Artık aklımdan çıkmıyordu.Çok yanlıştı biliyorum ama vazgeçemiyorum böyle davrandıkça.Ertesi gün sınıf öğretmenimiz yerlerimizi değiştirmişti.ikinci en yakın erkek arkadaşım olan oğuzla oturuyordum artık.aslında iyi olmuştu sınıftan bir oğuzu seviyorum zaten.3.dersimiz fizikti heyecanlanmıştım . sınıfa girer girmez eski yerime baktı bir telaşlandı beni aradı sınıfta sanırım sonra görünce bir gülümsedi.Ama oğuzla oturmam hoşuna gitmemiş olsa ki direk beni oradan kaldırıp bir kızın yanına oturttu.kıskanmış mıydı ne oluyordu anlam veremedim.
Gün çabuk geçti ve eve gittiğimde kimse yoktu.Annemi aradım;
-annecim neredesin
-bebeğim babanın toplantısı nedeniyle Almanya ya gidiyoruz yeterli para komodinin üzerinde 2 hafta sonra görüşürüz seni seviyorum öptüm
deyip suratıma kapattı.niye kimse konuşmama izin vermiyordu ki.sevinsem mi üzülsem mi bilemedim 2 hafta rahattım evde kimse yoktu.gerçi olsalar da çalıştıkları için evde olmuyorlardı. değişen bir şey yoktu.pizza söyledim kendime ve drama filmi açıp tüm üzüntümü hüznümü döktüm gözyaşlarımla.
ertesi gün burnum akıyor öksürüyordum okula gidemedim.fizik dersimizde yoktu bugün yani gitmem için aslında sebepte yoktu.oturup televizyon izliyordum.telefonum çaldı arayan numara kayıtlı değildi
-efendim
-asel ben selim hocan okula gelmemişsin de merak ettim hasta mısın
-iyiyim hocam sanırım grip oldum (hapşırma)
-hastaneye gittin mi
-yok hocam ailem yurt dışında hastane malum uzak ama ilaçlarım vardı önceden onları kullanırım(öhhö öhhö)
-olur mu öyle şey hastaneye gitmelisin ben götürcem adresini ver hemen
-yok hocam sağ olun ilaçlarımı içtim ben iyiyim
-asel hemen diyorum
-peki okulun yanındaki cafenin arkasındaki sarı ev
dıt dıt dıt dıt
yüzüme kapamıştı anlamıyorum niye herkes yüzüme kapıyor
5 dakika sonra kapı çaldı selim hoca gelmişti
-hadi asel
hocam pijamalarımı değiştireyim demeye kalmadan anahtarları al deyip kucağına alıp arabaya götürmüştü
ilaçlarla dolu bir poşetle eve dönmüştük beni odama çıkardı kucağında çok mutluydum o an
sen şimdi biraz dinlen ben sana çorba yapacağım deyip odadan çıktı.
yarım saat kadar sonra elinde çorbayla odama geldi arkama yastık koydu.yanıma oturup çorba içirmeye başladı güldüm çünkü garipti öğretmeninin elinden çorba içmek
-bak yine gülüyoo:)
bir şey demedim çok güzel bakıyordu birden ağlamaya başladım sarıldı o an o kadar mutluydum ki
hocam sizinle bir şey konuşmam lazım bana kızıp küsebilirsiniz isterseniz okuldan bile giderim ama ben bununla yaşamak istemiyorum
-ne oldu asel anlatır mısın deyip ellerimi tuttu
-hocam ben ben sizi seviyorum ama öğretmen olarak değil çok üzgünüm ama vazgeçemiyorum
deyip hıçkırarak ağlıyordum sarıldı sımsıkı hiçbir şey demedi çok kötü hissediyordum
dudaklarıma yapıştı ayağım yerden kesildi kalakaldım öyle karşılık veremedim.bırakınca
-asel ben sana 2 senedir aşığım fark etmiyor musun ben senin için her şeyi herkesi göze alırım seni çok seviyorum o gülüşün var ya öldürüyor beni
-a ama çocuklarınız eşiniz
-onlarıda karşıma alıyorum seni herkesten çok seviyorum
-ama ben vicdan azabı çekerim çocuklarınız babasız kalıcak
-anneleri onlara cici baba bulmuş merak etme
deyip tepsiyi masaya koydu örtüyü kaldırıp yanıma yattı sarılarak o kadar mutluydum ki bu anı dünyalara değişmezdim uyuyakalmışız uyandığımda hala uyuyordu yüzünü inceledim mükemmeldi bi insan bu kadar mı yakışıklı olabilir ya yanağından öpücekken birden kafasını kaydırdı ve dudağıma yapıştı bu sefer karşılık vermiştim
