BUSE YUZUNDEN

157 4 0
                                    

(Multi Gamze )

Duyduğum cevap karşısında donakaldım. Böyle bişey nasıl olabilirdi. Gamzeyle Rüzgar birbirine deli gibi aşıklardı. Gamze 'ye dönüp " Ne oldu kızım nasıl oldu anlat çabuk "soruları peşpeşe soruyodum. Ben bile kendime şaşırdım. Sonunda tam cevap verecekti. Yine ağlamaya başlayadı."Of be kızım alt tarafı bişey anlatacan " diye bağırdım . Herkes bana bakıyodu. Ay yine rezil oldum . Ama belli etmedim .
"La anlatsana " dedim. "İnşallah
çıkmaz pazartesi anlatırsın "

Anlatmaya başladı. " Buse varya o mal yüzünden oldu herşey ..."

Tam ayağa kalktım ki Gamze ağlamaya başladı. Of yine başlıyoruz. "Ben Rüzgarla konuşmaya gidiyorum sen anlatmıycan detayları "

"Eylül lütfen gitme!"dedi . Neyse ya hiçbir şey arkadaşımın üzülmesinden önemli değil...
...
Yaşasin okul bitti ama Gamze'nin ağlaması bitmedi.

Gamzeyle bizim eve gidiyoduk . Orda anlatirdi ne olup bittiğini.
Yol bir türlü bitmiyordu. Müzik açmaya karar verdim ... En sevdigim şarkı sen sevda mısın çıktı. Ama şarkının başlamasıyla Gamze 'de ağlamaya başladı.

"Of be kizim bu kadar üzülcek ne var anlamadim ki "dedim bi an ağzimdan çikti. Ne boşbağazim ya kendi kendime sinirlendim . Tamam saçlamadım . Neyse " Tamam bu bir şakaydı" dedim.

Kafasını cama yasladı . Gözlerini bir an kapattı. "Gamze" diye cirlamiş bulunuyorum."Efendim ölmedim merak etme " diye bi saçma cevap verdi. Bu da ne demek acaba. Neyse düşüncelerimden sıyrıldım.

Ve de sonunda eve geldik. Eve girer girmez hemen mutfağa gitti "Oda diğer tarafta "diye kirkirdadim. " Biliyorum."
" O zaman mutfakta ne işin var"
"Çikolata alcam". Eyvah kizin devreler iyice yanmış. Peçeteleride aldi eline ve benim odaya çıktık beraber.
Okul kiyafetlerini çıkardıktan sonra ikimizde pijamalarla yatağa oturduk. Eyvah ikinci evreye girdi . Yine ve yine ağlamaya başladı." Üçüncü evreye yaklaştı eline çikolatayı da aldi . Ve sonunda üçüncü evreye girmiş bulunuyo. " Kizim sen hasta misin? " diye saçma bi soru sordum. Cevabı çok geçmeden ağzi tika basa çikolatayla dolu olmasina rağmen " Hasta değilim sadece sevdiğim çocukla ayrıldım " dedi. Ben kalakaldim ve devam etti . " "Sevdigim çocukla ayrildiktan böle şeyler yapmak hastaliksa evet hastayim " dedi.
Bu hiç beklemiyodum. Tekrar ağlamaya başladı. Ya tamam artık ağlama diye içimden geçirdim." Artik hadi uyuyalim "dedim . Malum yarın okul var.

"Göbeği on santimetre önden giden tarih hocasının dersi var"
Bu söylediğim şey karşında gülümsedi. Neyse tam uykuya dalacaktimki mesaj sesi içimden o mesajı atana sövmeye başlamiştimki kimdin geldiğini öğrendigim zaman sustum tabi iç sesimi de susturdum. Doruktan mesaj geldigi icin hemen okudum." SENI SEVIYORUM " demiş tekrar o benim kardeşimdi . Tabi ben ona o gözle bakmamiştim. Ben de hemen dururmuyum cevap attim. " Ama ben seni sevmiyorum Doruk "diye biliyorum kalbi cok kötü kırılacak ama olsun daha sonra beni biriyle görmesinden daha iyi. Mesaj sesi Doruk "Ama"
Bende hemen ""Amasi ne Doruk sen benim kardeşimsin " vede yolladim. Ve tekrar uyumaya çaliştim vede sonunda bu koyunlar işe yaradi koyunlar ziplamaya başladi ve ya of bi tanesi çiti geçemedi. Arkasından da mesaj sesi "Yarin lutfen oturup konuşalım " demiş ama bende bu sefer cevap atmadım. Evet aslında yarin konuşabilirdik ama cevap göndermemeye karar verdim ...

Artık kendimi uykuya vermek istiyorum.

Kapı tıklıyo neyse ya çalar çalar gider diye geçirdim içimden.
Ya bu akşam bi uyayamadım. Karşımdaki kişiyi görmemle şok oldum.

Doruk...
"Senin burda ne işin var "
Cevap yok. "Ya senin burda ne işin var dedim anlamıyo musun?" Tekrar cevap yok. Ama ağzından sadece "seni seviyorum" kelimeleri çıktı ben ağlayarak cevap verdim "Ama ben seni sevmiyorum sen benim kardeşimsin" cevap vermesini bekliyodum ve sonunda " Hayır" diye bağırdı.

Ve bi an sıçradım kabusmuş ama çok gerçekçiydi.
Sadece kabusta gerçek olan Doruk'un beni gerçekten sevmesi...
Mutfağa doğru yürümeye başladim. Ya bu duvarı buraya kim koydu. Benim kafa gitti.
Mutfağa doğru yürümeye tekrar koyuldum. Kafam bi darbeye daha dayanamaz.

Sonunda bir bardak su içebildim. Şimdi bide geri dönmesi var. Odaya vardım sonunda. Uykum iyice bastırmıştı. Ve uykuya kendime teslim ettim...

Ve sabahın ilk ışıkları...
Yorgana iyice sarıldım hiç ayrılmak istemiyodum yataktan. " Gamze " ben Gamzeyi unuttum.
Gamze hala uyuyodu. Anlaşılan gece hiç uyumamış. Tam odadan çıkarken "Eylül " dedi. "Efendim Gamze" diye cevap verdim.
"Rüzgar " dedi ağlayarak. "Yapma Gamze beni de üzüyosun bugün konuşacam zaten Rüzgarla " dedim ."Tamam " dedi sadece. " Hadi kahvaltı yapalım " dedim. Biraz olsun toparlanmış gibi duruyodu. "Tamam sen git ben gelirim üstümü giyinicem" dedi. "Tamam ama çabuk ol kurt gibi açım " dedim. Ve odadan çıktım. Benim de odama çıkıp hazırlanmam gerekiyor ....

Ve sonunda hazırım acaba Gamze kahvaltıya inmişmiydi.
Ve sorumun cevabını almiş bulunuyorum. Pislik tıkınmaya başlamış beni beklememiş.
...

YAKIŞIKLI METEORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin