Kim_msl: Bugün fanmeetinge geleceksin değil mi?
Kim_msl: Geleceğinden eminim.
Kim_msl: Çünkü sen verdiğin sözleri tutarsın Hyemi.
@kim_msl size bir görüntü gönderdi (multimedya)
Kim_msl: Seni bekliyoruz sevimli Hyemi'm~❤
-
Salon yavaş yavaş doldukça Myungsoo geriliyordu. Sürekli gelen kişilere bakıyordu ama hala Hyemi'yi görememişti.
Etkinliğin başlamasına az kalmıştı. Az sonra etkinlik başladı. Hala Hyemi yoktu. Neredeyse sonuna gelmiştiler.Myungsoo umudunu kesiyordu ki,o sırada içeri birisi girdi. Koştuğu belliydi ve şapkası öne doğru düşüp,gözlerinin hemen üstünde durmuştu.
Küçük beden durdu ve büyük bir nefes aldı.
Küçük yüzünü tamamlayan minik burnu hafif kızarmıştı.
Myungsoo ile gözgöze geldiğinde ne yapacağını bilemedi ve kafasını eğdi. Utanmıştı.
Myungsoo ona attığı mesajı hatırlamıştı. Haklı çıkmıştı. Utandığında çok sevimliydi.Myungsoo neredeyse kendi sırasında olan tüm fanları bitirmişti. Hyemi'de sıranın sonuna girmişti. Myungsoo arkalara baktığında,kendini diğer fanların arkasında saklamaya çalışıyordu. Myungsoo güldü ve o gamzesini en güzel şekilde sundu. Nasıl bu seviyeye geldiklerini düşünüyordu.
Sıra Hyemi'ye gelmişti. Başka kimse yoktu. Hyemi sağına soluna bakındı ve kimsenin olmadığını görünce numarası oldukça küçük ayaklarıyla minik iki adım attı. Şimdi tam Myungsoo'nun önündeydi. Sağ tarafa kafasını çevirdi ve cebindeki telefonu çıkardı.
Hala sağ tarafa bakarken telefonu Myungsoo'nun eline verdi. Myungsoo, Hyemi'nin titreyen elini görünce gülümsedi.
Hyemi titrek sesiyle konuştu; "Telefonumun arkasını imzalayabilir misiniz?"
Myungsoo pembe kabıyla oldukça şık görünen telefona baktı. Hyemi tüm o güzel mesajlarını bu telefonla yazmıştı.
Myungsoo gıcıklığını devam ettirip, "Adınız neydi?" diye sordu. Israrla Hyemi'nin yan tarafa çevirdiği yüzüne bakıyordu.
Hyemi sesini kısarak cevap verdi. "Kim Myungsoo,şımarmasan iyi edersin."
O sırada yüzünü Myungsoo'ya çevirmişti.
Myungsoo telefonun arkasına imzasını atıp,küçük bir not bıraktı."Beni hayatımın kadınını bulmakla zorlamayıp,sen beni bulduğun için teşekkür ederim.
Hayatımın kadını,sevimli Hyemi'me."
Hyemi bunu okuyunca güldü. Myungsoo, gülünce dudakları kalp şeklini alan miniğine bakarak,dünyadaki en güzel insanı ona verdiği için bir kere daha tanrıya şükretti.
Hyemi kendini toparladı ve telefonunu alıp,ilerlemeye başlamıştı bile.
Myungsoo sırasında başka kimsenin olmadığını söyleyip,masaların olduğu yerden uzaklaştı. Neredeyse kapıdan çıkacak olan Hyemi'yi kolundan tutup,bulduğu ilk odaya soktu.
Hyemi'nin sırtı girdikleri odanın hemen yanındaki duvarla buluştuğunda,daha tepki veremeden dudaklarının üzerindeki zarif dudaklarla susturulmuştu. Karşı çıkmadı ve önündeki bedenin küçük dudaklarına izin verdi.
Myungsoo az sonra Hyemi'nin dudaklarını özgür bıraktı ve bu sefer ona sıkıca sarıldı. Yüzünü, parfüm kokusu olamayacak kadar güzel kokan boynuna gömmüştü Myungsoo. Az sonra yüzünü gömdüğü yerden kaldırıp, cadıların güzellikle büyülediğini düşündüğü yüze baktı. Gözleri birbirine bakıyordu. Myungsoo yalvarır gibi konuştu,"Lütfen beni affet. "
Vücutları birbirine çok yakındı ve birbirlerini tamamlıyordu.
Hyemi beklemediği bu atak sonucu,önündeki bedenin geniş göğsüne bir kaç küçük yumruk geçirdi. Gülümsedi ve "Deli" dedi. Myungsoo'da bu güzel gülüşe karşılık verdi ve önündeki bedene yeniden sarıldı. Bir yandan da saçlarını tarıyordu elleriyle. Şimdiden bağımlısı olmuştu.Y\N: Merhaba~ Eğer textingimi buraya kadar okuduysanız çoook teşekkür ederim.
Ben hikayeye 00:00'da başlayıp,00:00'da bitirmek istedim. Umarım beğenmişsinizdir.
Yorum yapmayı unutmayın~Yakında yeni bir texting yazmayı düşünüyorum,okumak isteyeniniz olursa diye yazmak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEXTING|MYUNGSOO√
FanfictionCutieham: Beni tam sana ihtiyacım olduğunda terkettin. (00:00) Kim_msl: Sen kimsin? (00:01)