SÖYLE LÜTFEN

106 4 0
                                    

HATIRLATMA:

Ve Gamze geldi"Siz napıyosunuz burda"
★★★★★★★★★★★★★★★★

Gamze beni mi takip etmişti. Rüzgar bana bakıyor ben de ona ve sonra Rüzgar elimi tutmuştu ve hemen ellerimizi birbirinden uzaklaştırdık. Gamze hızla kütüphane den çıktı. Rüzgar da peşinden koştu. Ee ben direk gibi ne dikiliyosam arkalarından bende koştum. Gamze ve Rüzgar
haraletli bir şekilde konuşuyorlardı. En iyisi yanlarına gitmemek kendi problemlerini kendileri çözsün.

GAMZE'NİN AĞZINDAN:
Rüzgar bana o gördügüm şeyleri yanlış anladığımı falan söylüyordu.

Ama onu dinlemeyecektim. Biliyorum Eylül öyle bişey yapmaz eminimm. Ama Rüzgar 'ın bu hali hoşuma gitmişti biraz burnu sürtülsün ...
"Ya gördüm işte herşeyi bırakta gideyim." Rüzgar " Hayır gidemezsin " dedi bıkmış bir sesle. "Anlamıyor musun ?" dedi. " Neyi anlayacakmışım?" dedim meraklı bir şekilde.  İnşallah istediğim cevap gelir. Ve sonunda "Seni hala seviyorum ama ayrılmak zorundayım senden." dedi bir anda. "Seviyosan neden ayrılıyosun neden " derken gözumden bir yaş süzüldü. Böyle durumlarda huyumdur  o yaş akmazsa olmaz.
Ben ne diyorum ya şuan. "Bi soru sordum cevap versen ."  dedim sinirle ama bir tarafımda seni hala  seviyor diyerek uymakta olan kelebekler bale yapmaya başladı. Rüzgar " Bu sorunun cevabı çok zor" dedi.
Alt tarafı bir soru işte şonuçta YGS sınavına falan girmiyor puan falanda vermiycem anlamadım ne bu sitres...

" Söyle lütfen" dedim heyecanla tam  birşeyler söylemek için ağzını kıpırdatmıştıki sonra tekrar vazgeçti.
Rüzgar" Senden b...." aytildim diyecektiki kim gelbilir Doruk başka hangi densiz gelebilirki. " Doruk sen bi baksan biz sınıftamıyız diye " dedim alaycı bir tavırla. Doruk " Bakıyorum bu aralar çok komiksin  Maviş "
Ban Eylül ve Rüzgar dan başka kimse maviş dememişti. Rüzgar "Seninde gözunun uzeri mor olacak şimdi morcuk" dedi ay  Ruzgar benim icin mi sinirlendi. Kalbim oldugundan daha hızlı atıyordu. "Maviş az sonra burnunun kırılmasına sebep olabilir şimdiden uyarıyorum" dedim. Doruk "Muhabbetinize doyum olmuyo ben kaçar arkadaşlar" dedi ve defolup gitti.

Zil çalıyor...
İkimizde derse girmek istemiyorduk ve en sesiz olan yere yani kütüphaneye gitmeye karar verdik oturup konuşacaktık. Kütüphanede görevli dahi yoktu. Hemen  bir yere oturup konuşmaya başladık. Bir an gözüm  bir kitaba kaydı. Benin boy yetmediği için Rüzgara almasını rica ettim ve tabiki de aldı...

Kütüphane görevlisinin ağzından:

İyi içeride kimse kalmamış kapıyı kitleyip ben de çıkayım artık...
★★★★★★★★
Gamze'nin ağzından :
Rüzgara dönüp "Sende bi kapı kitleme sesi duydun mu?" dedim.
Rüzgar " Banada öule geldi" dedi ve bir an birbirimize bakıp
"Kapı" diye bağırdık. Ve koşmaya başladık. "Kapı açılmıyor" diye sitem ettim. Rüzgar" Kaldık mı başbaşa" dedi.

Eylül'ün ağzından :

Bu Gamze nerde derse de gelmedi. Hoca dersi anlatırken kapı tıkladı ve yeni biri daha aramıza kaltıldı. Katılan katılana anlamadım ki misfir gelen çocuk Bartu ' ya bakma gereği duydum ve kafamı çevirmemle gözgöze geldik. Hocanın bağırmasıyla irkildim "  Evet arkadaşlar aramıza yeni kaltılan bir arkadaş daha" dedi. Ve dersi anlatmaya devam etti. Acaba ismi neydi çocuğun merak ettim neyse tekrar Bartu 'ya baktım bu çocuk derste beni falan mı izliyor ne zaman baksam gözgöze geliyoruz...

YAKIŞIKLI METEORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin