Sahnedeki Poyraz

53 4 0
                                    

Merhabalar!!! Yeniden karşınızdayım. Öncelikle şunu belirteyim. Bölümlerde olaylar çok hızlı ilerledi. Artık yavaşlatıcam. Umarım sıkılmazsınız. Yorum yaparak bana bildirin lütfen.Ne kadar yazarım böyle bilmiyorum. Çünkü ben o kadar uğraşıp yazıyorum ama okuma sayısı düşük açıkçası hiç yazasım gelmiyor. Neyse bu bölümde inşallah yükselir. İyi okumalar. Sizi seviyorum...(Medyada  Yusuf var  :)

O olaydan sonra Poyraz'la karşılaşmamıştım. Aynı sınıftaydık fakat okula da gelmiyordu. Ben ne düşünmem ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. İç sesim onun o an ateşli olduğunu ve zaten çocuğun kendinde olmadığını söyledi. Bence de öyleydi. Cansu'nun sesi ile dünyaya dönmüştüm. "Kızım şu gelen senin tarif ettiğin Poyraz'a çok benziyor lan."
Bu söz üzerine Cansu'nun gözlerini takip ederek onun baktığı yere baktım. Gerçekten de oydu. Benle göz göze geldiğinde tuhaf bi surat haline büründü. Anlam verememiştim. Sanki zorla gülmeye çalışıyor gibiydi. Yanına gittim. Bir şey olmamış gibi davranıcaktım. "Selam Poyraz.Neden okula gelmiyordun,mahallede de göremedim." "Selam Asmin. Şeyy ben bir kaç gün hastaydım o yüzden gelemedim okula. Neyse bunları boşver de beni kantine götürsene kurt gibi açım. Sabah kahvaltı yapamadım." Bu sözünün üzerine güldüm ve kantine götürdüm.

