Bir yılbaşı sabahı dostum Angelo'yu ziyarete gitmiştim. Yani basında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde robdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okuduğu belli oluyordu.
Gözüme bir şapka çarptı.
Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu, kullanılmayacak kadar eski olan bir fötr şapkaydı. Sandalye üzerinde tutulduğuna göre Angelo Harden onu inceleme altına almıştı.
-Siz çalışıyordunuz sanırım, oysa ben sizi meşgul ediyorum...
-Tam tersine, ben de tam konuşacak birini arıyordum.
Parmağıyla şapkayı işaret etti.
-Sapkanın yapıldığı bu malzemeyi görüyormusunuz? Aslında olağan dışı bişey yok. Ancak dikkat çeken bir nokta var.
Koltuğa oturdum ve ellerimi ateşe doğru uzattım. Hava buz gibiydi. Camlar nerdeyse buz tutmuştu nerdeyse.
-Bu şapka bir cinayete ilişkin ipucu tutuyor. Üzerinde Bir cinayetin izi var. Bu şapka sayesinde katili yakalayacaksınız.
Angelo kahkaha attı:
-Hayır, cinayet felan değil. Dört milyon insanın kaynaştığı bir kaç kilometrekarelik bir yerde tuhaf şeyler olur fakat bunlar mutlaka cinayet değildir. Bunu kim bir kaç kez yaşadık.
DEVAM EDECEK...