|1|Anahtar

29 1 2
                                    

Bir adama bir kitap sattığın zaman, ona yalnız yarım kilo kağıt, mürekkep ve tutkal satmış olmazsın, ona tamamıyla yeni bir yaşam satmış olursun. Sevgi, dostluk, mizah ve geceleyin denizde dolaşan gemiler, eğer o kitap gerçekten benim anladığım anlamda bir kitapsa, onun içinde bütün gökler ve yer vardır.

Christopher Morley

Oda kapısının önüne vardığımda , elimi anahtarı almak üzere cebime soktum. Cebimin her bir yerini karıştırıp anahtarı bulamadığımda aynı şekilde elimi diğer cebimde de gezdirdim. Anahtarı odanın içinde unuttuğumu fark ettiğimde kendi kendime mırıldandım.''Kahretsin içeride unutulan anahtarlar.''

Malum beni içeriye buyuracak, ve yardım edecek olan tek kişi Savaştı.

Her ne kadar rakibim gibi görünmesine rağmen,buradaki en yakın arkadaşım oydu. Bu liseye ilk geldiğim gün, evlatlık çocuk gibi etrafta dolaşıyordum. Ama beni bu durumdan kurtarıp , kendi arkadaş grubuyla beni tanıştıran kişi Savaş olduğu için ,onla yakın arkadaş olmuştuk. Tabi bazı durumlardan dolayı duyguları değişmişti. 4 buçuk yıldır sevdiği kız Alya , erken yaşta olmasına rağmen nişanlanmıştı, babası onu para karşılığında yakışıklı ama yüreksiz biriyle evlendirmişti. Buda yetmezmiş gibi Alya'nın babası , Alyayı okul listesinden silip okuldan ayrılmasına sebep olmuştu.

Tabi ortaya nadiren gülümseyen , kimseyi umursayıp , dinlemeyen soğuk ruhlu bir Savaş çıkmıştı.

Merdivenlerden yukarıya doğru adımlarımı atarken,bir yandan da ödünç aldığım kitabı inceliyordum. Rastgele bir sayfayı açıp , kokusu varmı diye kontrol ederken burnuma o muhteşem deniz kokusu geldi. Sayfaları kokan kitaplara karşı ayrı bir ilgim vardı. Oradaki satırları okurken o kokuyu içime çekmeyi severdim. Genellikle kokulu sayfalar çiçek veya güzel bir parfüm kokardı ama bu sefer deniz kokuyordu.

Adımlarım Savaş'ın kahverengi tahta desenli kapısında durdu.Kapısını çaldıktan 9 saniye sonra karşıma saçları dağılmış Savaş çıktı. Islak Saçlarındaki damlalar Tişörtüne damlayıp , ufak noktalar halinde ıslatmıştı.Altında ise, dışarıda soğuk bir ilkbahar yağmuru olmasına rağmen,dizlerinde biten koyu yeşil bir şort vardı.

Elindeki havluyla bir yandan saçlarını kurularken , bir yandanda bana bakmaya çalışıyordu.

"Ne oldu , Rüya?"

Açıkcası biraz utanmıştım nedense. Nasıl olsa bu sabah susması için bağıran kişi bendim.

"Anahtarımı odamda unuttum desem?"

"Hiç şaşırmam."

Kahkası kulaklarıma yayılınca, yanağımdaki gamzenin çıkmasına engel olamadım. Elini omzuma dolayıp beni içeriye doğru iteklediğinde başımı kaldırdım.

Odada gürültülü bir ''Rock''müziği yankılanıyordu. Kırmızı koltuğun üzerine yerleştirilen yastıklar yerde dağılmış bir şekilde duruyorlardı.

Kırmızı koltuğa oturup , elimdeki kitabın sayfalarını çevirmeye başladığım anda ev telefonun gürültülü sesi okumama engel oldu.

Sanırım kitap okumak bana yasak.

Savaş oturduğu tekerlekli çalışma sandalyesiyle, çalan ev telefonuna doğru yönlendi.

''Alo.''

Kısa bir süreden sonra telefonu hızlı bir şekilde kapattığında içimden bir ses iyi bir telefon görüşmesi olmadığını söylüyordu. Yüzündeki endişeyi gördüğümde ise bunun doğru olduğu belli oluyordu.

"Sanırım gitmen gerekecek Rüya!"

Ayağa kalkarak öne atıldım.
"Neden?"

Savaş mavi deri ceketini hızla üzerine geçirmeye çalışıyordu.

"Şimdi bunu sorgulayacak zamanım yok, inan bana ."

Anlayışlı karşılayarak başımı salladım. Ayakkabılarımı ayağıma geçirirken, buraya gelme nedenimi hatırladım bir anda. Odada unuttuğum anahtar!

"Peki ben odama nasıl gireceğim? Sihirli asamla kilidi açmamımı bekliyorsun Savaş?"

Savaş klişe hareketlerinin içine giren "Göz Devirme" Eylemini yaptıktan sonra, elime kendi odasının anahtarını tutuşturdu.

"Ben işimi halledene kadar , odamı sana emanet ediyorum. Senin anahtar işini sonra çözeriz."

Başımla onaylayıp Savaş'ı kendi evinden uğurladım, doğrusu kapıdan ben uğurlayamadan koşarak çıkmıştı ama her neyse işte.

Kapıyı kapattığımda ortada rahatlatıcı bir sessizlik kalmışı sadece. Nihayet başka bir dünyaya açılan deniz kokulu kitabıma başlayabilecektim şimdi.

Savaş'ın, üstünde yumuşak lacivert yorganı olduğu ,rahat yatağına uzanıp,kitabın ilk sayfasını açtım...

Selam! İlk Bölüm yazma konularında pek iyi değilimdir. Hikayenin tam kurgusunu zihinimde her zaman belirlerim ama hiç bir zaman 1.bölümler düşündüğüm gibi gitmez. Lütfen bu bölümü Hikayeye hazırlık yolculuğu olarak görün (= Bütün okuyup emeğe karşılık oy ve yorum yapanlara teşekkür ederim. Umarım diğer bölümlerde güzel bir hikaye oluşturabiliriz. Konusu 2.Bölümde yavaş, yavaş beli olacaktır.

Keyifli Okumar !

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sayfalarda SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin