GİZLİ SAKLI

AKIL HASTANESİ

Akıl hastanesi meselesini duyunca sinirlenen Azra Aslı'nın ardından kapıya koştu ama kilitliydi en son geçen hafta pazar günü odasından dışarı çıkabilmişti.Ama Azra'yı asıl endişendiren şey Malikânenin satılmasıydı eğer satılırsa Deccal uyanabilirdi zaten uzun zamandır kurban vermiyordu her gec Azra'nın rüyasına bü yüzden giriyordu. Tırnaklarını yiyerek odanın içinde dolanırken kapı açıldı Aslı

-Bugün buradaki son günün odandan çıkmana izin veriyorum sadece evin içinde dolan ve sakın pencerelere
yaklaşma komşular görmesin

Azra cevap vermeden Aslı'nın omzuna çarpıp odadan çıktı hemen mutfağa gidip kendine bir şeyler hazırladı.Eline sandviçini alıp oturma odasına gecti.İçindeki korku hala geçmemişti bir gözü çıkış kapısına bakıyordu sandviçini bitirip etrafı kola çan etti yavaş bir şekilde kapıya gitti elini kapı koluna koyup hızlıca çevirip dışarı çıktı evin büyük kapısına doğru koşarken başı döndü etrafı bulanık görmeye başlayınca durdu.Kolundan gelen sızıya baktı bu bir oktu çıkarıp arkasına döndü evin kapısının önünde duran iki adet beyaz kıyafetli adam vardı zamanı gelmişti.

Uyandığında kendini ellerinden bağlı sandalyeye bağlanmış bir şekilde buldu.biraz daha gözü açıldığında karşısında bir masa ve arkasında bir adamın oturduğunu gördü masanın üzerinde Okan yazıyordu muhtemelen karşısında oturan adamın adıydı:

-Aslı hanım merhaba ben sizin bu hastanedeki yeni psikoloğunuzum

Kafasını çevirip etrafa bakındıktan sonra:

-Benim burda olmaya ihtiyacım yok bırak beni

-Bu benim le ilgili değil Azra hanım bana neden burada olduğunuz anlatın en başından

-Benim adım Azra 10 yaşımdayken yetimhaneden alındım benimle birlikte kardeşim Aslı'da alındı aynı ailedeydik manevi anne ve babamızın çocukları olmadığı için evlatlık aldılar 18 yaşıma geldiğimde babam bana çok büyük bir sorumluluk verdi (biraz bekleyip) bakın Okan bey burda konuşulanlar dışarı çıkmamali söz verin

-Söz veriyorum sadece sen ve ben

-babam beni alıp evin eve geldiğim günden beri girememizin yasak olduğu çiftçi kulübesine götürdü kulübeye ilk defa girmiştim düşündüğümden daha garip bir yerdi orta boylarda dikdörtgen üzerinde anlamını bilmediğim şeyler yazıyordu.kapının yanında duran sandalyeye beni oturtup beklememi söyledi.2-3 dakika sonra geri geldi bir silah ve bir bebek vardı bebeği dikdortgen seklindeki taşın önüne koydu gözlerimin içine bakarak silahı belinden çıkarıp bebeği vurdu.Ben sandalyede pısmış duruyordum babam yanıma yaklasip "sana sesleniyorum Deccal benden sonraki elçi budur bunun kurbanlarını kabul et o ben öldükten sonra bu evin sahibi ve aini tamamlayacak kişi o" dedi