İlk buluşma

158 9 3
                                    

-1. BÖLÜM-

Yine halamların yazlığına Şileye gelmiştim her sene olduğu gibi. Buraya gelirken aklımda sevgili bulmak gibi bir düşünce yoktu. Aslında vardı ama çok önemsemedim. Neyse. Şilede Yeliz diye bir arkadaşım var. Biraz kezban ve ben kezbanlardan nefret ederim. Sanırım öyle bir kız olmadığım için nefret ediyorum. Bu kız böyle biraz kezban birazda normal gibi. Çok sıcakkanlı ama bana göre bir tip değil. Onunla genelde vakit geçsin diye takılıyordum. Sonra  bir gün yine ben bu kızla takılırken bu kızın bazı arkadaşları yanımıza geldi. İşte esmer olan çok yakışıklıydı. Sonra ben eve gittim ve Yeliz beni aradı.

Yeliz: Şevval  o yanımıza gelen esmer çocuk Serhat sana telefon numarasını verdi.

Tabi bence heyecan patlaması oldu. Biz işte bunla konuştuk ama benim içim rahat değil. Bunu tanımıyorum filan korktum açıkçası. Sonra bu bana dedi buluşalım. Tamam dedim. Bu beni hep ertelemeye başladı. Başka gün buluşuruz dedi hep. Sonra artık kesin buluşacağız bu akşam. Bekliyorum cafede. Gelmedi. Düşünebiliyor musun? gelmedi. Hayatta ilk defa ekilmiştim. Sonra ben sinirim bozuk  şekilde Yeliz'in yanına gittim. Durumu anlattım ona. Teselli etti beni ama bu süreçte Yeliz bana hep Serhat'ı kötüledi. Şimdi de çok iyi çocuk çok yakışıklı deyip duruyor. Anladım amacını neyse. Sonra sıkıntıdan bende takı stantların bakıyım dedim. Gittim bakıyorum. Sıkıntılı bir şekilde dolanıyorum etrafta. Nedense kendimi ekildiğim için değersiz hissetim. Sonra Yeliz beni aradı yine.

Yeliz: Sakın üzülme çünkü sana süper bir haberim var. Senin şu iki seneden beri takip ettiğin çocuk senden çok hoşlanmış sana telefon numarasını verdi. Gel çabuk yanıma.

Eee tabi bende hemen pıtı pıtı gittim Yeliz'in yanına. Allahım yaa. Nasıl heyecanlıyım ama bir  görseniz. Çok mutluyum yani. O beni eken çocuğun üzüntüsünü unuttum gitti. Hemen aldım numarayı mesaj attım. Bu arada buna  takma isim takalım bir tane. Ne olsun? Sümsük olsun. Evet sümsük. Öyle birisi değil ama yeni ismi bu onun. Benim ismim de henna olsun. Neyse ben buna mesaj attım

Henna: selam

Sümsük: Selam. Bu arada açık konuşalım ben senden çok hoşlanıyorum. İstersen meydan da buluşabiliriz.

Henna: Tmm

Oduna bak ya. İnsan bir nasılsın diye sorar değil mi? Neyse ben gittim işte meydana. İki seneden beri beklediğim çocuk karşımda duruyor. Gittim işte yanına tokalaştık filan ama bir sorun var. Yanımda halamın 5 yaşındaki kızı var. Ben korkuyorum ya bu kız beni annesine ispiyonlarsa diye. Çünkü halamın haberi yok bunlardan. Yani bana bu sevgili konularında çok güveniyor. Güvenmekte hatalı ama :)) Neyse sonra ben bu kıza dedim ki '' Bak bu benim okul arkadaşım''. Hiç beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım. '' Bananeeeeğğğğ'' dedi. Neyse ki umursamadığını görmek hoşuma gitmişti. Karşımda ki eriyip bittiğim çocukta bana mal mal bakıyor. Sonunda konuşmayı başlatan o oldu. Ayyy çok heyecanlı. Biz bunla konuşmaya bir güzel başladık. Kendimizi tanıdık filan derken bu bana sarıldı böyle elimi filan tuttu. Bana iyice heyecan bastı tabi. Sonra benden hatıra olarak kolumdaki bilekliği istedi. Bende ona mavi bilekliği verdim. Çünkü en sevdiği renk maviydi. Ayy keşke bitmese bu akşam dedim içimden ama o halamın kızı olacak bebe bana dedi ki '' Ben üşüdüm eve gidelim. '' dedi. Şeytan diyor ki kopar o kızın bacaklarını ağzından sok kulak deliğinden çıkar. Bende işte tamam gideceğiz birazdan filan dedim. Biz benimkiyle biraz daha konuştuk. Beşiktaşlıymış. Ben fenerliyim. Başka takım yoktu sanki. Yanımda ki kızda iyice mızmızlanmaya başladı.

Henna: Biz artık gitsek iyi olur. dedim. Anlayışla karşıladı.

Sümsük: Tabii olur. Ben sizi eve bırakayım. dedi

Ayy ne hoş. Beni eve bırakacak. Sonra kapıya doğru yaklaştık. Bu bana sarıldı. Ben de karşılık verdim. Sonra eve girdim düşünmeye başladım. Evet hoştu ve bana değer verdiğini hissetmiştim. Piç bir erkek değildi. Altımda kısa şort olmasına rağmen bacaklarıma bakmamıştı bile. Bu onun pekte piç olmadığını gösterir. Çok kıskançtı. Çok dekolteli giyinmememi söyledi. Bende '' hı hı tamam '' dedim ama öylesine dedim. O öyle dedi diye giymeyecekmişim. Oldu tabi canım. Ben annemi babamı takmıyorum. Onu mu takacağım? ama çok mutluydum. Bana sarılışı filan çok güzeldi. Ben evde böyle salak salak hayaller kurarken. Telefonuma iki tane aynı anda mesaj geldi.

Sümsük: Nasılsın aşkların en güzeli.    Bu 1. mesaj beni mutlu etmişti ama ikincisi acaba ne bok yiyeceğim diye  düşünmeme sebep oldu.  Tabi uyuyana kadar mesajlaştım bunla. Böyle vıcık vıcık bir mesajlaşma oldu. Klasik sevgili dönemlerinden bir tanesi. Aşkım, bebeğim, tatlımmm. Bu mesaja güzel bir şekilde cevap verdim ama 2. mesaja asla.

 (2. mesaj)Serhat: Bu gün seni ektiğim için özür dilerim. Arkadaşlarıma söz verdiğimi unuttum. Özür dilerim kuzum ama yarından sonra hep beraberiz.

Hee tabi beraberiz. Ay ne yapacaktım şimdi. Tabi ki Serhat'a hayır diyecektim ama nasıl. Bir an kendimi sürtük gibi hissettim. Çünkü aynı anda iki kişi vardı. Offf. Uyumam gerek. Çünkü yarın şilede son günüm ve daha yeni çıktığım hayatımın aşkı bebişimi şilede bırakmak zorundaydım. Sabah erken kalkıp bakkala gidiyorum diye evden çıkacaktım. Sonra onunla buluşup vakit geçirecektim. Yine her zamanki gibi özgür ve mutlu hissetmek için yalan söyleyecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 29, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bitirdik ama... VazgeçemedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin