Artık yalnızım. Yapa yanlız....
Sanki herkes üstüme üstüme geliyordu. Yemek yemiyor her gün göl kenarına gidiyor, orada kağıt'a Ece ile anılarımızı yazıyor sonra onlarla gemiler yapıp yüzdürüyordum ve sonrada onların batışlarını izliyordum. Bazen kendimi çok yalnız hissediyor kendime engel olamayıp ağlıyordum. 9 yaşıma bastım. Artık kendime bir arkadaş istiyorum. Ne de olsa büyümüş tüm. Yanlızlıktan bıktım. Arkadaş edinmeye çalışıyorum. Fakat kimse bir adım atmıyor. Bahçenin bir köşesine geçtim. Kimileri futbol oynuyor kimileri basketbol kimiyse sohbet ediyor. Bir iki kişide benim gibi bir köşede oturuyor. Etrafı izlerken bir an durakladım. Gördüğüme inanamıyorum. Hayal mi görüyorum yoksa istediğim şey mi oluyor?
Evet evet bu gördüklerim doğru.
Bu ECE!! Koşarak Ece nin yanına gittim. Ece aynıydı hiç değişmemişti. Ece ye sımsıkı sarıldım. Uzun süre sohbet ettik. Ece pek konuşmadı. Ece gittiği yerde çok mutlu olduğunu söyledi ama buna pek inanamadım. Ama buna duyduğum zaman yinede mutlu oldum. Ece nin gitme vakti geldi. Daha yeni konuşmaya başlamıştı. Bu beni üzmüştü. Ece giderken bir mektup uzattı ve bunu büyüyünce okumamı istedi. Mektubu büyüyünce okuyacaktım. Ece giderken kulağıma - bu mektubu yetimhaneden ayrıldığın da okumanı istiyorum. Bana söz verirmisin?
Ece ağlamaya başladı.
- evet sana söz veriyorum. Neden ağlıyorsun?
- bunu öğrenmem için büyümen gerek. - neden? - çünkü bunun cevabı elinde tuttuğun mektupta saklı....
Ece nin evine tekrar gitmesiyle kar yağmaya başladı. Kar çok şiddetli yağıyordu....Acaba Ece nin benden sakladığı şey neydi? Neden ağlamıştı? Ece nin bu kadar üzüldüğü şey neydi?
Herşeyin cevabını elimde tutuyordum... Mektubu açmalımıydım? Yoksa sözümde durup mektubu açmayacak mıydım?
Evet
Sanırım
Mektubu
Açmamalıyım!!!* * * * * *