   Karşımda oturmuş Kaşarlı tost yiyordu. Ben de gizli gizli artık nasıl gizli olur bilemem ama resmen çocuktan gözümü ayırmıyordum. "Eee naptın bakalım ben yokken.Biraz konuş ya sıkıldım.""Imm sen yokken gayet güzel ve rahattı deyip sırttım. İç sesim ise ne yalan ama kendini aştın Asmin diye karşılık verdi. Evet doğru söylüyordu iç sesim. Zil çaldığında sınıfa doğru ilerledik. Koridordaki kızların dönüp bize bakmasına sinir olmuştum. Hayır yani ne var ki . E doğru tabi benim bizim Arda ve Yusuf dışında bir erkekle okulda gezdiğim hiç görülmemiştir. Zaten onlar da kardeşim gibiydi. Sınıfa girip cam kenarındaki sırama geçtim. Poyraz da benim yanımdaki sıraya oturmuştu. İlk ders demokrasiydi boş sayılırdı. Kulaklıklarımı takıp kafamı sıraya koydum. Watpadd den kitap açıp okumaya başladım. Dün yeni bir kitap indirmiştim. Adı Veliaht tı. Çok güzeldi yaa. Akıcıydı. Kahraman Meriç'i seviyordum. Bu bölümde Meriç kaza yapmıştı. Eh benim de gözlerim dolmaya başlamıştı ki kafama koca bir kağıt top gelmişti. Atan kişiye baktığımda Poyraz'dı. Kulağımdan kulaklıklarımı çıkarıp Poyraz'a baktım. "Kitaba baya daldın be güzellik" Oha ya bak çocuğum ben böyle şeylere alışık değilim. Ne güzelliği ya daha önce kimse bana güzellik dememişti ve öyle bir tını ile söylemişti ki. Ay çok tatlıı. "Ah. Evet sevdiğim karakter kaza yaptı " dedim dudağımı büzerek. "Merak etme baş kahraman öyle hemen ölmez bişi olmaz "dedi sırıtarak. Ben de gülümsedim. Yanıma çağırdım. Kulaklığın diğer ucunu da ona taktım." Beni konuşturma da şarkıyı dinle" dedim ve güldüm. Güldüğüme bakmayın heyecanlanmıştım. O anda da Cem Adrian-Ben seni çok sevdim çalmaya başlamıştı. Bu şarkıyı seviyordum."Cem Adrian mı dinliyorsun?"dedi merakla."Yani arada bir dinlerim. O andaki psikolojime bağlıdır dinlediğim şarkılar. Yani her tarz dinlerim." "Anladım."  Dedi. Bu sırada arkamda oturan Arda'nın gülme sesleri kulağıma geldi. Arkamı döndüğümde " ooooo kanki işi pişirmişiz  "  dedi. Bir yandan da işaret parmaklarını birbirine sürttü. Kaşlarımı çattım ve "susmazsan  birazdan  seni  de tavaya  koyup  pişireceğim "dedim kısık bir sesle . Bu sözümün üzerine hemen ağzını kapattı . Ben de önüme doğru  döndüm. Acaba Poyraz duymuş muydu. Off aptal Arda yaa. Poyraz'a baktığımda bana baktığını ve gülümsediğini gördüm. Şu an yanımda oturduğu için oldukça yakındık zaten bir de gülümsüyordu yaa iç sesim ayyy yerim derken onu susturdum ve çalan zil ile beraber ayağa kalktım. Cansu'nun yanına gittim. "Kanka bugün çıkışta cafeye gidelim mi biraz takılırız" dedim."Olur ya ne zamandır dışarı çıkmıyoruz zaten bizimkilere söyleyelim onlar da gelsin" dedi. Bizimkiler dediği Arda ve Yusuf 'tu ."Kanka Poyraz'ı da mı çağırsak ?" Aslında güzel fikirdi Cansu'ya olum süper fikir bakışımı attım ve  gidip Arda ve Yusuf'a haber vermesini söyledim. Ben de Poyraz'ın yanına gittim. "Çıkışta Cansu, Arda, Ben,Yusuf cafeye gidicez sen de gelir misin?" Bana baktı bir  şeyler düşünüyormuş gibiydi. "Aslında bir işim var ama hallederim sıkıntı yok" dedi. İçime bir heyecan doldu. Annemi arayıp haber verdim. Biraz zor olsa da saat 7 olmadan evde  olmak şartı ile izini koparmıştım. Cafe zaten yürüme mesafesinde olduğundan okul çıkışı yürüyerek cafeye gelmiştik. İçeri girdik dip masalardan birine geçerek oturduk. Cafe saat 5' ten sonra bara dönüsüyordu. Işıklar falan o gıcık ışık tipine bürünüyordu yanıp sönmeli falan ıyy. Eh bu kadar cafe tanıtımı yeter değil mi. Ben duvar kenarında oturuyordum yanımda Poyraz karşımda Cansu ,Arda ve Yusuf vardı. Garson geldiğinde ben White Chocolate Mocha istemiştim. Poyraz
Americano istemişti. Cansu her zamanki gibi Papatya  çayı istemişti çok seviyordu ben ise neresini sevdiğini anlamıyordum. Bir kere yoğun ısrarları yüzünden bir yudum almıştım ve tükürmemek için kendimi zor tutmuştum acı bişeydi. Arda Türk Kahvesi istedi ve Yusuf da Kola istedi . Söylediklerimizin gelmesini beklerken herkes susmuştu. Bizim mallarla watsapp grubumuz vardı ordan bana laf atıyorlardı Poyraz ile ilgili . Pislikler . En sonunda dışardan konuşmayacaklarını anlayıp konuyu açtım." Ah ben sizle Poyraz'ı tanıştırmadım" dedim. Halbuki Poyraz'a zaten bahsetmiştim. Bizimkilere de Cansu söylemişti. Her neyse iki tarafı da birbiri ile tanıştırdım. Canlı müzik vardı. Poyraz " ben bir lavaboya gideyim" dedi . Poyraz gittiğinde bizimkileri hemen azarlamaya başlamıştım. " Ya saçma saçma şeyler yazmayın şu gruba yeter ya . Poyraz bizim orda oturuyo ve ordan arkadaşım . Lütfen artık şey şey konuşup beni sinir etmeyin yaa" dedim hafif kızarak ve gülerek artık nasıl oldu bilmiyorum. Saat 5 olmuştu. Canlı müzik başlayacaktı. Işıklar rengini değiştirmeye başlamıştı. Ben de sinir olmaya tabi . Bu ışıklar gözlerimi mahvediyor ve sanki beynimi kemiriyordu. Başımda da dönme etkisi yapıyordu. Ben bizimkilere tam artık kalkalım geç oldu . Hem şimdi kalkarsak eve anca yetişirim diyecektim ki sahnedeki kişiyi görünce diyemedim. Doğru gördüğümden emin olmak için bizimkilere işaret ettim. Hep birlikte " noluyo ya oha " dedik . Arda "seninki aşkını ilan edecek sanırım Asmişşş "dedi ve güldü. Ben de masanın altından ayağına  vurdum. Sahnedeki kişi Poyraz'dı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 10, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Belki De Bir Şarkı Sözüdür Bizi Birbirimize BağlayanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin