Yazacağım çok şey var daha. Gözlerim hep neden boşluğa bakıyor soruyorsun ya işte onu anlatacağım mesela.
Yada saçlarımın neden bu kadar dengesiz olduğunu göstereceğim. Ben hep konuşacak bir şeyler bulacağım. Hep yazacak bir şeyler olacak elimde.
Mevsimleri göstereceğim kelimelerimle.
Karı, güneşi ,yağmuru ,rüzgarı sana seni anlatacağım.
Renklere boyanacağız ruhumuz çocuk.
Bilmediğim şehirlerde dolaşacağız elimizde haritalar.
Yeni lezzetler tadacağız daha.
Ama simit ayransızda olmaz hani
Yeni müzikler duyacağız.
İbadet eder gibi duyacağız adımlarımızın altında kalp misali atan dünyayı.
Kitaplar okuyacağız.
Üşeyeceğiz ellerimiz ısıtacak birbirini
Çok sıcakladığımızda bir ağacın gölgesinde uzanacağız
Uyandığında gördüğün ilk yüz benimki olacak
Kavga edeceğiz tartışacağız
Çocuklar gibi küseceğiz daha.
Yaşayacağımız ne çok şey var yazılmış ve yazılacak ne çok şey
Yazacağım çok şey var aslına bakarsan sırf bize dair.
Tabi eğer yaşamayı tercih edersen.
Tabi eğer bizi tercih edersen.
Aç artık gözlerini
Kalk çok oldu uyuduğun
Bilirim çok seversin uyumayı ama bu kadar da çok sevmesen olmaz mı
Bak güneş doğuyor ufaktan.
Bir mevsimi kaçırdın
İki mevsimdir ayrı kalmayalım
Geçen gün doktorlar konuşurlarken duydum
Gittikçe uzaklaşıyormuşsun benden bizden
Ne olur yanıldın de
Bu borular rahatsız etmiyor mu seni
Yada şu öten makinenin sesi
Canın yanmıyor mu iğneler vücuduna girerken
Hemşire hanım durun bir dk vedalaşalım en azından
Işte hayatım ben şu karşındaki pencerenin önündeyim.
Uyan bekliyorum.
Gözlerini aç
Uyan
Ben çıkıyorum şimdi
Ilk fırsatta geleceğim yanına
Doktor bey tamam çıktım
Ama sizde onu bana geri verin
Oldu mu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALİ DOSTUM VAR TELEFONDA
Non-FictionBilmek yük. Susmakta öyle Benim yükümü paylaşır misin? Aradığımda o telefonu açar mısın?