'yı aradı. O da zombiye dönüşmüş olabilirdi. Telefon çalıyordu ama açılmıyordu. Annesine ne olduğunu görmek ve onu içeri çağırmak için pencereyi açtı ve telefonda öyle konuşmaya çalıştı. Ama telefon açılmıyordu. Ya Emma da zombiye dönüştüyse? İçinden dualar ederek telefonun açılmasını bekledi. Bir süre çaldıktan sonra Telefon açıldı ve boğuk bir ses ''Ashly çok kötüyüm.'' dedi. Evet, bu Emma'ydı. ''Emma N'oldu? Virüs sana da mı bulaştı? Emma lütfen sakin ol!'' diye sordu bağırarak Ashly. ''Annem ve babam.... Zombi oldular.''diye cevap verdi Emma ağlayarak. ''Emma sakin ol şimdi neredesin? Evdeysen bütün pencereleri kapat ve kapıları kilitle. Üzerini değiştir ve banyoya gir. Eğer virüs üzerinde varsa yıkayarak çıkartabilirsin. Kıyafetlerini de çöpe at ve yenilerini giy. Valizini hazırla ve beni bekle tamam mı? Şimdi eve git.'' ''Zaten evdeyim. Dediklerini yapacağım ama sakinleşemem Ashly. Çünkü ailem...'' diye cevap verdi ağlayarak Emma. Ashly telefonda bir süre Emma'nın ağlayış sesini dinledikten sonra hemen telefonu kapattı ve pencereden annesine seslendi. ''Anne! eve geri dön!!!!'' diye bağırdı ama annesinin arkasından gelen zombi üzerine atladı. Ve onu bacağından ısırdı. Annesi yere düşüp zombiye dönüştü. Ashly o anı görünce kendinden geçti. Gözlerinden yavaş yavaş yaşlar akmaya başladı. Boğazı düğümlendi. Konuşamıyordu. Başı dönmeye başlamıştı ve zor zor pencereyi kapattı, perdeyi çekti. Emma ve Ashly artık yalnızdı. Tek başlarınaydı. Hemen Emma'ya dediklerini aklına getirdi ve bütün kapıları kilitledi. Ama boğazındaki düğüm gittikçe büyüyordu. Elleri titriyor ve çığlık atmaya çalışıyordu. Çığlık atarsa kendine gelebilirdi ama olmuyordu. Boğazındaki düğüm bağırmasını engelliyordu. Koşarak odasına gitti ve dolabından bir büyük valiz çıkardı. İçine bütün kıyafetlerini ve ayakkabılarını doldurdu. Küçük bir valiz çıkartıp içine de albümleri, ailesiyle çekindiği fotoğrafları doldurdu. Ardından da kıyafetlerini çıkartıp camdan dışarı fırlattı. O kadar sinirliydi ki hızla banyoya girip soğuk suyu açtı. Şampuanla saçını 2 defa vücudunu da sabunla 3 defa yıkadı. Bunu çok hızlı yapmıştı. O kadar sinirliydi ki ne yaptığının farkına bile varamıyordu. 'Zombileri yok edeceğim!' diye düşündü ve banyodan çıktı. Hemen üzerine iç çamaşırlarını sonra da bir şort, bir de sıfırkol geçirdi. Spor ayakkabılarını giydi ve üzerine bir deri ceket aldı. Valizlerini de alıp kapının önüne koydu. Banyoya yeniden girip saçlarını kuruttu. Sarı saçları hızla kurumaya başlamıştı. Saçlarını kuruttuktan sonra diş fırçasını ve macununu da alıp kapının önüne geçti. Valizlerin birinin içine hızlıca soktu ve ağzını kapattı. Kafasına bir şapka geçirip kapıyı açtı. Etrafına iyice bakmalıydı. Telefondan Emma'ya mesaj olarak 'Emma sizin eve geliyorum. Hazırlan.' yazıp gönderdi. Yerdeki valizlerini kaldırıp kapıdan yavaş yavaş çıkmaya başladı. Ya yolda giderken zombiye dönüşürse? Emma'ya ne olacaktı o zaman? Böyle sorularla moralini bozmak istemiyordu. Adımlarını hızlandırdı. Her taraf zombiyle doluydu. Üzerine doğru yürüyenler bile vardı. Hızlı hızlı yürümeye devam etti. Üzerine bir zombi yürümeye başladı. Ona saldıracak gibi duruyordu. Ashly o kadar korkuyordu ki korkudan hareket edemez hale gelmişti. Birden elindeki valizlerini bırakıp zombiye karşı koymak için hazırlandı. Bir zombi nasıl öldürülebilirdi? Onlar zaten yaşayan bir ölü değil miydi? Ne yapacağını bilemiyordu. Zombiler etrafta geziyor herkese saldırıyordu ve şu an onun üzerine gelen bir zombi vardı. O da zombi olacaktı. Artık sonu gelmişti. Bu zombiden kurtulabilirse saklanarak gidecekti. Kararını vermişti. Elinin altında bir ağaç dalı olduğunu fark etti ve onu eline alıp silah gibi kullanmaya karar verdi. Zombi üzerine atladı ve Ashly onu yere düşürmek için kenara hızlı bir hamle ile kaçtı. Zombi yere düşmüştü. Artık aklına koyduğu şeyi yapma vakti gelmişti. Elindeki çubuğu zombinin kafasına soktu. Evet, başarmıştı. Zombi artık hareket etmiyordu. Onları öldürmenin yolunu bulmuştu. Eline bir tane daha dal aldı ve valizlerini kaldırıp saklanarak ilerlemeye başladı. 

           Emma'ların evine gelmişti. Kapıyı çaldı ve kapı açılınca hemen içeri atladı. Emma da kendini toparlamayı başarmış, valizlerini hazırlayıp duşa girmişti. Artık ikisi de bir zombi savaşçısı olmak için hazırdı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZOMBİ İSTİLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin