**

11 1 0
                                    


"Ben sadece nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum, Zayn" diye başladı söze. Bu gün yorgundu farklı bir şekilde yorgun. Nedensizcesine. Konuşmak, bir yerlere gitmek, ya da Vampir Günlüklerini bile izlemek istemiyordu. Oysa Zayn'dan sonra en büyük tutkusuydu. Klaus ve Caroline ona hep Zayn ve kendisini hatırlatırdı. Tek fark bu hikayede Klaus Selena, Caroline ise Zayn'di. Zayn onu seviyordu ama korkuları yüzünden asla itiraf etmezdi. 

"Boğuluyorum, Zayn. En kötüsü de ne biliyormusun? Beni kurtaracak tek kişi şu anda toprağın altında. Ve ben yalnızım. Tamamen." 

Ağlamaktan pek de hoşlanmazdı. Zaten ağlayınca da çirkin olduğunu düşünürdü. Oysa Zayn onu her haliyle severdi. Sadece kız bilmiyordu bunu. Ne çok şeyden habersiz sevmişdi Zayn'i. 

Bileğini takıldı gözleri. Dövmesine. Gülümsedi. Hüzünlü ve ruhsuz bir gülümseme... Zaten Zayn gittikden sonra bütün gülüşleri böyleydi ya...

 Zaten Zayn gittikden sonra bütün gülüşleri böyleydi ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bana yaptığın ilk dövme...Tanrım, ne kadar zor olmuşdu seni ikna etmek. Kendin dövme kataloğu gibiydin, ama bana bir dövme yapman için aylarca yalvarmışdım. Hoş, zaten kalbimin üzerinde adın bir dövme misali kazılı. Ama bu da güzel, Zaynie. Her baktığımda seni hatırlıyorum.Ve yüzümde bir gülümseme oluşuyor."

Başını kaldırdı ve etrafına baktı. 

Boşluk...

Etrafda sadece lanet mezarlar ve sessizlik vardı.

Daha ne kadar dayanabilirdi ki? Nereye kadar sürecekti bu? Kendisi bile bilmiyordu.

"Biliyormusun? Bazen yolda yürüdüğümde falan, seninle ilgili ve parmakla sayılabilecek kadar olan komik hatıralar geliyor gözümün önüne. Aptalca gülümsüyorum. Sonra insanların içinde olduğunu hatırlıyorum ve kimsenin beni görmediğine dair kendimi teselli ederek yeremeye devam ediyorum" 

Yeniden gülümsedi. En çok gülümsediği yer buraydı. Zayn onu hep gülümsetmişdi zaten. Ağlarken bile gülümsemişdi Zayn için.

"Vampir günlükleri yarım kaldı, sevgilim. Sen gittin ve onları izlemeyi bende bıraktın. Nasıl da severdik oysa. Ah, internetde görmüşdüm. Sanırım Klaroline da yarım kaldı. Bizim gibi değilmi? 

Biliyormusun Zayn? Yemin ederim bitseydi bu kadar acıtmazdı. Ama yarım kaldı ve bu daha da fazla acıtıyor. Sanki, her gece kalbimi yerinden söküyorlar ve ben...Ben sensizliğe nasıl dayanacağım? Nasıl yaşayacağım, Zayn? Bir fikrin varmı? Benim yok. Lanet olsun ki, ben sensiz nasıl yaşandığını unuttum."

Ayağa kalkmaya çalışdı. Olmadı. Yeniden denedi ardından. Bu defa başardı ve kalktı. Derin bir nefes aldı.

"Gidiyorum, sevgilim. Yarın geleceğimden emin değilim. Çünkü çocuklar bizde olacaklar. Sende olsaydın ya, eski günlerdeki gibi. Beraber olurduk. Sen beni terslesende olurdu. Yemin ederim razıyım, Zayn. Yeterki dön. Ama imkansız değilmi? Ben hep imkansızı istedim zaten. Sende imkansızdın, beni sevmen de. Şimdi dönmen de imkansız.

Hoşcakal, Sevgilim. Seni Seviyorum."

Sonunda enkaza dönmüş kalbini aldı ve gitti kız. Sevdiği adamı orda bırakarak. Güzel gözlü sevgilisini orda bırakarak gitti.... 

Last /MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin